TUTUM YATIRIM VE TÜRK MALLARI HAFTASI
( 12 – 18 Aralık )
İnsanların parasını, malını eşyalarını, zamanını ve sağlığını gerektirdiği gibi korumak ve kullanmasına tutumlu olmak denir. Tutumluluk hiçbir zaman cimrilik demek değildir.
Tutumlu insan eşyasını, malını düzenli ve temiz kullanır. Zamanını boşuna harcamaz. Kendisine ve çevresine yararlı işlerle geçirir gününü. Böylece kötü alışkanlıklardan da kurtulur. Mutlu ve güvenli olur.
Yalnızca kendimize ait olanı değil, elektriği, suyu, yiyecekleri, okulda kullanılan eşyaları, bize ait olmayan eşyaları kendimizinmiş gibi özenle korumalıyız. Topluma ve arkadaşlarımıza ait olan eşyalara zarar vermemeliyiz.
Tutum ve yatırım, ülkeler için de önemli bir konudur. Çünkü devletler de gelirleriyle giderlerini dengelemek zorundadır. Bir devlet eğer gelir ve giderlerini iyi ayarlarsa; gelir kaynaklarını iyi yatırımlarda kullanırsa kalkınır, zenginleşir ve hiçbir devlete bağımlı kalmaz.
Yurdumuz cumhuriyet döneminde yeni savaştan çıkmış bir ülke idi. Yurdumuzun her köşesi çok büyük zararlar görmüştü. Ellerinde bir şeyleri kalmayan halk yoksulluk içerisinde kıvranıyordu. Atatürk bu duruma çok üzülüyor ve bu durumdaki halka bir şeyler vermek istiyordu.
Atatürk 1923 yılında İzmir İktisat Kongresini topladı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde T.B.M.M.’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı.
12 Aralığı kapsayan hafta “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır. Cumhuriyet döneminde temelleri atılan kendi kendine yeter bir toplum olmadaki ilk adım bugün de devam etmektedir.
Tutum ve yatırım alışkanlığı küçük yaşlarda kazanılır. Ders araçlarını, giysilerini, harçlığını tutumlu kullanan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Küçükken boşa akan su musluğu, gereksiz yanan lambayı kapatan çocuk bu güzel alışkanlığı büyüyünce de devam ettirir. Okul çağlarında zamanı iyi değerlendirme alışkanlığı kazanan insan bu huyundan vazgeçmez. O nedenle çocukları küçük yaşlarda tutumlu olmaya özendirmeliyiz.
Tasarruf yapmak, milli kaynakların işletilmesi, yerli fabrikalar kurulması, paranın dış ülkelere gitmesini önlemek, temel tüketim maddelerini öz kaynaklardan karşılamak, ekonomimizi geliştirmek bu haftanın belli başlı amaçları içindedir.
Okullarımızda 12 – 18 Aralık tarihleri arasında kutlanan bu haftada tutum, yatırım ve Türk malları hakkında bilgi verilir. Şiirler okunur, konuşmalar yapılır, skeçler ve oyunlar oynanır. Yerli mallarımız tanıtılmaya çalışılır.
AÇIKLAMA-2
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda düşmanlar kentlerimizi, kasabalarımızı, köylerimizi yaktılar, yıktılar. Evlerimiz, harmanlarımız ateşe verildi. El tezgahlarımız ustasız kaldı. Atatürk, düşmandan kurtulan ülkemizi yokluktan, yoksulluktan da kurtarmak istiyordu. Bu amaçla 1923 yılında İzmir’de İktisat Kongresi toplanmasını istedi.
İzmir İktisat Kongresi’nde yurdun bağımsızlığını korumak, başka ülkelere el açmamak için yerli mallar üretmemiz ve kullanmamız gereği kararlaştırıldı. Başbakan İsmet İnönü 12 Aralık 1929 günü Büyük Millet Meclisi’nde yerli malı, ulusal ekonomi, tutum konusunda uzun bir konuşma yaptı. İsmet İnönü özet olarak, ”Yerli mallar üretmek, ulusça tutumlu olmak, birbirimize inanıp güvenmek zorundayız. Yabancı ülkelerden, sattığımızdan çok mal almayacağız.” diyordu. Başbakanın bu konuşmayı yaptığı 12 Aralık günü Yerli Malı ve Artırma Haftası’nın başlangıç günü oldu.
Tutumlu olmanın yerli malı kullanmanın önemini, değerini yurt çapında yaymak için Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kuruldu. Derneğe önce Mustafa Kemal Paşa üye oldu. Dernek yöneticileri yurttaşlara yerli malı kullanmanın önemini anlatarak bu düşünceyi her yerde yaymaya başladılar. Çok geçmeden tüm yurtta yerli malı kullanmanın, tutumlu olmanın gereği benimsendi.
Bugün kullandığımız araç ve gereçlerin çoğu fabrikalarımızda yapılıyor. Yiyeceklerimizin hemen hemen tümü ülkemizde yetiştiriliyor. Bu duruma yerli malı kullanmamız ve tutumlu olmamızın sonunda ulaştık.
TUTUM :
Daha okul sıralarında tutumlu olma alışkanlığı kazanmalıyız. Tutumlu olmak bize yaşam boyu rahatlık sağlar.
Tutumlu olmak deyince önce parada tutumlu olmak akla gelir.
Parada Tutum : Paranın gerektiği yerde, gerektiği kadar harcanmasına parada tutum denir. Tutumlu olmak cimrilik değildir. Cimrilik, gerektiği halde para harcamamaktır.
Eşyada Tutum : Elbiselerimizi, ayakkabılarımızı, araç ve gereçlerimizi iyi kullanmakla olur.
Zamanda Tutum: Zamanımızı iyi değerlendirmekle olur. Derse, kitap okumaya, oyuna, dinlenmeye ayırdığımız zamanları amaca uygun olarak kullanmalıyız. Zamanımızı boş yere geçirmemeliyiz.
YATIRIM :
Yatırım, biriken paranın gelir sağlayacak bir işe bağlanmasıdır. Yatırım sonunda araç, gereç üretilir. Yatırımlar sonunda yeni iş alanları açılır. Toplumun gereksinmeleri karşılanır. Biriken para yatırımla değerlenir. Paranın bir köşede bırakılmasının ülke ekonomisine hiçbir yararı yoktur.
TÜRK MALI :
Ülkemiz sınırları içinde yetiştirilen ürünlere, fabrikalarımızda yapılan mallara Türk Malı denir. Türk malına yerli malı da denir. Gereksinmelerimizi yerli mallarla karşılamalıyız. Bugün yurdumuzda her tür araç ve gereç yapılmakta, topraklarımızda her tür ürün yetiştirilmektedir. Yerli malı kullandığımızda ilaç, akaryakıt, hammadde ve dış borçlarımız için gerekli olan dövizimiz azalmamış olur. Yurtseverlik yurdu düşünmektir. Her yurtsever yerli malı kullanmaya özen göstermeli, yaşam boyu tutumlu olmalıdır.
Yerli Malları ve Tutum Haftası’nda okullarda; zamanda, parada, tutumun önemi, yararları anlatılır. Yatırımın önemi üstünde durulur. Yerli malları kullanmanın yararları, yabancı mallara duyulan özentinin ülke ekonomisine olan zararları anlatılır.