Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Ziya Osman Saba

Ziya Osman Saba Hakkında Bilgi - Ziya Osman Saba Nedir Özet


Araştırmalar



Ziya Osman Saba

Ziya Osman Saba, cumhuriyet dönemi şair ve yazarı (1910-1957).


Hayatı [değiştir]Mütareke yıllarında Galatasaray lisesini bitirdi. Cumhuriyet gazetesi muhasebe servisinde çalışırken bir yandan da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi (1936).

30 Mart 1910 tarihinde İstanbul'da doğdu, 29 Ocak 1957 tarihinde İstanbul'da öldü. Galatasaray Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Muhasebecilik, banka memurluğu, Milli Eğitim Basımevi'nde düzeltmenlik, Varlık Yayınevi'nde redaktörlük yaptı. "Yedi Meşale" topluluğunun üyesiydi. Bu topluluğun şiir anlayışını, yaşamının sonuna dek sürdüren tek şairdir. Şiirlerinde çocukluk ve ilkgençlik anılarına bağlılık, yaşamın küçük mutluluklarından duyulan sevinç, acıma duygusu, iyilik düşüncesi, İstanbul sevgisi, Tanrı'ya şükran, ölüm gerçeğini kabulleniş gibi konuları, gözlemci ve dışavurumcu bir tarzla genellikle hece ölçüsüyle, ama kimi zaman serbest ölçüyü de kullanarak işlemiştir.


Edebiyat

İlk şiiri Serveti Fünun dergisinde çıkan Saba, dergideki arkadaşlarıyla Yedi Meşale Topluluğu'nu kurdu. Yazı ve şiirleri Varlık dergisinde yayınlandı. İçe dönük bir yazar olan Ziya Osman Saba şiirlerinde aile sevgisi, kadere boyun eğiş, kulluk, küçük mutluluklarla yetinme, yoksulluk karşısında duyulan utanç ve merhamet gibi temaları işledi, hikayelerinde ise genellikle geçmiş yaşamın özlem ve acısını birarada vermeye çalıştığı görülür.


Şiirleri

Geçen Zaman
ll
Sebil ve Güvercinler
Çocukluğum
Ahret
Artık Yaşamak İçin
Beyaz Ev
Bilemiyorum
Eller
İstanbul

Hikaye kitapları

Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
Değişen İstanbul




BAHARI BEKLERKEN YAZILMIŞ ŞİİR

O günü görmek için sade bekleyeceğiz,
Göreceğiz bir sabah yeşil tomurcukları.
Hazırlanıyor gibi, gökyüzü, ufuk, deniz,
Bir sabah dökülecek baharların baharı.

Bu bahar yalnız mesut günler taşımaktadır,
Başbaşa kalacağız kenarında bir suyun,
Göz alabildiğine yeşil uzanan çayır,
Bir saadet içinde sessiz otlayan koyun.

Bu bahar güleceğiz en içten bir sevinçle,
Bir melek ordan bize uzatacak elini.
-Beni bırakma kalbim, kalbim sen bana söyle.
Ümitlerin en güzelini!..

SESSİZLİK . .


Biz o kadar ağladık ki beraber,
Gözyaşları doldurdu avucumu şimdilik.
Şimdilik uzun uzun, bambaşka bir sessizlik
Yavaşça alçalarak, yavaşça bizi dinler.

Etrafta kalan sesler kesildi birer birer.
Hatırlamaz olmuşum, her şey uzakta, silik.
Yalnız senin vücudun... Ah içte bir içimlik
Bir su gibi ellerin avucumda serinler.

Vücudunun gölgesi bak yerde gölgemle bir,
Yeni bir nefes gibi sessizlik göğsümdedir.
Sessizlik içerime doluyor yudum yudum.

Dolu bir yelken gibi göğsümde genişleyiş,
Ve öyle için için, ve öyle geniş geniş.
Ben hiç bir şey duymadan, ben yalnız seviyorum.

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

1. damla bereket yolladı.   07-05-2013 02:54  

vaybe çoooooooookkk güzel şiirleri var.ben 4e gidiyorum. Türkçe kitabımızda bir yer düşünüyorum şiiri çççççççoooooookkk güzel.herkese tavsiye ederim.