EĞİTİM DENETİMİNİN DAYANAĞI VE GEREKLİLİĞİ
Eğitim Denetiminin Yasal Dayanakları:
T.C ANAYASASI
Madde 42- Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve İnkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.Devlet, maddî imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez. Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve Öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletler arası andlaşma hükümleri saklıdır.
TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU
Madde 1 - Türkiye dahilindeki bütün müessesatı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekaletine merbuttur.
1739 sayılı MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU
Madde 17 - Milli eğitimin amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır. Resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Millİ Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.
Madde 56 - Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.
Madde 58 - (Değişik: 16/6/1983 - 2842/16 md.) Türkiye'de ilköğretim okulu, lise veya dengi okullar, Milli Eğitim Bakanlığının izni olmaksızın açılamaz. Milli Eğitim Bakanlığı veya diğer bir bakanlık tarafından açılmış veya açılacak okullar (Askeri liseler dahil) ile özel okulların derecelerinin tayini, Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Askeri eğitim kurumlarının dereceleri, Milli Savunma Bakanlığı ile birlikte tespit edilir. Diğer bakanlıklara bağlı lise ve dengi okulların program ve yönetmelikleri, ilgili bakanlıkla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından birlikte yapılır ve Milli Eğitim Bakanlığınca onanır. Diğer bakanlıklara bağlı okullar, Milli Eğitim Bakanlığının gözetim ve denetimine tabidir. Gözetim ve denetim sonunda uygun eğitim ortamı ve niteliği taşımayan kurumların denkliği usulüne uygun şekilde Milli Eğitim Bakanlığınca iptal edilir. Buna ait esaslar Bakanlar Kurulunca çıkarılan bir yönetmelikle düzenlenir.Milli Eğitim Bakanlığı Denetim Elemanlarınca denetlenir.
3797 SAYILI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
Madde 2- Milli Eğitim Bakanlığının görevleri şunlardır:
a) Atatürk İnkılap ve İlkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, Türk Milletinin milli, ahlaki, manevi, tarihi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş vatandaş olarak yetiştirmek üzere, Bakanlığa bağlı her kademedeki öğretim kurumlarının öğretmen ve öğrencilerine ait bütün eğitim ve öğretim hizmetlerini planlamak, programlamak, yürütmek, takip ve denetim altında bulundurmak,
Madde 27- Teftiş Kurulu Başkanlığı, Bakandan alacağı emir veya onay üzerine Bakan adına aşağıdaki görevleri yapar:
a) Bakanlık teşkilatı ile Bakanlık kuruluşlarının her türlü faaliyet ve işlemleriyle ilgili olarak teftiş, inceleme ve soruşturma işlerini yürütmek,
b) Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata, plan ve programa uygun çalışmasını temin etmek amacıyla gerekli teklifleri hazırlamak ve Bakana sunmak,
c) Özel kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Teftiş Kurulunun ve Müfettişlerinin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usulleri tüzükle düzenlenir.
625 SAYILI ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KANUNU
Madde 2 - Özel öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetimi altındadır.
Madde 44 - Amaç ve faaliyetleri arasında özel öğretim kurumu işletmeciliği bulunan tesislerin teftiş makamı Milli Eğitim Bakanlığıdır. Bu gibi tesis, dernek ve şirketlerin işletmecilikle ilgili her nevi işlem, karar, faaliyet ve evrakını teftiş ve denetlemeye ve bu kurumların toplantılarında Hükümet komiseri bulundurmaya Milli Eğitim Bakanlığı yetkilidir.
Madde 45 - Sözleşmesi yürürlükte olan yönetici ve öğretmenlerden yetersizliğine iki teftiş ve denetleme raporuna dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca karar verilenlerle hizmete devamında sakınca görülenlerin Bakanlıkça verilmiş olan çalışma izni iptal olunur. Ve bu durum ilgili kuruma bildirilir. Bu bildiriş sözleşmenin feshine ve ilgilinin kurumla ilişiğinin kesilmesine yeter sebep teşkil eder.
Madde 46 - Özel öğretim kurumunun teftiş ve denetlemesi sırasında, zaruret görülen durumlarda, Milli Eğitim Bakanlığı o kurumun müdürü ve öğretmenlerine işten el çektirebilir. Bu takdirde Milli Eğitim Bakanlığı geçici olarak sorumlu bir müdür ve öğretmen atanması hususunda, kurumun mütalaasını da gözönünde bulundurmak suretiyle, gerekli tedbiri alır.
Bu kurumlar, faaliyetlerini sadece kazanç sağlamak için düzenleyemezler. Ancak, Türk Milli Eğitiminin amaçları doğrultusunda eğitimin kalitesini yükseltmek, gelişmelerine fırsat ve imkan verecek yatırımlar ve hizmetler yapmak üzere gelir sağlayabilirler.
1702 SAYILI İLK VE ORTA TEDRİSAT MUALLİMLERİNİN TERFİ VE TECZİYELERİ HAKKINDA KANUN
MADDE 4 - İlk vazifeye stajyer olarak başlanır. Staj senesi sonunda ehliyet ve tedris kabiliyeti, talim sicili ve teftiş raporu ile sabit olan stajyerler muallim unvanını alırlar. Meslekte kıdem, muallim unvanı alındığı tarihten hesap edilir. Muallim unvanı alınmadıkça terfi edilemez ve iki sene zarfında muallim unvanını alamayan stajyerlerin vazifesine nihayet verilir.
MADDE 16 - İlk ve orta tedrisat muallimlerinin terfilerinde esas kıdemle beraber vazifelerindeki muvaffakiyetleridir. Bir derecenin kıdem müddetini ikmal etmiş bulunan bir muallimin daha yüksek bir dereceye terfi edebilmesi şu vesikalarla muvaffakiyetini ispat etmesine mütevakkıftır :
A - İlk tedrisat muallimleri müfettiş raporları ve Maarif müdürlerinin müspet mütalaalarıyla;
B - Orta tedrisat muallimleri, müfettiş raporları ve talim sicilleriyle.
3308 SAYILI MESLEKİ EĞİTİM KANUNU
Denetleme ve ceza
Madde 41 - Bu Kanun hükümlerine göre Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının dışında kamu ve özel kurum ve kuruluşlarında yapılan aday çırak, çırak ve kalfaların eğitimi ile işletmelerde yapılan mesleki eğitim Bakanlık ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca denetlenir.
Denetlemenin esas ve usulleri bu bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yukarıda belirtilmiş olan mevzuat çerçevesinde;Milli Eğitim Bakanlığı Denetim Elemanlarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca teftiş,inceleme yapılacağı,özellikle de Anayasa ve Tevhid-i Tedrisad Kanununda tüm kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı eğitim kurumlarının denetimlerinin Milli Eğitim Bakanlığınca yapılacağını belirtmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı ve bünyesindeki Bakanlık Müfettişleri; T.C. Anayasası’ nın 42 inci; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 17 inci, 56 ıncı ve 58 inci; 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2 inci ve 27 inci; 1702 sayılı Kanunun 16 ıncı ; 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 1inci, 2'inci ,43 üncü, 44 üncü, 46 ıncı; 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu’nun 41inci; 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun 45 inci ;506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 130 uncu; Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğü’nün 5/a ve 29/a uncu; Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin 7 inci ve 61-62 inci maddelerinde yer alan düzenlemeler kapsamında; Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Kuruluşları Danışma ve Denetim Birimi olarak, Bakanın emir veya onayı üzerine Bakan adına,Milli Eğitim Bakanlığına bağlı (2002-2003 öğretim yılında) toplam 16.725.598 öğrencinin bulunduğu; 59.797 okul ve kurum ile toplam 604.006 öğretmen ve Bakanlık merkez teşkilâtıyla, bağlı ve ilgili kuruluşların her türlü faaliyet ve işlemleriyle ilgili olarak danışmanlık, rehberlik, denetim, inceleme ve soruşturma işlerini yürütmektedir. Bu kapsamda; Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata,plân ve programa uygun çalışmasını temin etmek amacıyla gerekli teklifleri hazırlamak ve Bakana sunmak; mevzuatın uygulanmasından doğan sonuçlar üzerinde inceleme yaparak, görülecek yanlışlık ve eksikliklerin giderilmesi ve düzeltilmesi yollarını araştırmak ve işlerin istenen düzeyde yürümesini sağlamak için alınması gereken önlemleri ve düşüncelerini raporla bildirmek; öğrencilerin Millî Eğitimin amaç ve ilkelerine uygun biçimde yetiştirilip yetiştirilmediğini, yetenek, bilgi ve beceri kazandırılıp kazandırılmadığını incelemek, araştırmak ve sonuçlarını rapor hâlinde sunmak; görevlerini yaparken öğrendikleri yolsuzluklar için sorumlular hakkında tâbi oldukları soruşturma usulüne uygun olarak gecikmeden soruşturmaya başlamak; Bakanlığı ilgilendiren konularda yurt içinde inceleme ve araştırmalar yapmak; görevlendirildikleri komisyon, seminer, toplantı ve benzeri meslekî çalışmalara katılmak; Bakanlığın personeline yönelik olarak düzenlenen hizmet içi eğitimlerde öğretim görevliliği; hukuki düzenlemelerle ilgili olarak Bakanlık birimlerine görüş vermek; şeklinde görevleri yürütmektedirler.
Eğitim Denetiminin Gerekliliği:
Üniter Devlet yapımız içerisinde ve ülke düzeyinde Milli Eğitimde Eğitim ve Öğretim birlik ve bütünlüğünü sağlama görev ve sorumluluğu ile denetimi; Anayasa, 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu,3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim, 1702 sayılı İlk Ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi Ve Tecziyeleri Hakkında, 4357 sayılı İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına dair Milli Eğitim Bakanlığına yönelik özel Kanunlar ile Milli Eğitim Bakanlığına verilmiştir. Dolayısıyla; Yasal düzenlemeler, milli eğitim – öğretimin, ulusal düzeyde üniter devlet yapımız içerisinde bir bütün olarak yürütülmesi ile gözetim ve denetiminin, Milli Eğitim Bakanlığınca yapılmasını gerektirmektedir. Bu gereklilik doğrultusunda denetim, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda da yer alan Teftiş Kurulu Başkanlığınca yürütülmektedir. Diğer yandan, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı (2002-2003 öğretim yılında) toplam 59.797 okul ve kurum ile 604.006 öğretmen ve 16.725.598 öğrencinin bulunduğu
da dikkate alındığında, Milli Eğitim Bakanlığında eğitim denetiminin özel bir önemi ortaya çıkmaktadır. Yine, bu özel önemin odak noktası ise, Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülen eğitim denetim işlevinin, icra edilmiş fiil ve eylemlerle ilgili olduğu gibi; eğitimde amaç, birlik- bütünlük ve hedeflere ulaşılabilmesi açısından icra edilmemiş eksik çalışmalara yönelik olarak ve vizyon geliştirici yönde rehberlik denetimine de yönelik hizmet içi eğitimi kapsar şekilde sürekli bir süreçtir. Dolayısıyla; Milli Eğitim Bakanlığında eğitim-öğretimin ülke düzeyinde denetimi,vazgeçilemez önem ve büyüklükte görev ve mesuliyettir.
“Teftiş” fonksiyonu, her kurumun çalışma özelliklerine, mevzuatına, faaliyet alanlarına göre farlılık gösterebilirse de; denetim, özellikle de verimlilik, tutumluluk ve etkinlik odaklı denetiminin tespit edilmiş ve uluslararası standartları vardır. Bunlar ülkeden ülkeye fazla farklılık göstermezler. Ancak, bu standartların kurumsal ölçekte yerleştirilebilmesi, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bu standartların kurumsal bir yapı tarafından hazırlanması, uygulamanın takip edilmesi, aksayan alanlarda çözüm önerileri getirilmesi ile mümkündür.
Milli Eğitim Bakanlığında, idari organizasyon içindeki birimlerin ve kurum içi işlem ve etkinliklerin denetimi,meslek içi eğitimden geçmiş, genel denetim tekniklerini ve soruşturma yöntemlerini bilen müfettişlerce yapılmaktadır.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de eğitim denetimi, Merkezi idare ve bazılarında da eyaletler bünyesinde oluşturulan Teftiş Kurulları veya denetim birimleri bünyesindeki müfettişler tarafından yapılmaktadır.
Sistemi daha iyi çalışır hale getirmek için; her ne sebeple olursa olsun, ortaya çıkan sapmaları ve engelleri tespit ederek giderilmesini sağlamak olan denetim mekanizmalarının, verimliliğin artırılmasında da büyük bir pay sahibi olduğu kuşkusuzdur.
Kapsamlı eğitim denetiminin amacı; eğitimde okullaşma, eşitlik, nitelik, iç ve dış verimlilik, maliyet ve finansman, yönetim ve denetim konularında iyileştirmeyi sağlamak için sınırlılıkların tanımlanmasında,önceliklerin belirlenmesinde ve strateji oluşturulmasında yardımcı olmaktadır.
Denetimlerde, eğitim sistemini standartlara ve istatistiki verilere göre, amaçlanan hedefler yönünden ve toplam kalite açısından değerlendirmek; eğitim bölgeleri ve okullar ile Bakanlık arasında irtibatı sağlamak; denetimler esnasında belirlenen eğitimi geliştirici uygulamaları ve verimli hizmetleri önerilerle birlikte taşıyabilmektedir.
Çağın etkin ve katılımcı bir ortağı olmanın “odağı” nı eğitim-öğretim oluşturmaktadır. Eğitim birimleri, kaynakların kullanımı, paylaşımı, aktarımı ve korunması ile insan yetiştirilmesinde büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Okullarım bu sorumluluklarını yerine getirmesinin veya getirememesinin standartlara göre tespiti,denetim ve değerlendirme sistemiyle daha anlaşılır olarak ortaya konulabilir. Çağdaş okul,sahip olduğu her türlü teknik,bilgi ve bilim gücünü, ,ilave kaynak yaratabilen,elindeki imkanları rasyonel bir biçimde kullanarak,bilim ve insanlık adına yararlı katkılarda bulunabilendir. Teftiş, okulların bu rolünü yerine getirebilecek konuma ulaşmasında ve bilim geleneğine bağlı kalarak öz denetim sistemini kurabilmesinde rehberlik görevini yerine getirmektedir.
Denetim birimi,eğitim kurumlarının amaç,hedef ve ilkeler doğrultusunda etkin ve verimli çalışmalarına rehberlik etmek,kurumları arasında eşgüdümü sağlamak ve işbirliğini geliştirmek, değerlendirmek gibi işlevleri de yerine getirmektedir.
Diğer yandan; bilgi ve teknolojide hızlı değişim ve ilerleme,bireyleri ve eğitimcileri de değişim yönünde etkileyerek,eğitim sistemini ve işlevini de değişime zorlamakta ve yeni duruma uyum sağlamada eğitimde denetim ve rehberlik hizmetlerinin önemi daha da artmaktadır.
Türk Eğitim Sisteminde, çağın hızla değişen koşulları bağlamında Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu her zaman üzerine düşen öncülük görevini büyük bir sorumluluk bilinci içinde kendisine yakışan biçimde yerine getirmiş, hiçbir yan etkilenme ve oluşuma itibar etmeyerek görevini yerine getirmiştir.
Teftiş Kurlunun inceleme, denetim, araştırma ve soruşturma işlemleri yanında önemli bir yer tutan rehberlik işlevini, denetimler dışında yayın yoluyla da başarıyla gerçekleştirdiği bilinmelidir.
Milletçe; konuşurken kavga etmeyen,haklarını savunurken zor kullanmayan, onurunu da gözeten, üreten fakat israf etmeyen, eleştiriye açık, aynı zamanda kendisini de eleştirebilen, bilimselliği esas alıp, sağ duyu ile hareket edebilen; olayları akıl, bilim ve vicdanın süzgecinden geçirip yargılayabilen insanlardan meydana gelen sağlıklı bir topluma ulaşmayı arzuluyoruz. Bunun da başlangıç noktasını, bu nitelikleri önce kendisi kazanmış, sonra da ailesine, çevresine, birim ve kurumuna kazandırmaya çalışan eğitici ve yöneticiler oluşturmaktadır.
“İnsan yetiştirme” alanı hata kaldırmayan, yapıldığında ise telafisi zor alanlardan birisidir. Bu nedenledir ki insanları iyi yönetmek ve mutlu etmek, en az iyi yetiştirmek kadar önemlidir. Belki çoğu zaman iyi yetiştirmenin yollarını, iyi yöneticiler açarlar. Çünkü, toplumsal düzeni sağlayan; kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgeleri uygulayan, denetleyen, sorgulayan yöneticiler, özellikle eğitim yöneticileridir.
Bu nedenledir ki eğitim yöneticileri; Devlet ve toplum düzeninin tüm kurum ve kuruluşlarda hizmetlerin hukuk kuralları içinde ve kesintisiz yürütülmesi ile sağlanacağının bilincindedir. Hukukun üstünlüğüne inanan Devletimiz, toplumun huzur ve düzeninin sağlama yolunda bir takım kurallarla gerekli önlemleri almıştır.
Her ne kadar bu kurallara uymak bir vatandaşlık görevi ve borcu olsa da işleyişte zaman zaman bilerek veya bilmeyerek, çalışma düzeninin bozulduğu, eğitim ve yönetim çalışmalarının bu durumdan olumsuz yönde etkilendiği de bir gerçektir. Bu olumsuzlukların ortadan kaldırılarak, kişi ve kurumların disipline edilebilmesi, kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelerin yaptırım gücüne baş vurulması ile mümkün olabilecektir.
Teftiş, bir kurumun kuruluş amacı doğrultusunda, yasa, yönetmelik ve ilgili mevzuata uygun, işlem-eylem yerindeliği, verim, etkinlik ve hizmet kalitesinin sağlanması ile varsa usul ve esaslardan sapmalar ve bunların nedenlerini tespitle, çözüm önerileri sunmak, madde ve insan kaynaklarının örgütün amacı doğrultusunda en rasyonel şekilde kullanılmasını sağlamak ve yardımcı olmaktır. Kısaca, kamu adına ve yararına uygulama ve davranışların mevzuata uygunluğunu kontrol etme işlevidir.
Çağdaş yönetimlerde, hedeflerini koymayan, bunları gerçekleştirmek için bir planlamaya gitmeyen ve uygulama sonuçlarını değerlendirmeyen bir sistemden söz edilemez. Üretilen ve gerçekleştirilenlerin kontrolü, eksiklik ve yanlışlıkların düzeltilmesi, amacın gerçekleştirilmesi açısından bir zorunluluktur.
Her yıl 3-5 Avrupa ülkesinin toplam nüfusu kadar öğrenciyi okul ve öğretmenle buluşturan eğitim sistemimizin boyutu, kontrol ve değerlendirme ögesini öne çıkarmaktadır. Nitekim Anayasamızın 42. maddesindeki; ”Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tesbit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır...” ifadesi, denetimin yani Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun görev ve sorumluluğunun büyüklüğünü ortaya koymaktadır.