Too/Enough
-Too
too+sıfat
too: çok fazla,aşırı
too big: çok büyük
too expensive: çok pahalı
too far: çok uzak
Örnekler:
A: I can't read.
A: It is too dark to read.
(Okunmayacak kadar karanlık.)
A: Let's go to the cinema now.
B: No, we can't.
A: Why not?
B: It is too late to go.
(Gidilmeyecek kadar geç.)
-Enough
sıfat+enough
enough: yeteri kadar
tall enough: yeteri kadar uzun boylu
cheap enough: yeteri kadar ucuz
beautiful enough: yeteri kadar güzel
Örnekler:
A: Can your brother talk?
B: Yes. He is old enough to talk.
(Konuşabilecek kadar büyüdü.)
A: Shall we buy this car, Dad?
B: No, we can't buy it.
A: Why?
B: I am not rich enough to buy it.
(Onu alacak kadar zengin değilim.)