Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kafkas Ülkeleri

Kafkas Ülkeleri Hakkında Bilgi - Kafkas Ülkeleri Nedir Özet


Araştırmalar



Kafkas Ülkeleri

AZERBAYCAN CUMHURİYETİ

28 Mayıs 1918'de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Yüzölçümü : 86.400 km2
Nüfusu : 7.500.000
Başkenti : Bakü

Tarihi
Azerbaycan'ın adı konusunda değişik görüşler bulunmaktadır. Burayı (M.Ö. 323) yöneten komutanlarından Atropates'ten geldiği öylendiği gibi "Od" anlamındaki azer sözcüklerinden geldiğide Belirtilmektedir. Ancak, bu yer adının etimolojisi yapılırken, bu bölgede egemenlik Süren Kasar (Hazar) Türkleri'nin ismi de gözönüine alınmalıdır ve kaynaklara göre gerçek payıda büyüktür.
Türklerin Azerbaycan'a gelişleri tahminini ve M.Ö. Saka-îskit döneminde başladığı savunulmaktadır. M.S. 395 te Hun Türkleri Balkanlar'a inerken bir kısmının Kafkaslar yoluyla Anadolu'ya ve Azerbaycan'a sarktıkları bilinmektedir.
Selçuklu Türkleri'nin Azerbaycan'da görülmeleri ise 1015-1021 yılları arasındadır. Sultan Alpaslan zamanında Azerbaycan'da Türkmenler sayesinde Azerbaycan'ın Türkleşmesi kolay gerçekleşmistir. Azerbaycan daha sonra Ilhanilerin egemenliğine girmiş ve bir süre "Altınordu" devletinin hakimeyitinde kalmış, Akkoyunlu ve Kara Koyunlular döneminde Türk nüfusu bakımından en yoğun dönemini yaşamıştır. Daha sonra Azerbaycan'da Safeviler, Afşar ve Kaçarlar hükiim sürmüşlerdir.
Bundan sonra, sırasıyla Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahcivan, Revan, Tebriz, Urmiye, Erdil Hanlıkları dönemi başlamıştır.
Azerbaycan toprakları Rusların egemenliğine girdikten sonra Revan'a ve Karabağ'a Ermeniler yetiştirilmeye başlanılmıştır.
Azerbaycan Türkleri 1918-1920'de Kafkasya kurultayını toplamış ve 28 Mayıs 1918'de de ulusal Azerbaycan devletini kurmuşlardır. Ancak 1920 de Kafkasya ötesi Sosyalist Sovyet Cumhuriyet-lerine katılmak zorunda kalmış, 30 Eylül 1991 de SSCB çöküşüyle bağımsızlığını yeniden ilan etmiştir.
Azeriler Kafkasya bölgesinin en büyük Türk bölümünü oluşturmaktadır. Asya'da ve Kafkasya'daki Türk halklannın en okumuş ve kültürlüleridir.
Bugüne kadar Kafkaslarda ulusal ve ırksal uyanışın merkezi hep Bakü olmuştur. Bu düşüncenin isim babaları Hüseyni Zade Ali, Ağaoğlu Ahmed, Ali Merdem Topçu Beydir.

COĞRAFİ KONUMU

Azerbaycan 38°-25 kuzey enlemleri ile 44°-50 doğu boylamları arasındaki coğrafı bölgeye yerleşmiştir. Sınırların uzunluğu 3600 km dir. Azerbaycan 657 metre deniz seviyesinden yüksektir ve topraklarının % 50 si dağlık alanlardır. Dağlık alanlar Büyük Kafkasya, Küçük Kafkasya ve Talış dağlarından meydana gelmektedir. En yüksek yeri Tufandağı 4489 metredir. Hinal dağı, Delidağı, Kedidağı önemli dağlandır. Kur-Aras Ovası en büyük düzlüktür.
Azerbaycan iklimi dünyadaki 11 iklim çeşidinden 9 una sahiptir. Yıllık ortalama sıcaklığı 10 C'nın üzerindedir. En biiyük gölü 17,5 km2 ile Hacıkabul gölüdür. Sarısu, Candakar, Açınonur, Büyük Sur ve Göygöldür.
Azerbaycan'ın en uzun nehri ise 1364 km Hazar denizine dökülen (Kura) Kür Nehridir. Kür'ün bir kolu olan Aras ise 1072km dir.
Azerbaycanda, Mingeçevir, Sarsank,Ceyranbatan ve Arapçay barajları bulunmaktadır.
Başkenti Bakü'dür. Dilleri Batı Oğuzcadır ve %98!i dillerine sahiptir.




Demografik Durumu:

1989 yılı verilerine göre Azerbaycan nüfusunun %82.6'sı ,Azeri Türküdür.

Grup
Sayı
Nüfus içindeki yüzdesi

Azeri Türkleri 5805000 82.6
Ruslar 392300 5.5
Ermeniler 390500 5.5
Lezgiler 171000 2.4
Avar Türkleri 44100 0.6
Yahudiler 30800 0.4
Tatar Türkleri 28600 0.4
Ukraynalılar 32300 0.4
Gürcüler 14200 0.2

Kaynak : Devlet İstatistik Komitesi

Ocak 1990 olaylarından sonra ülkede bulunan Ruslar ve Ermeniler'in göçü yoğunlaşmıştır.Bunun sonucu olarak toplam nüfus içinde Türklerin oranının %90'ı aştığı tahmin edilmektedir.Diğer Türk gruplarıda dikkate alındığında Azerbaycan'ın Türk kimliği daha da güçlenmektedir.

Toplam nüfusun %62.1'i 30 yaşın altındadır. Nüfusun önemli bir bölümünün genç olması Azerbayacan'a dinamizm kazandırmaktadır.

Yaş grubu Toplam nüfustaki payı
0-14 33.0
15-29 28.9
30-44 17.7
45-59 12.0
60 + 8.4

Yukarı Karabağ Özerk Bölgesi:
Yüzölçümü: 5500km2
Nüfusu: 295.000
Başken: Nahçıvan
Azeri toprağı olan Karabağ bugün Ermeni işkali altındadır ve bir milyom Azeri yurtsuz bırakılmıştır. Bu büyük sorun bir an önce çözülmelidir. Azeri Türkleri yurtlarına dönmelidir.


Siyasal ve Sosyal Yapılanmalar:

Azerbaycan'da kendilerini parti olarak adlandıran fakat hukuken böyle bir kimliği olmayan çeşitli partiler mevcuttur.Bunlardan en büyükleri şunlardır:

1-Birlik Partisi
2-Anavatan Partisi
3-Milli Müsavat Partisi : Turancı bir partidir.
4-Halk Cephesi : 51 partinin desteklediği bir koalisyon.
5-Milli İstiklal Partsi: Milliyetçi ve Türkçüdür
6-Sosyal Demokrat Parti
7-Bağımsız Demokrat Parti
8-Milli Muhabbet Partisi
9-Tövbe Partisi: İran yanlisi
10-Halk partisi
11-Yesiller Partisi

EKONOMİK ve SOSYAL YAPI

1991 de bağımsızlığını aldıktan sonra, özellikle geçiş döneminin ilk yıllarında ekonomik alanda düşüşler olmıış ve para birimi olarak manat'a bağlı kalmıştır. Ancak, Azerbaycan verimli tarım arazileri, doğalgaz, petrol ve demir cevheri bakıırnndan zengin kaynaklara sahip bulunmaktadır. Ham petrol üretimi 1991 de 12 milyon tona yaklaşmıştır.
Doğal gaz üretimi ise 1991 de 11 milyon m3 dur. Toplam doğalgaz rezervi 118.65 milyar metreküp, petrol rezervlerin de 8 milyar varil olduğu savunulmaktadır. Ayrıca, petrokimya, yiyecek, giyim gibi hafif sanayide vardır.
Tarım ve Hayvancılık:
Azerbaycan'ın yüzde 7'si tarıma elverişli topraklara sahiptir. Bu tarım topraklannın büyük bölümü de Kura ve Aras nehirleri etrafındadır ve ülkede, tarım büyiik ölçüde sulamaya dayanmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürüııler tahıl, meyva, pamuk, çay, tütün, üzümdür. Ayrıca, dut ağacından yılda 5000 ton ipek kozası elde edilmektedir.
Azerbaycan tarımında ve ekonomisinde hayvancılığın da önemli yeri bulunmaktadn. En son verilere göre Azerbaycan'da 1.5 milyon sığır, 5 milyon koyun, 30 milyon kümes hayvanı bulunmaktadır.
Sanayi:
Azerbaycanda sannyi sektörü net maddi üretimin % 48.3 (1992 tahmıni) oluşturmaktadır.
Ağır Sanayi: Enerji, Metalurji, Makina, îmal, Kimya, Orman Ürünleridir.
Hafif Sanayi: Dokuma, dikiş, deri, kürk, kunduradır.
Ulaşım: Azerbaycan gelişmiş bir ulaştırma sistemiııe sahiptir.
Demiryolu: 2090 km.
Kara Ulaştırması: Karayolu 30.400 km.
Deniz Ulaştırması: Hazar Denizi yoluyla yapılır.
Hava ulaştırması: Bakü hava limanından yapılmakta olup İstanbul, Paris, Moskova, Taşkent, Astana, Bişkek, Pekin gibi dünyanm diğer bölgeleriyle bağlantılıdır.
Turizm potansiyeli yüksek bir cumhuriyettir. Bankacılık ve sigortacılık gelişme süreci göstermektedir.
En önemli ihracat gıda ürünleridir. Petrol ve petro-kimya ürün-eri de ihracatta önemli yer tutmaktadır.
Para birimi, manat'tır.
Sosyal yapı: Azerbaycan da Aile bağları çok güçlüdür ve genç nüfusa sahiptir. Erkeklerde yaş ortalaması 65.7, kadınlarınki de 73.5'dir. Ortalama yaşam 69.9 dur.
Eğitim:
Azerbaycanda eğitimin diğer Türk devlet ve topluluk-larına karşı çok ileri olduğu görülür. 1991 istatistiki verilere göre 4775 okulda 1.503.000 öğrenci okumaktadır. Bugün okul sayısı 5.000'e, öğrenci sayısı 1.600.000'e ulaşmıştır.
Azerbaycan da 6.500 kültür tesisi, 4.605 adet kütüphane, 125 müze, 125 müzik okulu, 43 halk tiyatro salonu, 3.680 kültür evi bulunmaktadır. Ve okuma yazma oranı yüzde yüzdür.
Bakü-Azerbaycan Devlet Üniversitesi ve buna bağlı Enstitüler bütün bilimsel, teknik, sağlık, sanat kollarını içerir boyutlardadır.
Sağlık:
Azerbaycan da sağlık hizmetleri verilirken üçlü bir sistem uygulanmaktadır.
1. îlk müdahale sağlık memurlarıyla yapılmakta,
2. Bunların yetersiz kalması halinde hastalar, hastahanelere gönderilmekte,
3. Hastahanelerin yetersizliği durumunda ise hastalar üniversitelerdeki araştırma hastahanelerine yollanmaktadır.
Böylece Azerbaycan halkı eşit hiçimde sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadır.
Sosyal Güvenlik:
Burada sosyal güvenlik ağı maliyetleri oldukça yüksek olup, GSMH % 18'ini tutmaktadır. Emeklilik yaşı olarak kadınlarda 55 yaş, erkeklerde ise 60 yaş koşulu aranmaktadır.
Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti ekonomik bağımsızlık kavra-ınını benimsemiş ve 1991'den sonrada serbest piyasa ekoııomisine geçerek dünyayla bütünleşmek istemiştir.
Ayrıca, özel mülkiyete izin verilmiş, borsa yasası çıkarılmış, devlet tahvilleri hazırlanmış, toprak kanunu ile topraksız çiftçiler topraklandırılmıştır. Kendi merkez bankasını kurmuş, düzenli bir vergilendirmeyi getirmiş ve ülkeye yabancı sermaye akışını sağlamıştır.
Bugün; Azerbaycan Cumhuriyeti Dünya siyasal ve ekonomik yapısı içinde yerini bağımsız bir devlet olarak almıştır.
Birleşmiş milletler, Agîk, IMF, gibi kuruluşların da üyesidir.
Azerbaycan Cumhuriyeti, kardeş ve dost Türkiye Cumhuriyetiyle ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda iyi ilişkiler içindedir ve önemli anlaşmalar yapılmıştır.

ANS Azerbaycan Özel Televizyonu, TRT-İnt, SARA Azerbaycan Özel Televizyonu Samanyolu TV Türkiye Özel Kanalı vardır.


Kazakistan  


Asya ile Avrupa arasında en önemli geçiş ülkelerinden birisi olan Kazakistan Doğu'da doğu Türkistan (ÇHC), güneyde Kırgızistan ve Özbekistan, batıda Hazar denizi, kuzeyde Rusya Federasyonu ile çevrilmiş olup, yüzölçümü 2.717.000 km2'dir.
Genelde büyük düzlükleri ihtiva eden Kazakistan coğrafyasını platolar, tepelikler, ovalar ve dağlar kaplamaktadır. Ülkenin batı ve güneybatı kesimlerine hakim olan Hazar çöküntüsünün güneyinde Üst-yurt yaylası, Mankışlak yarımadasında ise Karadağ ve Akdağ uzanır. Daha doğudaki Ural platosu ile Mugadjar tepeleri Hazar çöküntüsünü Turan ovasından ayırır. Batı kesiminde Uludağ, doğu kesiminde ise Cengiz dağları uzanmaktadır. Altay sıradağlarının uzantısı olan Tıgırek, Listugaay ve Halzum sıradağları doğudan Narum-Kolbin sisteminin uzantısı olan Tarbatagay sıradağları, güneyden Cungarya Aladağları ile Balkaş gölünün güneyinden Kazakistan'a girer. Kazakistan sınırlarında yükselen Tanrı dağlarının kuzeybatısında Cu-İli dağları uzanmaktadır.

Kazakistan'ın kuzeyinde büyük ve küçük Baruski çölleriyle orta kısımda Karakurum, güneyinde Kızılkum çölleri bulunmaktadır. Yine orta kesimde tuz göllerinin yer aldığı birçok çöküntü alanı yer almaktadır.



Kazakistan'da ülke genelinde sert karasal iklim hakimdir. Çok kurak geçen yaz. Kışın çok soğuğuna dönüşür. Kış ve yaz aylarındaki ısı farkı çok büyüktür. Kuraklık güney ve güneybatıya gittikçe artar. Yağışlar 100 mm.'nin çok altına düşer. Ülkede yedi bini aşkın akarsu bulunmaktadır. En önemli nehirleri Ural, Emba, Sırderya, İli ve İrtiş nehirleridir. Akarsuların birçoğu yazları kurur. Aral, Balkaş, Zaysan, Alakol, Tengiz ve Seletitengiz en önemli gölleridir. Ülkenin en büyük gölü olan Aral gölü bugün kuruma aşamasına gelmiştir.
Kazakistan Cumhuriyetinin başkentini Almatı'dan Akmola şehrine taşımıştır.

Nüfusu 16.679.000'dır. Bu nüfusun %56'sı kentlerde, %44'ü kırsal kesimde yaşamaktadır. Kadın nüfusu erkek nüfusundan %2 fazladır. kilometrekareye 6.2 kişi düşmektedir. Ortalama yaşam süresi 68.9 yıldır. Nüfus artış oranı ise %0.16 ile çok azdır. Nüfusun %46'sını Kazak Türkleri, %35'i Ruslar, %3'ünü Almanlar, %3'ünü Ukraynalılar, %11'ini ise diğerleri teşkil etmektedir. Çalışabilir nüfus 6.093.000 olup bunun %17.3'ü sanayide, %18.2'si tarımda çalışmaktadır. 1988 yılında alınan bir kararla resmi dil olarak Türkçe'nin Kazak lehçesi konuşulmaktadır. İlk ve orta öğretimde dokuz bine yakın okul, yüksek öğretimde ise 55 üniversite ve enstitü bulunmaktadır.

Kazakistan'da tarım ve hayvancılık oldukça gelişmiş olup tarımsal ürünlerin başında buğday ve pamuk gelmektedir. Darı, yulaf, mısır ve pirinç üretilmektedir. Diğer önemli ürünler şekerpancarı, meyve ve sebzedir. Hayvancılık daha çok sığır ve küçükbaş hayvan ağırlıklıdır. Ülkede 23 milyon hektar ormanlık alan bulunmaktadır.

Doğal kaynaklar yönünden zengin olan Kazakistan'da krom, çinko, bakır, kurşun, wolgram, asbest, barit, berilyum, bizmut, altın, demir, kömür, alüminyum, titanyum, bor, ferrokrom, petrol ve doğalgaz çok miktarda çıkarılmaktadır. Demir üretimi %9.8'lik bir payla önemli bir yere sahiptir. Bakır üretiminde dünyada yedinci sırada gelmektedir. Ülke petrol ve doğalgaz üretimi açısından dünyada yirmi üçüncü sıradadır. Toplam, 2.1 milyar ton petrol, 1,7 trilyon m3 doğalgaz rezervi bulunmaktadır. Petrol üretimi 1993 yılı itibariyle 23 milyon ton, doğalgaz üretimi ise 6.7 milyar m3'tür.

Önemli sanayi dalları tarım, metalurji, hafif sanayi, petrokimyasallar ve tekstildir.
Metal ve makine sanayi toplam sanayi üretiminin %15.9 kapsamaktadır. Bu alanda en önemli ürünler, traktörler, ziraat makinaları, yemleme için makinalar ve bunların yedek parçalarıdır. Kimya sanayinde ise petrol rafinasyonu, motor petrolü, dizel benzini, araba lastiği, kauçuk, plastik, krom bileşikleri, üretimi önde gelmektedir.

Kazakistan Cumhuriyetinde GSMG 1995 yılında 992 milyar Tengedir. Aynı yıla göre ihracatı 2.234.8 milyon dolar, ithalatı ise 1172.2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Kazakistan Cumhuriyeti yeni anayasasını 28 Ocak 1993 tarihinde kabul etmiştir. Yeni anayasa demokratik, lâik ve üniter devlet yapısını öngörmektedir. Parlamento 177 üyeli olup, 135'i doğrudan, 42 üye ise Cumhurbaşkanı tarafından oluşturulan Devlet Listesinden seçilmektedir.

Hükümet başkanı ve üyeleri doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanmakta, ancak, Başbakan, Başbakan yardımcıları, Dış İşleri, İç İşleri, Savunma, Maliye ile Devlet Güvenlik Komitesi Başkanının atanmasında Parlamentonun onayı alınmaktadır. Cumhurbaşkanı 1995 yılında yayınladığı bir kararnâme ile "Kazakistan Millî Halklar Asamblesi"ni kurmuştur. Bu kuruluş 300 üyeden oluşmakta, doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı, danışman organı niteliğindedir.


Kazak Adı: "Kazak adına eskiden Kazak'larla ilişki kuran, yazı kültürüne sahip memleketlerin yazılı kaynaklarında rastlamak mümkündür. Bunlar; Çin, Arap, Farsı, Bizans, Rus, Moğol ve Türk dillerinde yazılan eserlerdir. Bu eserlerin dil özelliklerinden dolayı "Kazak" adı: Asa, Kasa, Hasa, Haysak, Kosok, Gasag, Hasık, Kasok, Kazak, Kazsak v.s. çeşitli şekillerle yazılmıştır.


Kazak adının ne zaman ortaya çıktığını tam olarak söyleyemiyoruz. Çünkü, "Kazak" kelimesinin etimolojisi tarihin derinliklerinde yer almaktadır. Kazak'lar hakkında tarihçiler çeşitli hipotezler, deliller getiriyorlar. Mesela, Akademik Marr: "...Kafkaz'da "Kazak'lar (kasok, kasahi) yaşıyorlar...", Çekoslovak tarihçisi Groznıy: "Kazak'lar m.ö. Hazar denizinin Batı bölgesinde yaşayan Hun'ların torunları ve kafkaz kaspi kelimelerinin kaz, kas kökünden türemiş olduğunu, "Kazak" adının da bu kelimeden kaynaklandığını söylüyor. Ermeni tarihçi-yazar Musa Hareni: "...İran Padişahı Velirittis'in devrinde, m.ö. 197-126 y.y. Kazak'ların Farsı'larla savaştığını yazıyor."

Meşhur alim Vernştam, Radlof'un Vamberi'nin, Bartold'un, Samoyloviç'in, Marr'ın "Kazak" terimi hakkında söylediklerini destekleyerek, bu kelimenin tarihî asırlara inen kökeni olduğunu," Kaspii ve Sak kelimelerin mürekkebinden meydana geldiğini "hür, yiğit, bağımsız, isyancı anlamlarının sonradan kazandığını söylüyor. Kazak şairi Kadır Mırzalı: "...Biz-Kazak, ecelden erkindik ansağan..." diye, Kazak adının "hür" anlamına geldiğini belirtiyor.


Özbekistan


20 Haziran 1990 yılında egemenliğini, 1 Eylül 1991 yılında da bağımsızlığını ilân eden Özbekistan cumhuriyetle idare edilmektedir.
Özbekistan Cumhuriyeti Orta Asya'nın merkezinde Ceyhun ve Seyhun nehri ile Aral gölünün meydana getirdiği ova ile Tanrı dağlarının batı eteklerinde yer almaktadır. Kuzey ve kuzeybatısında Kazakistan, doğu ve güneydoğusunda Kırgızistan ve Tacikistan, güneybatısında Türkmenistan güneyde ise Afganistan ile komşudur.



Bütün Türkistan'ın coğrafî ve kültürel merkezi olan Özbekistan, 22 milyona yaklaşan nüfusu ile bölgenin geleceğini elinde tutmaktadır. Çünkü Orta Asya'nın siyasi istikrarı Özbekistan'a dayanmaktadır. Özbekistan'ın iç istikrarını ise homojen nüfus yapısı sağlamaktadır. Taşkent, Moskova, St. Petersburg ve Kiev'den sonra eski Sovyetler Birliği'nin en gelişmiş dördüncü kentidir. Fergana ise, Orta Asya'nın en çok nüfus yoğunluğuna sahip bölgesidir ve bölgeye geniş alilelerden oluşan aşiretler hakimdir.


Özbekistan'ın başkenti olan Taşkent, Çatkal dağlarının batısında, Çirçik vadisinde yer alır. Çirçik ırmağına bağlı bir dizi kanal kentin içinden geçer. Taşkent'in ilk kuruluşu M. Ö. 2-1'inci yüzyıla kadar uzanır. Kent kuruluşundan bugüne dek Caca, Çaçkent, Şaşkent ve Binkent gibi değişik adlarla anılmıştır. Taşkent adı, kayıtlara ilk kez 11. yüzyılda geçmiştir.
Orta Asya'nın göz bebeği olan bu kentte bugün çok sayıda araştırma merkezi, akademi ve 1920 de kurulan üniversite vardır. Nevai Edebiyat Müzesi önemli bir merkezdir. Şehirde halen 9 tiyatro bulunmaktadır.
Günümüzde bu kentte bulunan sanayi üretiminin ağırlığını tarım ve tekstil makinalarıyla, tekstil ürünleri gibi pamukla ilgili ürünler oluşturur. Bölgede başta pamuk olmak üzere, buğday, pirinç, sebze ve kavun yetiştirilir. İpek böcekçiliğinin yanı sıra koyun yetiştiriciliği ve besicilik çok yaygındır. Orta Asya'nın en büyük kenti olan Taşkent, batıya ve doğuya giden ticaret yollarının üzerinde bulunması sebebiyle, tarih boyunca kurulan bütün devletlerin ilgi odağı olmuştur.



Taşkent, 8'inci yüzyılda Abbasi ordularının eline geçti. 13'üncü yüzyıla kadar çeşitli hanedanların elinde kalan ve 16. asırda Kazakların eline geçerek başkent yapılan Taşkent, bu yüzyılda bütün Orta Asya'yı kasıp kavuran Moğol istilasına uğradı. Bir süre Timur Devleti'nin elinde kaldıktan sonra, Şeybanilerin eline geçen kent, bağımsız statüsünü 1809'da Hokand Hanlığı'nın eline geçinceye değin kurudu.

Taşkent, 1865 yılında Çarlık Rusyası tarafından istila edildi. O tarihte 70 bin nüfuslu ve surlarla çevrili bir kent olan Taşkent, devrin önde gelen ticaret merkezlerinden birisi idi. Taşkent, 1867 yılında Rus İmparatorluğu tarafından oluşturulan Türkistan Valiliği'nin yönetim merkezi yapılırken, bu tarihten itibaren şehir surlar dışına çıkarak yeni yerleşim merkezinde yeniden yükselmeye başladı.

Kaldırımların iki yanına dikilmiş ağaçlar sebebiyle kaldırımlarında gökyüzünü görmeden dakikalarca yürümenin mümkün olduğu şehirde, sıkı bir mimari planlama vardır. Bu sebeple şehirde izin alınmadan tek bir çivi dahi çakmak mümkün değildir.Taşkent'te bugün mükemmel bir metro sistemi, tramvay ve troleybüs ile toplu taşıma meselesi tamamen halledilmiştir. Şehirde merkezi ısıtma ve merkezi sıcak su sistemi vardır. Bundan ötürü hava kirliliği meselesi de hemen hiç yaşanmamaktadır.


Coğrafî olarak, Orta Asya'nın merkezinde yer alan Özbekistan, güneybatıdaki Amuderya ve kuzeydoğudaki Siriderya Nehirleri arasında uzanan toprakların büyük bölümünü kapsar. Kuzey ve kuzeybatıdaki Kazakistan, doğu ve güneydoğuda Kırgızistan ve Tacikistan, güneybatıda Türkmenistan, güneyde ise Afganistan, güneybatıda Türkmenistan, güneyde ise Afganistan'ın küçük bir bölümüyle çevrilidir. 1936'da kurulan Karakalpak Özerk Bölgesi de Özbekistan sınırları içindedir.


Sovyet döneminde olduğu gibi bugün de Özbekistan toprakları idari olarak 12 eyalete ayrılmıştır; Buhara, Navii, Endican, Harezm, Surhanderya, Cizzak, Kaşkaderya, Namangan, Semerkand, Siriderya, Taşkent ve Fergana. Ayrıca ülkede 156 şehir, 104 kasaba ve 1254 tane köy bulunmaktadır.

Orta Asya Cumhuriyetleri'nden biri olan Özbekistan, 447.600 kilometre karelik yüzölçümü ve 22 milyona varan nüfusu ile bölgenin en kalabalık ülkesidir. Eski SSCB içinde de Rus ve Ukraynalılardan sonra en büyük üçüncü "millet" Özbekler olmuştur.
Özbekistan'da 60'tan fazla etnik grup yaşamaktadır. Cumhuriyet içerisinde Kongrat, Nayman, Kineges, Mangıt, Toyak, Saray, Barın, Üç Uruğ, Bugut, Arlat, Kanglı, Kırk, Bataş ve Karakalpak gibi boylara rastlamak mümkündür. Ancak bu boylar arasında evlilikler oldukça sınırlı kalmıştır. II. Dünya Savaşı öncesi 1926-1939 yapılan nüfus sayımları, müslüman halkların nüfus artışının ülke ölçüsünde, Slav kökenli ve diğer halklarınkinin gerisinde kaldığını göstermektedir. Savaştan sonra bu durumda köklü değişiklikler oldu. Bugün de özellikle Özbekistan, nüfus artışı yönünden dinamik toplulukları barındırır. Özbekistan'ın son belirlemelere göre 21.6 milyon olan nüfusunun %69'unu Özbekler, %9'unu Ruslar, %4.7'sini Tacikler, %4.1'ini Kazaklar, %2.4'ünü Tatarlar, %2.1'ini Karakalpaklar ve %7'sini diğer etnik gruplar oluşturmaktadır.

Rus azınlık nüfusu, diğer Türk Cumhuriyeti'ne oranla Özbekistan'da daha azdır. Ruslar, Taşkent gibi büyük metropollerde yaşamakta ve başat mevkiilerde yer almaktadırlar. Özbekistan'daki yönetim kadrosu esas olarak Özbeklerden oluşmakla birlikte teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren yerlerde Ruslar görev yapmakta ve özellikle hizmet sektöründe hakim durumda bulunmaktadırlar. Özbekler ile Ruslar arasında kayda değer bir çatışma yaşanmamış olmasına rağmen, gelecekleri konusunda belirsizlik, Özbekistan'ın Kasım 1993'te ulusal parasını tedavüle koyması ve Özbek yönetiminin Rus azınlığa, Moskova'nın baskısına karşın çifte vatandaşlık hakkı tanımamakta direnmesi Rus nüfusun esasen var olan göç eğilimini artıran bir rol aynamıştır.

Özbekler ile bazı etnik gruplar arasındaki ilişkilerin de uyumlu olduğu söylenemez. Nitekim, 1989 yılında Özbekler ile Ahıska Türkleri arasında kanlı çatışmalar meydana gelmiş, bir grup Ahıska Türkü ülkeyi terk etmiştir. Yine Fergana Vadisi'nin Kırgızistan tarafında Kırgızlar ile Özbekler arasında toprak anlaşmazlığı nedeniyle ortaya çıkan ciddi olaylar Özbekistan'daki Kırgızlar ile olan ilişkileri de etkilemiştir.


Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış