ULAŞTIRMA SİSTEMLERİ
Ulaştırma sistemleri karayolu, suyolu, havayolu olarak sınıflandırılabilir. Karayolu ulaştırması da; demiryolu, karayolu ve boru hattı olmak üzere alt sistemlere ayrılmıştır. Ulaştırma sistemlerinin ekonomik etkinliklerini belirleyen en önemli faktörler şunlardır; hız, ulaşım araçlarının kitle nakliyatına uygun olup olmadığı, ulaşım ağını kurmada uygunluğu, güvenlik, konfor, rahatlık, taşıma hizmetinin sıklığı, enerji tüketimi, yatırım ve işletme maliyetleri
Bu faktörler açısından ulaştırma alt sistemlerinin nitelikleri de aşağıdaki gibidir.
Demiryolu : Büyük hacimli ve uzun mesafeli ( 400 km ) taşımalarda demiryolu ulaştırması en uygun sistemlerden birini oluşturmaktadır.
Birim nakliyat başına enerji tüketimi düşüktür. Ayrıca elektrikli sistemlerde çok yüksek hızlara erişilebilmektedir.
Sabit maliyetin toplam maliyet içindeki payı yüksek olduğundan, ancak kitle nakliyatı gerçekleştiği taktir de elverişli olur.
Karayolu : Kitle ve uzun mesafe taşımacılığı için uygun değildir. Enerji tüketimi ise, çok yüksektir. Hız genel olarak yolun geometrik standartlarına ve trafik yoğunluğuna bağlıdır. Diğer taraftan hız artışı yakıt tüketimini de arttıracağından, sistemin etkinliği düşüktür. Güvenlik açısından uygun değildir. Oldukça fazla sayıda kaza olmakta, binlerce ölü ve yaralı ortaya çıkmaktadır
Ulaşım ağı kurma adeta sınırsızdır. Aktarmasız taşıma sağlaması, yüksek hareket ve davranış serbestliği olması kapıdan kapıya taşıma ile terminal ihtiyacının olmaması, en az ambalajlama gerektirmesi sistemin avantajlarındandır.
Denizyolu : Özellikle çok büyük miktarda ve hacimde eşyanın uzun mesafelere taşınmasında en elverişli bir sistemdir.
Buna karşılık yolcu taşımacılığında etkin değildir. Ulaşım ağı kurma kıyı ve limanlarla sınırlıdır. Hız genellikle düşüktür
Havayolu : Kısıtlı kitle taşımacılığı, yüksek hızı, güvenli, konforlu ve rahat bir ulaşım sistemidir. Elverişlilik mesafe uzadıkça artmaktadır. Daha ziyade yolcu taşımacılığında kullanılmaktadır. Coğrafi boyutu büyük, yerleşme yerleri dağınık, doğal koşulları ulaşım ağı için elverişli olmayan (çöl, orman, dağlar) ülkeler için çok elverişlidir.
Altyapı yatırımları nispi olarak pahalı değildir fakat, uçakların alımı büyük finansman kaynaklarını gerektirmektedir. Ayrıca yakıt tüketimi ve işletme maliyeti çok yüksektir.
TÜRKİYEDE ULAŞTIRMA SİSTEMİ
Cumhuriyetin 1950 yılına kadar olan döneminde, doğru bir ulusal politika ile demiryolu ve denizyoluna gereken ağırlık verilmiştir. Belirtilen gelişmelerin sonucu olarak 1950 yılında, yolcu taşımacılığında taşıma türleri arasındaki dağılım %49,9 karayolu, %42,2 demiryolu, %7,5 denizyolu ve %0,6 havayolu şeklindeydi.
ABD'nin Marshall yardımının desteği ve 1950 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kurulması ile karayolları hızlı gelişme durumuna girmiştir. Böylece başlayan süreçte karayolları belirli bir gelişmeyi sürdürürken, demiryolu ve denizyolu taşımadaki etkinliklerini kaybetmeye başlamışlardır.
Karayollarının kamu yatırımlarındaki payı %80'lere kadar yükselirken, demiryollarının payı %6'ya, denizyollarının payı ise %4'e kadar düşmüştür. Son yıllarda demiryollarına ayrılan yatırım paylarının %24,9 çıkması son derece sevindirici bir gelişmedir.
1950 yılını izleyen politikaların sonucu olarak, günümüzde taşımada yükteki %92 ve yolcudaki %95 payı ile karayolları, neredeyse tek başına, ulaştırma hizmetlerini karşılama durumuna gelmiştir. Başka bir anlatımla, ulaştırma sistemimizdeki türler arası denge tamamen bozulmuştur.
DEMİRYOLLARINDA ENERJİ KULLANIMI VE VERİMLİLİĞİ
Elektrikli hatların %2,72 olduğu 1975'de hamton-km bazında enerji verimi 2540 iken, hatların %20'sinin elektrikli olduğu 2000 yılında enerji verimi 15071'dir. Elektriğin çeken araçlarda yakıt olarak kullanılmasıyla beraber enerji verimi önemli oranlarda artmaktadır.
Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre; yolcu taşımacılığında demiryolu 1 birim kabul edilirse, otoyolda tüketilen enerji 3 birim olmaktadır. Buna eşdeğer taşıma yapan havayolunda enerji tüketimi 5,2 birimdir. Yük taşımacılığında ise, demiryolunu 1 birim kabul edersek, karayolu 3 birim olmaktadır.
Yakıt tüketimi ve verimi konusunda da karayolu taşımacılığına göre de bir üstünlüğü olan demiryolu taşımacılığında 1 ton-km ve 1 yolcu-km için kullanılan yakıtı 1 kabul edersek, karayolu taşımacılığında 1 ton-km için 9,80, 1 yolcu-km için 11,60 birim olmaktadır.
Enerji verimliliğinin yanında önemli diğer bir konu olan ulaştırma sistemlerinin çevresel etkileri üzerine yapılan değişik araştırmalarda, hava kirliliği, gürültü, alan kullanımı, kazalar, tıkanıklık gibi çevresel etkilerde demiryollarının tüm kriterler de çevreyle daha barışık olduğu ortaya çıkmıştır.
DEMİRYOLLARINDA ELEKTRİK ENERJİSİ
Ülkemizdeki 8697 km'lik demiryolu ana hatlarının 1752 km'sini elektrikli hatlar oluşturmaktadır.
Elektrifikasyonun faydaları; Enerjiden en iyi faydalanma, güç üstünlüğü, aşırı yükleme imkanı, kapasite artışı, dizilerin teşkilinde büyük kolaylık, yakıt tasarrufu, işletme ve bakım kolaylığı, sosyal faydalar olarak sıralanabilir.
SONUÇ
2004 verilerine göre giderlerinin %13,4'ünü yakıt ve enerji giderlerine veren demiryolları tüm hatlarını elektrifikasyonla donatıp, dizel tren işletmeciliğini bırakacak olursa %70 daha ucuz olan elektrik enerjisini kullandığından 188.1 milyon YTL yerine 56.4 milyon YTL ödeyecek ve enerjiden yıllık 131.7 milyon YTL tasarruf elde edilecektir. Böylece toplam giderler içerisindeki yakıt ve enerji giderleri %5 civarlarına gerileyecektir. Birde demiryollarının mevcut durumda taşımacılıktaki payının bu tür yatırımlarla arttığı düşünüldüğünde tasarruf miktarı daha da artacak ve ülke ekonomisine daha çok katkıda bulunacaktır.