GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
COĞRAFİ KONUM
Türkiye'nin güney doğusunda yer alır. Nüfus miktarı ve yüz ölçümü ile en küçük bölgemizdir.
Türkiye yüz ölçümünün % 7,5'ini kaplayarak bölgeler arasında yedinci sırada bulunur.
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Bölge genel olarak ova ve platolarla kaplıdır. Yer şekilleri tarıma elverişlidir. Batıdan doğuya doğru ve güneyden kuzeye doğru gidildikçe yükseklik artar. Karacadağ volkan konisi (1919m) ile Mardin – Midyat Eşiği (1200-1300 m) yükseltinin fazla olduğu yörelerdir. Şanlı Urfa, Gazi Antep, Adıyaman platolarının ortalama yükseltisi 500 -1000 m arasındadır.
AKARSU ve GÖLLERİ
Başlıca akarsuları kaynağını Doğu Anadolu Bölgesi’nden alan Dicle ve Fırat’tır.
Fırat'ın Nizip, Göksu kolları, Dicle'nin ise Botan, Garzan, Batman kolları bölgeye yayılmıştır. Bölgede tabii göl yoktur. Sadece Fırat ve Dicle üzerine kurulmuş baraj gölleri yer alır.
İKLİM ve BİTKİ ÖRTÜSÜ
Özellikle bölgenin batısında Akdeniz ikliminin genel özellikleri görülür. Yazları kurak ve çok sıcaktır. Bunun başlıca nedeni güneyden esen sıcak ve kavurucu rüzgârlardır. Batıdan doğuya gidildikçe ve alçak yerlerden yükseklere çıkıldıkça Akdeniz ikliminin etkisi zayıflar, karasal iklimin etkisi daha belirginleşir.
Bölgede yağışın çoğu kış aylarında düşer. Yıllık yağış toplamı 500 - 600 mm'dir. İç Anadolu'ya oranla fazla ve Marmara kadar yağış almasına karşın bölgede yaz aylarında şiddetli bir kuraklık yaşanır. Çünkü yaz ayları çok sıcaktır. Buna bağlı olarak da buharlaşma fazladır.
Ülkemizin en yüksek sıcaklıkları Şanlı Urfa (46.5 ºC) ve Diyarbakır (46.2 ºC) da görülmüştür. Sıcaklığın bu kadar yüksek oluşu şiddetli buharlaşmaya neden olmuştur. Dolayısıyla yazın Türkiye'nin sulamaya en çok ihtiyaç duyulan bölgesidir. Kış ayları yüksek yerlerde soğuk geçer. Kar yağışı ve don olaylarına sıkça rastlanılır.
Doğal bitki örtüsü iklim özelliklerine göre yer yer değişiklikler gösterir. En çok bozkırlar görülür. Bozkırlar daha çok yüksek olmayan yerlerde yaygındır. Güneydoğu Toroslar'ın eteklerinde ve Mardin -Midyat Eşiği'nde yüksekliğin artmasına bağlı olarak yağışlar artar. Meşe ormanlarına ve çalılıklara rastlanır. Akarsu boylarında söğüt ve kavak ağaçları yetişir. Orman oranı bakımından %3 ile sonuncudur.
TARIM ve HAYVANCILIK
Bölge ekonomisinde tarım ve hayvancılık önemli bir yer tutar. Tarıma elverişli geniş düzlüklerin bulunması ve ayrıca toprağın verim gücünün fazla olması üretimi artırmaktadır. Ekili - dikili alanlar bakımından % 20 ile dördüncü sıradadır.
Şiddetli yaz kuraklığı bir çok ürünün yetişmesini engeller. Bu bölgeden daha fazla ürün elde edebilmek için sulamaya ihtiyaç vardır. Sulama imkânları geliştiği takdirde nadas yöntemi terk edilecek ve bir yılda birden fazla ürün elde edilecektir. Bölgenin doğal şartları tahıl ekimine elverişlidir. Bununla birlikte buğday, keten, pamuk, pirinç, nohut ve susam yaygındır. Antepfıstığı, zeytin ve üzüm Gazi Antep Plâtosu'nda oldukça gelişmiştir. Bölge, Antep fıstığı ve kırmızı mercimek üretiminde birinci sıradadır. Siirt'te menengiç (sakız) ağacının aşılanması ile antepfıstığı üretimi artmıştır. Dicle ve Fırat kenarlarında sulama ile sebze ve meyve yetiştirilir.
Güneydoğu Anadolu'da bozkırların geniş yer kaplaması küçükbaş hayvancılığı önemli hale getirmiştir. En çok koyun ve keçi beslenir. Güneydoğu Toroslar'ın eteklerinde ve Mardin - Midyat Eşiği'nde kıl ve tiftik keçisi beslenir. Bu bölgede küçükbaş hayvancılık ile birlikte yağ, peynir, yün gibi hayvansal ürünlerin de ticareti yapılmaktadır.
GAP PROJESİ
GAP 13 ayrı projenin birleşiminden meydana gelmiştir. Bu proje içinde 22 baraj, 19 hidroelektrik santral vardır.
Proje, G.Antep, Mardin, Adıyaman, Şanlı Urfa, Diyarbakır, Batman ve Şırnak illerimizi kapsamaktadır.
Sadece Atatürk barajından elde edilen elektrik üretimi ülke elektrik üretiminin 1/6'sına eşittir.
(1992) Bölge ekonomisini çok yönlü etkileyen kuraklık problemi GAP projesiyle halledildiği zaman bölgede sosyo - ekonomik yönde büyük değişiklikler görülecektir.
GAP GERÇEKLEŞTİĞİNDE;
Atatürk Barajı
Sulamalı tarıma geçilecektir.
Bölgedeki nadas alanları azalacaktır.
Tarım ürünlerinin çeşitliliği artacaktır.
Tarım ürünlerinin verimi artacaktır.
Pamuk, pirinç, gibi tarım ürünlerinin ekim alanı genişleyecektir.
Güneydoğu Anadolu, Türkiye pamuk üretiminde birinci bölge olacaktır.
Kuru tarıma dayalı buğday, arpa, mercimek gibi tarım ürünlerinin ekim alanı azalacak fakat üretimleri artacaktır.
Barajlar suni göl fonksiyonu göreceğinden bölgenin iklimi belirli oranda yumuşayacaktır.
Elektrik enerjisinde üretim artışı sağlanacaktır.
İçme suyu olarak kullanılacaktır.
Su ürünlerinin üretimi artacaktır.
Tarım ve tarıma bağlı sanayi gelişecektir.
Bölgede iş olanakları arttığı için bölgeden diğer bölgelere göç duracaktır.Diğer bölgelerden Güneydoğu Anadolu'ya göç olacaktır.
Bölgenin nüfusu ve nüfus yoğunluğu artacaktır.
Türkiye'nin tarım ürünlerine dayalı ihracatı artacaktır.
Bölgede tarım alanları geniş düzlüklerden oluşur. Bu alanların sulanmasıyla tarım gelişecektir.
Antepfıstığı, mercimek, üzüm, nohut ve tahıl üretiminin önemli bir kısmı bölgeden karşılanmaktadır. Harran Ovası, sulamanın gelişmesiyle özellikle pamuk ekiminin en fazla yapıldığı yerlerden biri olacaktır.
GAP'ın tamamlanmasıyla mısır, pirinç ve ayçiçek gibi ürünlerin üretimindeki artışın daha fazla olması beklenmektedir. Çünkü bu ürünler bol su ve sıcaklık isteği olan ürünlerdir.
YERALTI ZENGİNLİKLERİ
Ekonomisi petrol çıkarımı ve tarıma dayanır. Hayvancılık ikinci sırada yer alır. Yeraltı zenginliği olarak başta petrol gelir.
Petrol: Diyarbakır, Adıyaman, Siirt ve Batman dolaylarında bulunan yataklardan çıkartılır.
Türkiye petrol üretiminin çok büyük bir kısmı buradan elde edilir. Yıllık üretim 3 milyon tondur. Ancak bu Türkiye ihtiyacının 1/7'sini karşılayabilmektedir.
Cizre ve Silopi çevresinde linyit çıkarılır.
Fosfatın en fazla çıkarıldığı bölgemizdir. Fosfat, Mardin - Mazıdağı çevresinde çıkarılır.
ENDÜSTRİ
Irak-Türkiye petrol boru hattı bu bölgeden geçer. Batman'da bulunan petrol rafinerisi hem yöre halkı için önemli bir iş alanı, hem de ülke ekonomisi için büyük bir endüstri kuruluşudur.
Bölgede çıkarılan petrol ve Batmandaki rafineri kara taşımacılığının önemli miktarda canlanmasına neden olmuştur.
TURİZM
Bölgedeki Nemrut Dağı (Adıyaman) ile Diyarbakır ve Şanlı Urfa şehrinde bulunan tarihi eserler bölgenin turizm potansiyellerini oluşturur.
Balıklı Göl Nemrut Harran Hasankeyf Kelaynak Kuşları
NÜFUS ve YERLEŞME
Bölgenin toplam nüfusu 1997 yılına göre 5,7 milyondur. Bölgenin nüfus yoğunluğu 96 km2/kişi 'dir.
Alanının küçük olmasından dolayı Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi'nden daha fazla yoğundur. Nüfus batıda toplanmıştır. Bunun nedeni iklim ve toprak koşullarının burada daha elverişli olmasıdır.
Güneydoğu Toroslar'ın etekleri ve akarsu boyları, nüfus bakımından oldukça yoğundur. Bunun nedeni, bu kısımda yağışın fazla olması ve, sulama olanaklarının fazla olmasıdır.
Dicle ve Fırat ile bunlara karışan kolların düzlükler içine gömülerek oluşturduğu geniş vadi tabanları, yerleşmeye elverişlidir.
BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Karacadağ volkan konisi ile iki bölüme ayrılır. Karacadağ'ın doğusunda Dicle, batısında ise Orta Fırat Bölümü yer alır.
1. DİCLE BÖLÜMÜ
Bu bölüm, yer şekilleri bakımından sade bir özellik gösterir. Bölümdeki başlıca yer şekilleri Diyarbakır Havzası, Karacadağ volkan kütlesi ve Mardin-Midyat Eşiği'dir. Dicle nehri, kollarıyla birlikte geçtiği yerlerde plato ve ovalar meydana getirmiştir. Ova ve platolar 500-1000 m yükseltiler arasında yer alır.
Bölümde yıllık ortalama yağış miktarı 500 mm'dir. Yüksek sıcaklığa bağlı olarak meydana gelen şiddetli buharlaşma yaz mevsiminde kuraklığa neden olur. Bölümde karasal iklim tipi görülür. Bölümün tabii bitki örtüsü ise bozkırdır.
Başlıca tarım ürünleri ise tahıllar, mercimek ve pamuktur. Toroslar'a doğru ise meyve ve üzüm bağları yer alır.
Karacadağ volkan konisi bölgenin en yüksek dağıdır.Bu volkan konisinden çıkan ve akıcılık özelliğine sahip olan bazalt bölgeye yayılarak yayvan bir görünüm kazanmasına neden olmuştur. Karacadağ'ın tabanına sızan sular daha sonra taban suyu olarak yeryüzüne çıkar ve bölümün su ihtiyacını karşılar.
Yaz aylarında bölümde yaylacılık faaliyeti görülür.
Bölümdeki Mardin - Midyat Eşiği Diyarbakır havzası ile Suriye arasında yer alan yüksek bir düzlüktür(1200-1300 m). Burada yüksekliğe bağlı olarak yağışlar 700 mm'ye çıkar. Kireçli bir yapıya sahip olmasından dolayı tarım için yeterli su bulunmaz.
Dicle Bölümü'nde nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Nüfus, Diyarbakır Havzası ile Mardin - Midyat Eşiği'nde toplanmıştır. Bölümün en büyük ili Diyarbakır'dır.
Bölümün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
En önemli yeraltı zenginliği Diyarbakır, Siirt ve Batman'da çıkarılan petroldür. Yıllık üretimi 3 milyon tondur. Ayrıca Cizre ve Silopi'de linyit çıkarılır.
2. ORTA FIRAT BÖLÜMÜ
Bu bölümde Gazi Antep ve Şanlı Urfa platoları önemli yer kaplar. Fırat Nehri ve kolları platoları ikiye ayırır. Fırat Nehri plato içerisine 200 m gömülmüş olarak akar. Altınbaşak, Ceylanpınar, Suruç, Birecik ovalarında tahıl ekilir. Atatürk barajı ile yapımı son aşamaya gelen Şanlı Urfa tünelleri bölümün Türkiye ekonomisindeki yerini değiştirecektir. Platolarının ortalama yükseltisi 500 ile 1000 m'dir. Platolar, tortul ve volkanik taşlardan meydana gelmiştir.
Orta Fırat Bölümü'nde yazları sıcak ve kurak, kışları serin ve yağışlı olan Akdeniz iklimi görülür.
Bölümün en gelişmiş ili Gazi Antep'tir. Adıyaman, Nizip, Birecik, Şanlıurfa, Harran, Suruç, Ceylanpınar, Siverek, Viranşehir bölümün diğer önemli il ve ilçe merkezleridir.
Halkın geçimi, tarım ve hayvancılıktan sağlanır. Tarım ürünü olarak tahıl, mercimek, antep fıstığı yetiştirilir. Ayrıca bağlar, bahçeler ve zeytinlikler yer alır. Bunun yanısıra pamuk, çeltik ve susam da ekilir.
Adıyaman ve Kâhta'da petrol çıkarılmaktadır.