Ahiret nedir, kaç türlüdür?
Genel anlamda, dünyadan sonraki yaşantı, dünya hayatından sonraki hayat anlamında kullanılır. Ahir isminden türemiştir. Ahir sonrası, sonu manasına gelir...
Bir diğer manada her şeyin sonu ahiri olmasıdır.
1- İnsan bedeninin sonu yani ahiri (ahireti değil) topraktır.
2- Ruhların sonu ise Ahirettir .yani sonraki alem (dinde ahiretten kasıtta budur).
Ölüm ötesi yaşantı.
Peki bu ahiret alemi yaşantısı dünyadaki bütün insanlar ölüp bittikten sonra, dünyanın kıyameti koptuktan sonra gidilecek bir alemmidir?.. HAYIR
Ahiret alemi, kişinin fizik biyolojik ölümü tattığı andan sonra bedenin duygularının ortadan kalkıp, bedenin duygularının ortadan kalkması derken bunu ben bedenim şartlanmasının ve bu şartlanmanın getirdiği değer yargılarının ve bu değer yargılarından oluşan duygulardan arınmak olarak anlayıp ruh olarak yaşamını sürdürmeye devam ettiği andan itibaren içinde bulunduğu bilinç boyutunun adıdır. Fizik bedensiz yani fizik bedenin olmayışı şeklinde değil fizik beden var olduğu halde fizik beden algılaması olmaksızın içinde bulunduğun, yaşadığın boyutun adı ahirettir.
Ahiretin ;
1. Beden kastedilerek anlaşılması başka,
2. Ruh, bilinç kastedilerek ahiret anlaşılması başkadır.
bedenin sonu yani ahiri toprak olması açısından tüm bedenlerin yani tüm canlı varlıkların biolojik bedenleri için aynı şekilde fark olmaksızın geçerlidir bitki,hayvan ,
ve insan bedeninin ahiri topraktır bütün canlıların biolojik yapılarının ahireti ortaktır
aralarında farklılık yoktur, farklılık bilinç boyutundadır , bir bilince sahip olan varlığın
ahireti ; bilinen anlaşılan şekliyle değildir günümüzde genel halkın anladığı ahiret anlayışı bilinç sahibi olmayan bütün canlıların bitki hayvan ve insan bedeni gibi biyolojik yapılar için geçerlidir bir bilinç varlık olan insanın (bedeninin değil ) ahireti
bu anlayıştan çok farklıdır. Biolojik varlıklar için ölüm ötesi yaşam kavramı geçerli
değildir, dinde anlatılan ölüm ötesi yaşam beden için değil bilinç , ruh için geçerlidir
bilinç, ruh olmaksızın sadece beden için geçerli değil bilinç ve ruhdan dolayı ahiretin bedene yansıması vardır. Bundan dolayı Ahireti yukarıda belirttiğimiz 2. şekliyle
anlamamız gerekir. Ruh bilinç kastedilerek insanın ölüm ötesi yaşamı kişinin ruhuyla bilinciyle maddesel ağırlıklı yaşamdan kendi iradesiyle vaz geçip manaya önem vererek yaşamını sürdürmesine ölüm ötesi yaşam Ahiret yaşamı denmiştir.
AHİRET ismiyle işaret edilmiş manevi yaşam iki devredir
1. Ahiretin birinci devresi “Berzah” geçiş alemi veya Kabir âlemi diye tarif edilen devredir.
2. devresi kıyamet ve sonrası diye belirtilen devredir.
Bunlardan berzah alemi kabir alemi diye tarif edilen devre geçiş devresidir sırf ruhani bir yaşantıdır sadece bilinçde yaşanan henüz nefse ve fiillere davranışlara yansıyamamış bir manevi yaşamdır.
Kıyamet sonrası dediğimiz hayat ise o boyutun şartlarına göre manada yoğunlaşmak suretiyle ruhun kesafet kazanarak yeni bir bedenleşme (beden değil )
olan devredir. Kıyametten sonra yeni bir beden meydana gelmesi değil ruhun bedenleşerek bu hali ile yaşayacağı bir devredir.
Din’de bahsedilen her konu dünyada yaşarken beden ruh nefs ve bilinç birarada olarak
Var olduğumuz sürece yaşanacak vede farkında olsakda olmasakda içinde bulunduğumuz şu hayat içerisinde yaşadığımız şeylerdir.
Dünya,kabir,sırat,mahşer,cennet,cehennem,kıyamet, ölüm ve dirilme hepside aynı hayat içerisinde geçen farklı yaşam tarzlarıdır. Kişinin yaşam tarzına kabir ,cennet,
cehennem ismiyle işaret edilmiştir, bu isimlerle anılan ayrıca bir mekanlar yoktur.
Dünya hayatı, tamamen maddenin kıymetli olduğu maddi ölçüler ve kuralların değerli tutulduğu yaşam tarzına nerede hangi mekanda yaşanırsa yaşansın dünya
Hayatı denmiştir aynı şekilde mananın , manevi ölçü ve kuralların değerli tutulduğu
Yaşam tarzıda nerede hangi mekanda yaşanırsa yaşansın ahiret hayatı denmiştir.
Kuran’da ismi geçen dünya ; üzerinde bulunduğumuz arz dediğimiz mekanda yaşanılan yukarda bahsettiğimiz madde ağırlıklı bir hayat tarzının ismidir gezegene
İse ARZ denmiştir. Fani dünya derken kastedilen bu arz değildir madde ağırlıklı
Yaşam tarzı fanidir arz denilen bu yapı ve güneş vs. yapılar Hakkın kudret vasfının birer zuhuru olup bunların ne başlangıcı vardır nede sonu.
Kabir yaşamı ise dünya hayatı denilen maddesel yaşam tarzından ziyade mananın değer kazandığı manaya önem verilen bir yaşam tarzına kabir yaşamı ismi
İle işaret edilmiştir , bu yaşamı bu hayatı tadan yaşayan bedene de kişinin kabri denir.
Kabirde yaşanılan güzel zevk verici manaların yaşandığı hayata cennet denmeyip kabir cenneti denmesinin sebebi kişinin yaşadığı güzellikleri
manevi zevkleri sadece ruhuyla yaşaması tatması nefsinin henüz bu halleri tadamaması ve
Bu halini kişinin sadece kendisinin bilmesi bu halini kendisi dışında başkalarıyla
Paylaşamaması yani bu hali yalnız yaşaması durumu, kişinin kendi Kabir cennetidir, kabrinin cennet olmasıdır. İnsanlar mezara ölmüş olarak
konur ve sonrada kıyamette dirilirler anlayışı
yanlıştır, İnsanlar aynen şu andaki kadar aklı şuuru yerinde olarak mezara girer ve dışarıdan kendilerine yapılan hitapları dışardaymışcasına
rahatça işitirler. Mezar deyince bunu yalnızca
toprakdan bir mezar olarak kabullenmeyin et kemik bedenlerde bilincin mezarıdır. Diri diri mezara
girmekten mana yaşarken etrafın şartlandırmasıyla (üzerine toprak atmasıyla)
ben bedenim deyip, bedenselliğe girmesidir.
Bütün bu hususlar amentünün konularına inanan taklidde olsa bunları öğrenmeye yaşamaya çalışan inananlar için geçerlidir bu kişiler şu anda dahi bilerek
veya bilmeyerek de olsalar yaşamlarında ya dünyadadır ya kabirdedir ya cennet veya cehennemde dirler. Kuranda geçen bu konular inananlar içindir
inanmayan için bunlar zaten mevzubahis bile değildir.
DOST'tan Dosta sh.266
1650. Kendini aramak ve tanımak gibi bir derdi olmayanları, ''Din'' enterese etmez!.. Onlar diledikleri gibi yaşarlar ve sonucuna da katlanırlar!.
1443. Bil ki, Cehennem; şuurun ve bedenin azap
duyacağı, cennet ise huzur bulacağı yerdir!. Fakat
orada ne odun vardır, ne de kömür!.
1447. Allaha iman edenler cennete girer, Allaha
iman etmeyenler ise Cehennemde yanmaktadır
ŞU ANDA .
1651. Kendindeki hangi özelliği keşfederek onu
kullanmak suretiyle bir cehenneminden kurtulup,
karşılığı olarak o cenneti yaşayabildin?...