Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kültürü Oluşturan Öğeler Ve Özellikleri

Kültürü Oluşturan Öğeler Ve Özellikleri Hakkında Bilgi - Kültürü Oluşturan Öğeler Ve Özellikleri Nedir Özet


Araştırmalar



KÜLTÜRÜ OLUŞTURAN ÖĞELER VE ÖZELLİKLERİ

Kültür, toplumdan topluma, milletten millete değişen
davranış ve yaşayış biçimlerinin ve dünya görüşlerinin ortaya koyduğu
maddî ve manevî ürünler olduğuna göre, bu ürünleri oluşturan öğeler de
çok yönlü ve çeşitlidir. Söz gelişi bir toplumun yazılı olmayan hukuk
kavramları demek olan örf ve adetleri ile bunları yazılı bir esasa bağlayan hukuk
sistemi kültürün vazgeçilmez öğeleridir. Nitekim, Türk örf ve adetlerindeki sosyal
yardımlaşma biçimleri ve konukseverlik anlayışı ile sözlü geleneğe bağlı
olan halk bilgisi (folklor), iyiyi kötüyü birbirinden ayıran vicdanî değerlendirmelerde
yol gösterici olan ahlak anlayışı kendine özgü özellikler taşır.
Kişisel
tutum ve davranışlardan başlayarak aile yapısını ve toplum ilişkilerini
düzenleyen; hatta devlet anlayışının özellik ve ayrıntılarına kadar uzanan
dünya görüşü de kültürün başlıca öğeleri arasındadır. Yine, Türk
toplumunda aile fertleri arasındaki sıkı bağlılık, aile yapısına verilen
büyük değer, devletin insan saadetinin kaynağı olarak görülmesi ve
dolayısıyla devlet ve devlet otoritesine karşı saygı ve bağlılığın bir fazilet
olarak kabulü, Türk dünya görüşünün özelliğidir.
İnsanoğlunun
manevî bir tatmin aracı, kişiliğinin geliştirilmesinde ve ahlaki değerlendirmelerinde bir
dayanak, bir ölçü vazifesi gören din de kültürün içinde yer alan bir sosyal
kurumdur. Kişinin kendi kendisiyle ve çevresi ile uyumlu bir yaşayış sürdürmesini
sağlayan inanç ve ibadetler bütünüdür. Çeşitli olaylar karşısında bunalan
ve kendisini yönlendirmede ruhuna manevî bir sığınak arayan insanoğlu dine ve
Tanrı'ya bağlanmıştır.
İnsanlığın kendi kendini ifade edebilmesi
ve dünyayı bir zevk ve duygu süzgecinden geçirerek yorumlayabilmesi demek olan
çeşitli san'at dallan da kültürün öğeleri arasındadır. El sanatlarından
başlayarak, mimarî, resim, heykel gibi sanat ürünleri, minyatür, hat, gibi süsleme ve
yazı sanatları; sese dayanan musikî, söze dayanan edebiyat hep bu çerçeve
içine irer. Kültüre, bir milletin bilim alanındaki verilerinden felsefe ve ekonomiye kadar
uzanan daha pek çok verilerini katabiliriz. Yazıya geçen her eser kültüre dahildir. Ne
var ki, çok etkili ve sürekli bir kültür aracı olması bakımından edebiyatın
öteki kültür eserleri arasında ayrıcalıklı bir yeri vardır. Duygu ve
düşünceyi geliştiren ve şekillendiren elbette dildir. Ancak, dili geliştiren,
yaygınlaştıran, zenginleştiren ve bir san'at eserine dönüştürerek daha
etkili kılan vasıta da şüphesiz edebiyattır.
Kültürün zaman içindeki
siyasî ve sosyal akışım ve sürekliliğin; sağlayan tarih de kültürün temel
unsurlarından biridir. Denebilir ki, bir milletin tarihi, onun bütün kültür
varlıklarının aksiyon haline gelmiş ifadesidir. İnsanlığın gelişmesi, kendi
geçmişleri ve gelecekleri ile ilgilenmeleri ile başlamıştır. Bu bakımdan, tarih,
toplumun zaman içindeki gelişme yönünü belirleyen, insanın kendi toplumu ile
diyalog kurmasını ve bütünleşmesini sağlayan, ondaki toplum bilincini canlı tutan
bir kültür hazinesidir.
Yukarıdan beri saydığımız kültür öğeleri
arasında dil'in apayrı ve pek müstesna bir yeri vardır. Fakat konumuz gereği
ayrı bir bölüm halinde ele alacağımız dil-kültür ilişkisine geçmeden önce,
kültür ile ilgili diğer bir iki noktaya daha işaret etmek gerekiyor.
Yukarda özet
halinde vermeğe çalıştığımız öğelerin ve bunlardaki kültür değerlerinin
birleşimi, toplumda öyle bir sosyal ruh ve o sosyal yapıyı etkileyen öyle bir öz
oluşturur ki, o öz, bir milletin her türlü davranışında ortaya çıkar ve kendini
belli eder. Sırasında bir askerî savunmada ve bir harbin kazanılmasında bile bu
ruh hakim olur. Nitekim, Ziya Gökalp'in de üzerinde durduğu gibi, Türk ordusunun
İstiklal Savaşı'ndaki başarıları, öteki önemli etkenler yanında,
özellikle, ordumuzun devlet ve millet varlığına büyük değer veren inanç ve
felsefesi ile ilgilidir. J. Rostand adlı Fransız filozofunun "Bir komutan için
karşısındaki düşman ordusunun ne kadar askeri, ne kadar silah ve mühimmatı
olduğunu bilmek çok yararlıdır. Ancak, onun için bundan çok daha yararlı olan bir
şey vardır ki, o da karşısındaki ordunun felsefesini bilmektir" sözleri bu
gerçeği ve kültürün sosyal hakimiyetin; dile getiren yerinde bir tespittir.
Alman
filozofu Erich Rothacker'e göre, tarih ancak devletlerin varlığı ile meydana elir.
Devletler büyük sosyal organizasyonlardır. Fakat, asıl olan devletlerden çok
milletlerdir. Çünkü devletlerin temelinde milletler vardır. Devlete şekil veren güç
millettir. Devletler, milletlerin kendilerini korumak, yaşatmak ve yükseltmek için
kurdukları sosyal organizasyonlardır. Tarihin akışı içinde, zaman zaman
devletlerin yıkıldığı görülmüştür. Ancak, şurası da açık bir
gerçektir ki, eğer devleti meydana getiren millet yaşama gücüne sahipse, yıkılan
devletin yerine bir yenisin; kurabilmektedir. Tarihte Türk milleti bunun birçok örneğini
vermiştir. Siyasî varlığını kaybederek çöken Osmanlı Devleti'nin
yerine, en ağır, şartlar altında mücadele vere vere yepyeni bir Türkiye
Cumhuriyetinin kurulabilmiş olması, millet varlığında devam edegelen bu yasama
güç ve azminin eseridir. Görülüyor ki, bir devleti var eden ve yaşatan temel varlık
millettir. Ancak, bir milleti yaşatan, ona dinamizm ve ruh veren temel güç de
kültürdür. Bu bakımdan, milletlerin devlet varlıklarını devam ettirerek sürekli
bir gelişme temposu ile yol alabilmeleri, kültürlerine verecekleri değer ve ilgi ile
orantılıdır. Bunun için de her millet kendi, kültürü ile yakından ilgilenmek,
bunu beslemek ve geliştirmek durumundadır. Bu tarihî ve sosyal gerçek,
Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür" sözleriyle
veciz bir şekilde dile getirilmiştir.

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış