Natürmort
Ayçiçekleri (1888-1889) Vincent van Gogh
Natürmort konusu cansız varlıklar (ölü hayvanlar) veya nesneler (meyveler, çiçekler, vazolar, vb.) olan resimlere verilen isimdir. Fransızca: Nature morte , "ölü doğa" anlamına gelen tanımlamadan Türkçe'ye geçmiştir. Bu terim sanat alanında 17. yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır.
afişi
filmin isminin, önde gelen oyuncularını isimlerinin ve genellikle resimlerinin yer aldığı izleyici film hakkında aydınlatma ve merak uyandırmayı hedefleyen posterlerdir. Afişlerin alt tarafında film kimin yaptığı, yönetmenin kim olduğu ve oyuncularının isimleri yer alır. Afişlerin orta kısmında genellikle izleyicinin merakını çekmesini beklenen kısım yer alır. Afişlerin üst tarafında, film yer alan ünlü oyuncuların ya da tanınmış oyuncuların isimleri yer alır. Çeşitli boyutlarda olabilmektedir.
Afişler'de filmler gibi telif haklarıyla korunmaktadır. Yapımcının izni olmadan afişi kopyalamak, çoğaltmak yasaktır
Türk afiş sanatı ve reklamcılığının ilk temsilcisi olan İhap Hulusi, ilk ve orta öğrenimini Kahire'de İngiliz okullarında tamamladı. Babası Ahmet Hulusi, Mısır'ın ünlü bir mimar ve müteahhiti, kardeşlerinden Yavuz Görey Türkiye'nin en ünlü heykeltraşlarından biri, Nihat Görey ise Mısır'ın önde gelen müzecilerindendi. İhap Hulusi, 1920'de resim eğitimi için gittiği Almanya'nın Münih kentinde dört yıl Heiman Schule aölyesinde çalıştı. Resmin ticari alandaki karşılığı olan afiş ve basın ilanları dalında Kuntsgewerbe Schule'de ünlü afiş ressamı Ludwig Hohlwein'in yönetiminde üç yıl grafik eğitimi aldı.
İhap Hulusi, 1923'teki Galatasaray Sergisi'ne Almanya'da yaptığı altı afişiyle katıldı. Bunlar Türkiye'de sergilenen ilk çalışmalarıydı. Kendisi de ressam olan Sultan Abdülmecid, afişlerini çok beğendiği sanatçıyı saraya davet ederek kutlamıştır.
1925'te yurda dönen sanatçı, ülkemizde henüz tanınmaya başlayan grafik ve afiş sanatı alanında aralıksız 56 yıl çalışmıştır. İhap Hulusi bu çalışmalarıyla sadece grafik ve afişin tanınmasını sağlamakla kalmamış, ayrıca Türk reklamcılığının öncüsü olmuştur.
İleri düzeyde İngilizce, Almanca, Fransızca ve Arapça bilen sanatçı, 1927'de ailesinin baskısıyla kısa bir dönem için dönemin Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapmak zorunda kalmıştı. Ancak afiş ve grafik alanında kendisini ve çalışmalarını tanıtmak amacıyla zamanın en gözde dergisi olan Akbaba'dan Münif Fehim ve Ramiz'le bilikte çalışmaya başlamıştır.
İLK ÖZEL ATÖLYE
Tasarılarında mizahın dışında ticari bir anlatım dilini de kullanan İhap Hulusi, ses getiren çalışmalarının ardından birçok gazete ilanı ve afiş almaya başlayınca 1929'da ilk özel atölyesini açtı.
Teyyare Piyangosu (bugünkü adıyla Milli Piyango) için 45, Tekel İdaresi için 35 yıl çalışan İhap Hulusi, ülkemizde Latin harfleriyle yazılan ilk alfabenin kapak resmini tasarlamış (Atatürk, Ülkü 1932), Ziraat Bankası, İş Bankası, Yapı Kredi, Garanti, Sümerbank, Emlak Kredi, Türk Ticaret Bankası, Maliye Bakanlığı (tahviller), Türk Hava Kurumu, Kızılay, Yeşilay, Tariş, Zirai Donatım Kurumu ve birçok özel kuruluşa çeşitli çalışmalarıyla hizmet vermiştir. Bu süreçte İhap Hulusi, yurt dışında da adını duyurmuştur.
Bayer'in afiş ve etiketleri (1932), Mısır'ın Tekel İdaresi, Devlet Demiryolları ve Şehir Hatları'na ait afiş ve ilanları, ünlü İngiliz viskisi John Haig 'in, İtalyanların Cirzano ve Fernet Brenca'nın afiş ve etiketleri İhap Hulusi tarafından yapılmıştır.
Grafik ve resim eğitimi görenlerin bu büyük ustayı tanımamalarını, çalışmalarını bilmemelerini düşünemiyorum. İhap Hulusi 'nin 1984'te Milli Piyango İdaresi Sanat Galerisi'nde açılan sergisinin davetiyesini bir önseziyle yıllarca saklamış ve aynı yılın ilkbaharında Kınalıada'daki Poyrazlı Köşk'te kendisiyle tanışma mutluluğuna eriştim.
Güzel sanatlara düşkünlüğüm ve yaratıcı çalışmaları koruma inancım, yıllar sonra Çukurcuma'daki bir söyleşinin ardından beni bu eşsiz koleksiyonla buluşturdu.
İhap Hulusi'nin değerli kolesiyonuna ulaşmak, kanımca reklam sektöründeki 25 yıllık çalışma yaşamım içinde en anlamlı başarı...