DEDE KORKUT KİMDİR ?
Öyküler okunurken ya da incelinirken akla ilk gelen , DEDE KORKUT’un kim
olduğudur.Bu konuda çeşitli çeşitli yorumlardan ve öykülerin anlatılışından çıkardığımıza
göre o , Oğuz’un güçlü döneminde yaşamış olan bir “DERVİŞ” ; “ozan”lığı , “yol
gösterici”liği üstünde taşıyan bir “ERMİŞ” ‘tir . Kendisinden sonra yaşayan ozan ve dervişler
, söylenegelen bu destansı öyküleri , onun adına sürdürmüşler ; yüce adını daha da
kutsallaştırarak Dede Korkut Kitabı’nın oluşturulmasına katkıda bulunmuşlardır .
Bu öyküleri böyle yazan bir ozan-derviş’in derlediği kuşkusuzdur . Ansiklopedik
bilgiler arasında şunlara rastlıyoruz :
“Reşidüddin’in Cami’üt Teravih’inde Bayat boyunda olup babasının adının
“Kara Hoca” olduğu ; çok akıllı , bilgi ve keramet sahibi bulunduğu : İnal Sir Yavkuy Han’a
vezir olduğu , Kayı İna Han’a danışmanlık ettiği , 295 yıl yaşadığı , güzel sözler söyleyip
kerametler gösterdiği , han tarafından elçilikle Peygambere gönderilerek Müslümanlığı kabul
ettiği yazılıdır .
ÖYKÜLERİN BİLİMSEL DEĞERİ
İlk bakışta , dil ve edebiyat yapıtı olarak yaklaşılan Dede Korkut öykülerinin , her
yazınsal yapıt gibi , toplumbilim (sosyoloji) ve onun dalları olanbudunbilim (etnoloji) ,
halkbilim (folklor) ... kısaca insanbilim (antropoloji) çalışmalarında aydınlatıcı yönleri olduğu
görülmüştür . Bunlara ruhbilim (psikoloji) , dilbilim , dilbilgisi , tarih çalışmalarını da
eklersek öykülerin ne denli önemli oldukları anlaşılır .
DEDE KORKUT HİKAYELERİNDE KİŞİLER
Dede KorkutKitabı’nda “BOY” ‘u anlatılan kahramanlar çokluk , destan kişilerine
benzetilmektedir . Bir kere , kahramanların yüzde doksanı beyler , hatunlar , bey oğulları olup
yüksek soydan gelirler .
Kişilerden bir kısmı insanüstü kuvvet sahibidir . Bazı kahramanların gövdeleri dahi
insandan ziyade bir devi andırmaktadır .
Dede Korkut , müslüman Oğuz’ların desatnlı hikayeleri olduğu için , burada tanrılan ve
yarım tanrılar yoktur . Fakat sırasında kuş olup uçan ak sakallı Azrail , Deli Dumrul’u yerden
yere vuran bir ilah gibi tasarlanmıştır .
Yine bu hikayelerde insanüstü yaratıklar mesela tek gözlü bir dev olan Tepegöz bir
çobanla peri kızının birleşmesinden doğmuştur .
İnsan ölçüsünde tutulan kişiler bile eşsiz sayılabilecek kadar yiğittirler . Kadınların
çoğu üstün savaşçı , silahşör ve binicidirler .
O halde Dede Korkut Kitabı’nda yaşayan kişilerin çoklukla destan kahramanlarına
benzediklerini söylemek yanlış olmaz .
KİŞİLERİ GENEL OLARAK ELE ALDIĞIMIZDA;
Hanlar Hanı Bayındır , diğer Türk hanlarının kendisine bağlı oldukları bir büyük
handır . Hikayelerin daha faal kahramanı Salur Kazan’dır .
Ayrıca İç Oğuz ve Taş Oğuz diye tanıtılan iki oğuz zümresi vardır .
Hikayelerin bazı kahramanları (Basat) halka ağır eziyetler eden bir canavarı öldürerek ün
kazanır . (Tepegöz Hikayesi) Bunlar bazen bir yerine birkaç canavarı sıra ile yere sererler
(Kan Turalı Hikayesi) . Hikayelerde , bir kurt tarafından büyütülmüş eski destan
kahramanlarına benzer , fakat bu sefer bir arslan tarafından beslenmiş kahramanlar görülür.
(Basat)
Hikayelerin kahramanları atlarını , kadınlarını , silahlarını namus bilip severler . At ,
ağaç , su , ve ışık sevgisi onlarda tabiat ve İslam inanışıyla birleşmiştir . Savaşçı olmakla
birlikte bunlarda yankılanan asıl öz yüksek bir ahlaka dayanmaktadır . Soy sop içinde , aile
içinde kök salmış bir ahlak , sağlam bir karakter , doğruluk , sözünün eri olma , gerektiği
zaman kendini ortaya atma ve hiçbir sakıncayı düşünmeden kendini verme , adalet , ...
kısacası insan olma onların en belli çizgisidir .
Ana sevgisi , eş sevgisi , sevgilinin bütün engellere , zamana karşı direnip süren ,
Sönmeyen bağlılığı , oğul-baba-kardeş sevgisi onlarda çok güçlüdür.
Hikayelerin kadınları , kızları ince belli , selvi boylu , beyaz tenli , al yanaklı , ala gözlü
kara saçlı , dar ağızlıdır . Ata biner , silah kullanır , erkeği kadar savaş gücüne sahiptir .
Kadınlar ve kızlar , en zor zamanlarda erkeklerin yanında bir silah arkadaşı olarak meydana
çıkarlar . Fakat kadına itibar ve savgi , daha çok onun mukaddes Türk çocuğunun annesi
olmasındandır . Anne olmayan kadına aynı itibar gösterilmez.
Hikayelerde kadın ve erkek , annelerinin ve babalarının da üstüne yükselerek birbirleri
İçin en büyük fedakarlığı yaparak sevgiyle ölesiye bağlıdır . Gerek çocukları için , gerek
birbirleri için hayatlarını fedadan çekinmeyen vefalı ve manalı kişilerdir .
(Deli Dumrul Hikayesi)
Türkler ömürleri savaşlarda geçtiği için , Türk ailesinde çocuğun kıymeti büyüktür.
Milletin devamını sağlayacak olan çocuk bu bakımdan yarı mukaddes varlıktır . Çocuklarında
Yine milletin devamını gerçekleştirecek olan erkekleri daha kıymetli tutulur .
(Bamsı Beyrek Hikayesi)
Çocuklar biraz büyüyünce ok atmayı , ata binmeyi , avlanmayı , savaşta kılıç çalmayı ,
... öğrenirler .
Çocukların , yaşları büyük de olsa , babalarının , analarının , ağabeylerinin ellerini
öpmeleri , onların öğütlerini , emirlerini dinlemeleri vazgeçilmez bir terbiye icabıdır.
DEDE KORKUT’UN OLAYLARA MÜDEHALELERİ
Dirse Han Oğlu Boğaç Boyu :
Hey Dirse Han beylik ver bu oğlana
Taht ver , erdemlidir
Boynu uzun bedevi at ver bu oğlana
Biner olsun , becerilidir
Ağıllardan tümen koyun ver bu oğlana
Şişlik olsun , erdemlidir
Deve ağılından kızıl deve ver bu oğlana
Yüklet olsun , becerilidir
Altın başlı görkemli ev ver bu oğlana
Gölge olsun , erdemlidir
Omuzu kuşlu cüppe , giysi ver bu oğlana
Giyer olsun , becerilidir
Salur Kazan’ın Evinin Yağmalandığı Boyu Öyküler :
Hani dediğim bey erenler
Dünya benim diyenler
Ölüm aldı yer gizledi
Geçici dünya kime kaldı
Gelimli gidimli dünya
En son ucu ölümlü dünya
Kam Büre’ni Oğlu Bamsi Beyrek Boyunu Öyküler :
Ünümü anla sözümü dinle Bay Büre Bey
Yüce Tanrı sana bir oğul vermiş tutuversin
Ak sancak götürende Müslümanlar arkası olsun
Karşı yatan kara karlı dağlardan aşar olsa
Yüce Tanrı senin oğluna aşıt versin
Kanlı kanlı sulardan geçer olsa geçit versin
Kalabalık imansıza girende
Yüce Tanrı senin oğluna fırsat versin
Sen oğlunu Bamsam diye okşarsın
Bunun adı boz aygırlı Bamsı Beyrek olsun
Adını ben verdim yaşını Tanrı versin
Kazan Bey Oğlu Uruz Beyin Tutsak Olduğu Boyu Öyküler :
Hani dediğim bey erenler
Dünya benim diyenler
Ölüm aldı yer gizledi
Geçici dünya kime kaldı
Gelimli gidimli dünya
En son ucu ölümlü dünya
Yukarıdaki kesitlerden de anlaşılacağı gibi Dede Korkut devrin insanlarının akıl hocaları ,
danışmanları olmuştur . Ona sorulmadan hiçbirşey yapılmaz . Oda bilgeliğini ve tecrübesini
kullanarak olaylara çözümler getirmiştir .