KİTAP TANITIM PLANI
Kitabın Adı:Yaban
Yazarın Adı:Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Basım Yeri:İstanbul
Sayfa Sayısı:198
Boyutları: A5
Eserin Konusu:1.Dünya Savaşının bitimiyle bir köye yerleşen Ahmet’in köylülerce bir yaban olarak görülmesi ve Kuruluş Savaşı’nda düşmanların köylülere çektirdiği eziyetler.
Kahramanlar:
Ahmet :Kitapta Yakup Kadri’nin rolüdür.1.Dünya Savaşı’nda tek kolu kopan,ve terhis olunca kendi şehrinin işgal edildiğinden Mehmet Ali’nin köyüne yerleşen eski asker.
Mehmet Ali:Savaşta Ahmet çavuşun eri olan,terhis olunca çavuşuyla köyüne dönen iyi yürekli adam.
Emine:Ahmet’in çay başında görüp aşık olduğu el deymemiş köylü kızı.
İsmail:Mehmet Ali’nin oğlu olan ve Emine ile evlenen nankör genç.
Emeti Kadın:Ahmet kendi evine yerleşince ona temizliğe gelen saf kadın.
Hasan:Ahmet’in boş zamanlarında beraber olduğu iyi kalpli genç çoban.
Salih Ağa:Köyün ağası bir insanda bulunabilecek en kötü özellikleri taşıyan kötü adam.
Bekir Çavuş:1.Dünya Savaşı’nda çavuş olan her yeri gezmiş ve dumadan bu anılarını anlatan,küöyde Ahmet’ten sonra en kültürlü eski asker.
Ana düşünce:Bir yerde herkesten iyi bakımdan farklı olsan bile orada bir yaban olarak görülür ve onlarla ilişki kuramaz bir şey anlatamazsın.
Kitap hakkında eleştiriler:Kitap gayet güzel anlatılmış betimlemeler harika fakat biraz fazla kelime var.
Yazar hakkında bilgi:Yakup Kadri 27 Mart 1889’da Kahire’de doğdu.İlköğrenimini Fevziye Mekteb-i İptidaisinde tamamlar.Rüşdiye’ye 2.sınıfa kadar Manisa’da devam eder.1903’de İzmir İdadisi’nde okumaya başlar.1905’te dğduğu yer olan Mısır’a döner ve burada Freres’ler Fransız okuluna kaydolur ve ortaöğrenimini burada tamamlar.Aile 1908 yılı başlarında Meşrutiyetin hemen öncesinde İstanbul’a döner.Balkan Savaşı’nda Kadıköy Yel değirmeni’nde yaşarlar.Bu arada Yakup Kadri Mekteb-i Hukuk’a girer.1909 Mart’ında Faik Ali,Refik Halit,Celal Sahir,Ahmet Samimi,Ali Canip ile birlikte ile Fecr-i Ati topluğundaki ilk toplantısına katılır.Aynı yılın Haziran ayında Resimli Kitap dergisinde “Nirvana” adlı oyunu yayınlanır.1911’de üç yıl okuduğu Hukuk Fakültesinden diploma almadan ayrılır.Yakup Kadri 13 Aralık 1974’de Ankara’da ölmüştür.Mezarı İstanbul’da Beşiktaş’taki Yahya efendi Mezarlığındadır.
Başlıca Eserleri:
Öykü:Bir Serencam,Rahmet,Milli Savaş Hikaye’leri
Roman:Kiralık Konak,Nur Baba,Hüküm Gecesi-Sodom ve Gomore,Yaban,Ankara,Bir Sürgün,Panaroma I,Panaroma II,Hep O Şarkı
Tiyatro:Nirvana,Veda,Sağanak,Mağara.
Kitabın Özeti:
1.Dünya Savaşı’ndan sonra Türk orduları terhis edilmiştir.Kendi şehri de fethedildiği için Celal Paşa’nın oğlu Ahmet Celal himayesindeki eri Mehmet Ali’nin köyüne gitmek zorumda kalmıştır.Mehmet Ali’nin köyü Haymana’daki Porsuk Çayı’nın yakınlarındadır.Ahmet her gün tıraş olan rafları kitap dolu kültürlü olup halkın aydın kesimlerindendir.Ahmet burada Mehmet Ali’nin evinde ailesiyle beraber kalmaktadır.Ahmet köyde bir yaban olarak kalmıştır.Adeta bakımsız aşısız bitkilerin içinde son derece bakımlı çiçek açmış bir bitki gibidir.Kahvede herkesin sohbet ettiği sırada Ahmet gelince herkes susar ve yüzünü başka yöne çevirirdi.Ahmet’in savaşta bir kolu kesilmişti,fakat bu olay köylülere hiç sıra dışı değildir.Çünkü köyde çoğu kişi böyledir.Muhtarın karısı kötürüm,Salih Ağa’nın oğlu kambur,camii hocasının kızı da kördür.Salih ağa demişken bu Salih ağa düzenbazmı düzenbazdır.Türk köylüsünün saflığından yararlanarak her türlü kötülükleri yapar.Bir de İsmail vardır,Mehmet Ali’nin oğlu.Çok nankördür.Elini kuşağına geçirip sinsi sinsi gezer.Sigara alacak olmasa da Ahmet’e yaklaşmaz.Aslında Ahmet onunla oturup gayet güzel konuşur.Fakat sigara vermek şartı ile.Emine’yi de unutmamalı.Ahmet onu çayın başında çamaşır yıkarken görmüş ve anında aşık olmuştur.Fakat ne zaman ona yaklaşmak istese ürkek bir ceylan gibi kaçmıştır.Ancak Emine’yi İsmail kendisine eş olarak almıştır.
Arada bir köye bir şeyh gelir ve köylülere okur üfler,o da Salih ağa gibi omların cahilliğinden yararlanır ve bu okuma üfleme için onlardan para alır.Köyde sadece Bekir Çavuş o kadar cahil değildir.Fakat o da anılarını anlatmaktan bilgisini ortaya koyamaz.Ahmet sonunda bu cahil ortamdan kurtulup köyün biraz dışında bir ev alır.Tek kolu olmadığından da ona bakması için Emeti Kadın’ı tutar.Emeti Kadın biraz saf fakat iyi yüreklidir.Ahmet boş zamanlarını Emeti Kadın’ın torunu olan küçük çoban olan Hasan ile veya kitapları ile geçirir.Ayrıca bütün bu yaşadıklarını bir deftere yazar.O sıralarda savaş devam etmektedir.Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır.Düşman uçakları da sürekli tepelerde gezip aşağı kağıtlar bırakmaktadırlar.Kağıtlarda onların dost olduğu ve Kemalistlere güvenmemelerini söylüyordu.Tabii ki köylüler yine bina inanıyorlardı.Bu durum Ahmet’i çileden çıkarır.Bekir Çavuş da hayal kırıklığına uğrar ama elinden bir şey gelmeyeceğini bilir.Bir sabah kalktığında bütün köyü düşman askerler basmış görür,fakat köylüler onları düşman bilir.Askerler köyde herkesin malını kullanıp ödeyeceklerine dair ellerine kağıtlar tutuşturuyorlardı.Bütün evleri didik didik ettiler.Ahmet!in evinin mobilyaları süngülendi,kitapları dağıtıldı ve silahları alındı.Ayrıca Ahmet ile askerler Mustafa Kemal’i tuttuğu için dalga geçtiler.Onlar kazanacaklarına inanıyorlardı.Askerler giderken beraberlerinde Salih ağa ve camii hocasını yol göstermek için aldılar.Hoca ve Salih ağa ertesi gün dönüler.Bu arada askerler aldıklarını ödememişlerdi.Yaklaşık bir ay sonra askerler geri döndüler fakat yenildikler için.Ahmet buna çok sevindi.Ancak askerler bu sefer geçenki kadar iyi değillerdi.Bütün köylülere eziyet edip evlerini yaktılar.Küçük Hasan’ı döverek öldürdüler.Halk perişandı.Son olarak genç kızları ve güzel kadınları almağa başladılar.Ahmet ve Emine gözleri ile anlaşıp kaçmayı başardılar.Fakat Emine kalçasından,Ahmet ise omsundan bir sıyrıkla vurulmuştu.Sabahı beklediler.Maalesef Emine haraket edemedi ve Ahmet Celal’e yalnız yol göründü.