Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Tbmm Ye Karşi Ayaklanmalar

Tbmm Ye Karşi Ayaklanmalar Hakkında Bilgi - Tbmm Ye Karşi Ayaklanmalar Nedir Özet


Araştırmalar



 TBMM YE KARŞI AYAKLANMALAR

Milli Mücadelede İç Ayaklanmalar Dr. Yunus Kobal* Giriş: Osmanlı Devleti’nin girmiş olduğu 1. Dünya Savaşı’nı noktalayan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi ile Türk tarihinde Milli Mücadele adı verilen yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönem, mütareke şartlarının uygulanması sırasında yaşanan işgaller, azınlık terörü gibi her türlü olumsuzluğu içeren bir dizi uygulamaya karşı Türk halkının başlattığı direnme ruhu ile alevlenen Kurtuluş Savaşı’nı ve ardından gelen yeni Türk devletinin varlığının ve bağımsızlığının dünya devletlerince kabul edilişini kapsamaktadır. Mütarekenin imzalanmasından sonra ülke tam anlamıyla bir kaosa sürüklenmiştir. Bütün devlet dengelerinin bozulduğu bu ortamda birbiri ardına kurulan hükümetler uzun ömürlü olamamış, hiçbir kabine bu durumun üzerine yüklediği ağırlığı taşıyamamış ve bu felaketten çıkış için sağlıklı fikirler üretememiştir. İtilaf Devletleri 1. Dünya Savaşı sırasında kağıt üzerinde paylaştıkları Osmanlı topraklarını bu defa fiilen bölüşmeye başlamışlar ve yürüttükleri işgaller Türk halkı için zor bir dönemin başlayacağını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, imparatorluk bünyesinde yüzyıllardır barış ve huzur ortamında yaşamış olan azınlıkların, özellikle Ermeniler ve Rumların Türk topraklarında kendileri için bağımsız yeni yurtlar kurma girişimleri de silahlı çeteler vasıtasıyla yeni bir boyut kazanarak Müslüman ahali ile anılan azınlıklar arasında önemli olayların çıkmasına yol açmıştır. Böylesine büyük bir otorite boşluğunun oluştuğu bir ortamda, yaşanan olumsuzluklar arasında Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde değişik zamanlarda ve farklı nedenlerle ortaya çıkan iç ayaklanmalar çok önemli bir yer tutmaktadır. Tarih boyunca çeşitli milletler kendilerini sömüren yabancı devletlere karşı ayaklanarak bağımsızlıklarını elde etmişlerdir. Bu, anlaşılması kolay bir konudur. Ancak aynı ülkenin insanlarını çeşitli sebeplerle karşı karşıya getiren iç ayaklanmaların açıklaması zordur. Zor olduğu gibi dramatik olaylara ve kapanması uzun sürebilecek yaralara da sebebiyet vermesi mümkündür. 1919-1923 yılları arasında gerçekleşen iç ayaklanmaların temelinde çeşitli etkenler yatmaktadır. Dış etkenlerin özünü İtilaf Devletlerinin istek ve çıkarları oluştururken, iç etkenler daha fazla çeşitlilik göstermektedir. Ayaklanmalar tek tek incelendiğinde de görüleceği gibi başlıca etken olarak İstanbul Hükümetleri ile Kuvayı Milliye arasındaki çekişme göze çarpmaktadır. Bunun yanı sıra etnik farklılıklar temelinde gelişen ayaklanma girişimleri ve nihayet liderlik yarışı sebebiyle baş gösteren ayaklanmalara da tanık olunmuştur. Milli Mücadelede yaşanan iç ayaklanmaların kronolojik sıralaması aşağıdaki gibidir. 11 Mayıs 1919 Ali Batı Olayı 20 Ağustos 1919 Ali Galip Olayı 27 Eylül 1919 Birinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 İkinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhinde birinci defa saldırtılması 26 Ekim 1919 Şeyh Eşref Ayaklanması (Hart Olayı) 28 Ekim 1919 Kızılkuyu Olayı 28 Ekim 1919 Apa Çarpışması 1 Kasım 1919 Dinek Çarpışması 15 Kasım 1919 Demirkapı Çarpışması 16 Şubat 1920 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhine ikinci defa saldırtılması 4 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Gönen’e taarruzu
Osmanlı Devleti’nin girmiş olduğu 1. Dünya Savaşı’nı noktalayan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi ile Türk tarihinde Milli Mücadele adı verilen yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönem, mütareke şartlarının uygulanması sırasında yaşanan işgaller, azınlık terörü gibi her türlü olumsuzluğu içeren bir dizi uygulamaya karşı Türk halkının başlattığı direnme ruhu ile alevlenen Kurtuluş Savaşı’nı ve ardından gelen yeni Türk devletinin varlığının ve bağımsızlığının dünya devletlerince kabul edilişini kapsamaktadır. Mütarekenin imzalanmasından sonra ülke tam anlamıyla bir kaosa sürüklenmiştir. Bütün devlet dengelerinin bozulduğu bu ortamda birbiri ardına kurulan hükümetler uzun ömürlü olamamış, hiçbir kabine bu durumun üzerine yüklediği ağırlığı taşıyamamış ve bu felaketten çıkış için sağlıklı fikirler üretememiştir. İtilaf Devletleri 1. Dünya Savaşı sırasında kağıt üzerinde paylaştıkları Osmanlı topraklarını bu defa fiilen bölüşmeye başlamışlar ve yürüttükleri işgaller Türk halkı için zor bir dönemin başlayacağını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, imparatorluk bünyesinde yüzyıllardır barış ve huzur ortamında yaşamış olan azınlıkların, özellikle Ermeniler ve Rumların Türk topraklarında kendileri için bağımsız yeni yurtlar kurma girişimleri de silahlı çeteler vasıtasıyla yeni bir boyut kazanarak Müslüman ahali ile anılan azınlıklar arasında önemli olayların çıkmasına yol açmıştır. Böylesine büyük bir otorite boşluğunun oluştuğu bir ortamda, yaşanan olumsuzluklar arasında Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde değişik zamanlarda ve farklı nedenlerle ortaya çıkan iç ayaklanmalar çok önemli bir yer tutmaktadır. Tarih boyunca çeşitli milletler kendilerini sömüren yabancı devletlere karşı ayaklanarak bağımsızlıklarını elde etmişlerdir. Bu, anlaşılması kolay bir konudur. Ancak aynı ülkenin insanlarını çeşitli sebeplerle karşı karşıya getiren iç ayaklanmaların açıklaması zordur. Zor olduğu gibi dramatik olaylara ve kapanması uzun sürebilecek yaralara da sebebiyet vermesi mümkündür. 1919-1923 yılları arasında gerçekleşen iç ayaklanmaların temelinde çeşitli etkenler yatmaktadır. Dış etkenlerin özünü İtilaf Devletlerinin istek ve çıkarları oluştururken, iç etkenler daha fazla çeşitlilik göstermektedir. Ayaklanmalar tek tek incelendiğinde de görüleceği gibi başlıca etken olarak İstanbul Hükümetleri ile Kuvayı Milliye arasındaki çekişme göze çarpmaktadır. Bunun yanı sıra etnik farklılıklar temelinde gelişen ayaklanma girişimleri ve nihayet liderlik yarışı sebebiyle baş gösteren ayaklanmalara da tanık olunmuştur. Milli Mücadelede yaşanan iç ayaklanmaların kronolojik sıralaması aşağıdaki gibidir. 11 Mayıs 1919 Ali Batı Olayı 20 Ağustos 1919 Ali Galip Olayı 27 Eylül 1919 Birinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 İkinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhinde birinci defa saldırtılması 26 Ekim 1919 Şeyh Eşref Ayaklanması (Hart Olayı) 28 Ekim 1919 Kızılkuyu Olayı 28 Ekim 1919 Apa Çarpışması 1 Kasım 1919 Dinek Çarpışması 15 Kasım 1919 Demirkapı Çarpışması 16 Şubat 1920 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhine ikinci defa saldırtılması 4 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Gönen’e taarruzu 13 Nisan 1920 Birinci Düzce Ayaklanması 16 Nisan 1920 Çerkez Ethem kuvvetleriyle Ahmet Anzavur kuvvetlerinin Yahyaköy Çarpışması 18 Nisan 1920 Kuvayı İnzibatiyenin kurulması 19 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Karabiga’dan İngiliz gemisiyle İstanbul’a kaçışı 25 Nisan 1920 Taraklı Çarpışması 8 Mayıs 1920 Ahmet Anzavur’un Adapazarı ve Geyve Harekâtı 8 Mayıs 1920 İkinci Düzce Ayaklanması 11 Mayıs 1920 Anadolu Fevkalâde Müfettişi Umumiliğinin işe başlaması 12/13 Mayıs 1920 Mudurnu Çarpışması 15 Mayıs 1920 Birinci Yozgat Ayaklanması 20 Mayıs 1920 Cemil Çeto Olayı 23 Mayıs 1920 Milli Mücadele kuvvetlerinin Kuvayı İnzibatiyeye taarruzu 25 Mayıs 1920 Zile Ayaklanması

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış