USE OF MUST AND HAVE TO
"must" ve "have to" , her ikisi de gereklilik, zorunluluk bildirmesine karşılık, "must" daha çok, konuşmacının kendi içinden gelen bir zorunluluğu, "have to" ise dış etkenlerden kaynaklanan bir zorunluluğu yansıtır. Ancak, günlük yaşamda, zorunluluklar arasında bu ayrımı yapmak çok zordur. Yani zorunluluğu kişi kendi içinde mi hissediyor, yoksa bazı koşullar onu bir şeyler yapmaya mı zorluyor? Bu ayrımı, tek tek cümlelerde yapamayız. Ancak, konuşmanın akışı içerisinde zorunluluğun kaynağı netlik kazanabilir.
I must pass the university exam.
I have to pass the university exam.
Tek tek ele aldığımızda, bu iki cümle arasında pek fark yoktur. Ancak, bu cümlelerin devamında, konuşmanın akışı şöyle olmalıdır.
I must pass the university exam. I have no other choice. If I can't pass it, I won't get a good career and I will be unhappy.
I have to pass the university exam. My parents have spent so much money on me. If not, I'll make them unhappy.
"Must" konuşmacının kendi otoritesini ifade ederken de kullanılır:
(A doctor to his patient) You must stop smoking. Your lungs are getting worse.
(Mother to her child) You must make your bed when you get up.
(Mother to her son) You must brush your teeth before you go to bed.
Ancak, kendisinden istenen bu işleri ifade ederken, kişinin "have to" kullanması daha uygundur:
(the patient)
I have to stop smoking. The doctor says my lungs are getting worse.
(the child)
I have to make my bed when I get up.
(the son)
I have to brush my teeth before I go to bed.