Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Hava Durumunu Bilim Adamlari Nasil Buluyor Ve Sunuyorlar

Hava Durumunu Bilim Adamlari Nasil Buluyor Ve Sunuyorlar Hakkında Bilgi - Hava Durumunu Bilim Adamlari Nasil Buluyor Ve Sunuyorlar Nedir Özet


Araştırmalar



HAVA DURUMUNU BİLİM ADAMLARI NASIL BULUYOR VE SUNUYORLAR




Mutlak sıcaklık ölçeği (Kelvin ölçeği) termodinamiğin ikinci yasası aracılığıyla tanımlanıyor. Yasanın ifadesiyle, sıcaklığın tanımı arasındaki ilişki oldukça karmaşık olduğu için burada sadece özetleyeceğim. Yasada “ısı makinelerinden”, yani dışarıdan ısı alarak bunu kullanılabilir diğer enerji türlerine (elektrik, mekanik, potansiyel vs.) dönüştüren makinelerden bahsedilir. Örneğin, lokomotifler, termik santraller, otomobil motorları bu tip makineler. İkinci yasa bu makinelerin %100 verimle çalışamayacağını ifade eder. Buna göre, makine bir miktar ısıyı belli bir sıcaklıkta (yüksek sıcaklık) almalı, bu ısının bir kısmını kullanamayarak düşük bir sıcaklıkta dışarıya atmalı ve sadece geri kalan kısmını kullanmalı. İkinci yasa mutlaka bir kısmının dışarıya atılması gerektiğini söylüyor. Bilim adamları buradan hareketle, iki sıcaklık arasında çalışan bir ısı makinesinden elde edilecek en yüksek verim değeri ile sıcaklıkların kelvin ölçeğindeki değerleri arasında bir ilişki buluyorlar. Bu ilişki, mutlak sıcaklık ölçeğinin tanımı olarak kullanılıyor. Mutlak sıfır noktası da bu ölçekte sıfır Kelvin olarak ortaya çıkan sıcaklığa deniyor, ama hiç bir makroskobik sistemde elde edilemeyecek bir sıcaklık bu. Bu sıcaklığı maddenin erişebileceği en soğuk sıcaklık olarak tanımlayabiliriz. Ya da, maddenin en düşük enerji düzeyindeyken elde edilen sıcaklık diye.
(2) Elektronlar bu durumda bir enerjiye sahipler. Bu doğru, ama bu, elektronların sahip olabilecekleri en düşük enerji. Elektronların bu enerjilerinin bir kısmını kaybederek daha düşük bir enerji düzeyine gitmeleri mümkün değil çünkü daha düşük bir düzey yok. Bu nedenle bu elektronları daha fazla soğutamazsınız. Bu tip bir harekete, yani en düşük düzeyde olmasına karşın hala enerji taşıyan bir harekete “sıfır noktası hareketi” deniyor. Bilimsel bir terim olarak ısı sadece bir cisimden diğerine ısı transferi yoluyla *aktarılan* enerjiye deniyor. Yani enerjinin bir türü, ama ona bu adı aktarım süresince veriyoruz. Yani, çaydanlıktaki suyu ısıttınız diyelim. Bu süreç içinde ısı vermiş oluyorsunuz. Ama sıcak suyun içinde “ısı enerjisi” olduğunu söyleyemiyorsunuz. Konuya dönersek, eğer elektron en alttaki dışında bir düzeydeyse, bu durumda enerji kaybederek en alt düzeye dönebilir ve bu süreç içinde açığa çıkan enerji “ısı” olarak dışarıya aktarılabilir. Fakat elektron en alt düzeydeyken “ısı” vermesi söz konusu değil.
(3) Elektronların hareket için dışarıdan enerji almalarına gerek yok. Elektronun en alt düzeydeki hareketi, dışarıdaki cisimlerden bağımsız olarak var. Aslını isterseniz, Eğer durağan bir elektron ve bir protonla başlarsanız (hidrojenin bileşenleri), bu iki parçacık *dışarıya* enerji vererek birleşir. Yani, durağan, dolayısıyla kinetik enerjisi olmayan bileşenler enerji vererek birleşmiş hale gelir ve sıfır nokta hareketi böylece başlar.

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış