YEREL GÜNDEM 21 ANTALYA KENT KONSEYİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
1.İÇME SUYU
1.1. Su kaynakları
Antalya İli havzası içindeki su potansiyeli 16 211 hm3/yıl dır.Bunun 15.846 hm3/yıl yerüstüsuyu, 365 hm3/yıl yer altı su kaynaklarından meydana gelmektedir.Su potansiyeli bakımından ülkenin 5 ci büyük su kaynaklarına sahiptir.İçmesuyu amaçlı olarak halen inşaatı devam eden Alanya-Dim barajı bulunmaktadır.Dim Barajından alınacak 47.3 hm3/yıl su Alanya ilçesi içmesuyu olarak kullanılacaktır.İlimiz deki diğer baraj ve göletler sulama ve enerji amaçlı kullanılmaktadır.Manavgat İlçesi hudutları içinde ihraç amacı ile inşaatı tamamlanmış 180 hm3/yıl üretim kapasitesine sahip bir tesis bulunmaktadır.Bu su ihraç edilemediği için iç tüketimde kullanılabilir.
1.2. Antalya kentinin içme suyu
Antalya nın içme ve kullanma suyu temin çalışmalarına bu kurum tarafından 1975 yılında başlanmıştır.Kentin nüfusu 100.000 ni aşınca çalışmalar Antalya Belediye Meclisinin verdiği yetkiyle DSİ tarafından yürütülmeye başlanmıştır.1993 yılında Belediye doğrudan dış kredi alarak halen devam etmekte olan projeyi yürütmeye başlamıştır. Son yıllarda Belediyenin talebi üzerine 1999 yılın da DSİ tarafından yeni bir rapor hazırlanmıştır.1975 yılından bu yana su temini amacı ile beş adet rapor hazırlanmıştır.
Kent nufusunun tahminlerin dışında artması ve şebeke içi kayıplar nedeniyle projeler tamamlandığı zaman yetersiz kalmışlardır.Kentin içmesuyu yeraltısuyu kaynaklarından temin edilmektedir. Bütün raporlarda, su kaynaklarının kirlenmesi riskinin çok fazla olduğu belirtilerek kaynakların korunması için öneriler bulunmaktadır. Bu yıla kadar gerekli önlemler alınmadığı için 4 m3/s su kaynağı kirlenme nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir.
KENTİN YILLARA GÖRE SU İHTİYACI
YIL
DSİ 2000 Raporuna
Göre Su İhtiyacı m3/s
Su Kayıpları Dahil Gerçek İhtiyaç m3/s
2000
2.627
3.625
2005
3.100
4.278
2010
4.041
6.205
2015
5.495
7.583
2020
6.901
9.523
2025
7.799
10.762
2030
9.278
12.803
Kente su temin eden Duralliler kaynaklarından 4 m3/s su alınacağı düşünüldüğüne göre 2005 yılından itibaren kente yeni su kaynağı temin edilmesi gerekmektedir.Bu suyun Karacaören Barajından alınması önerilmektedir.1995 yılın da hazırlanan Çevre raporunda uygun bulunmayan bu seçeneğin bir çok sorunu bulunmaktadır.
Su potansiyeli bakımından çok zengin olan ilimizde yerleşim merkezlerine ,turistik tesislere en ucuz ve güvenilir su kaynağının bulunması zor olmayacaktır.Kaynakların korunması için yasa ve yönetmeliklere uygun koruma alanları belirlenmemiştir.Acil olarak bu haritaların yapılması gerekmektedir.
2. KANALİZASYON :
Dünya Bankasından alınan kredi ile devam eden kanalizasyon çalışmaları tamamlandığı zaman kentin %25 ine hizmet verecektir.Çevre ve denizin kirlenmesini önlemek amacı ile kanalizasyon şebekesinin süratle tamamlanması gerekmektedir.
3. SU BASKINLARI :
Son yıllarda hemen hemen her yağıştan sonra kent içinde olan su baskınları nedeniyle ulaşım aksamakta,alt yapı yatırımları büyük zararlar görmektedir.Turizm açısından kötü reklam olmaktadır.Su baskınlarının temel nedeni yağan yağışın boşalamamasıdır.
Taşkınların başlıca nedenleri ;
Tabii drenaj kanalları çeşitli nedenlerle (inşaat,bitki v.b.) çalışamaz hale gelmiştir.
Yollar tabii akım yol ve kanallarını kesmektedir.
Drenaj alt yapısı yetersizdir.Kesitleri dar ve bakımları yapılmamaktadır.
Karayolu ve yollara ait drenaj sistemleri akışları toplayamayacak yüksek kotlarda inşa edilmiştir.
Yollarda Yağıştan akışa geçen sular toplanamamaktadır.
Subasman kotunun uygulamaları nedeniyle bazı bölgelerde su baskınları olmaktadır
Topoğrafik eğimin güneye doğru ve drenaj sisteminin yetersiz olması nedeniyle kuzey güney istikametinde açılmış olan yollar kanal gibi çalışmaktadır.
Büyükşehir Belediyesi tarafından 2000 yılında hazırlatılan Yağmur suyu drenaj projesinin uygulanması ile tüm sorunların çözüleceği şüphesizdir.Bu projenin uygulanabilmesi için 385.000.000 dolara ihtiyaç olduğu ifade edilmektedir.Bu paranın kısa sürede bulunarak ve projenin tamamlanması mümkün değildir.Bu nedenle basit ve kısa vadede alınacak önlemlerle zararlar minimuma indirilebilir.Zamanında yeterli önlemler alınmadığı için sorun kartopu gibi büyümüştür.
• Kentin su baskınına uğrayan yerlerinin işaretlendiği bir taşkın haritası yapılmalıdır
• Taşkına uğrayan yerlerde uzun ve kısa vadede yapılacak önlemler belirlenmelidir.
• Çözüm yolları yağmur suyu drenaj projesi dikkate alınarak uygulanmalıdır
• Kentin imar planına esas jeoloji etüt raporunda su baskınları ile ilgili bir sorun olmadığı belirtilerek tüm alanlar yerleşime uygun alanlar olarak işaretlenmiştir.Taşkın bölgelerinin yeniden değerlendirilerek yerleşime açılma şartları belirlenmelidir.
4. ZEMİN SORUNLARI
Kentin zemin sorunlarını belirleyen jeoloji raporu halkın yararlanabileceği şekilde hazırlanmalıdır.Bu rapora göre imar planı ve alt yapı projeleri değerlendirilmelidir. Antalya da yapılmış olan binalarda 1975 yılına kadar deprem hesabı yapılmamıştır.1985 kadar deprem kısmen dikkate alınmış,1996 yılına kadar 4 cü derece 1996 dan sonra da 2 ci derece deprem bölgesi olarak statik hesaplar yapılmıştır. Kentteki yapılar son değerlendirmelere göre kontrol edilerek gerekli önlemler alınmalıdır.Kent içinde biri deniz kenarında 40 kotlarında diğeri 120 kotlarında iki kademeli traverten falezler bulunmaktadır.Falezlerin jeolojik yapısı dikkate alınarak koruma alanları ve yapılaşma şekli belirlenmelidir.Falezler turizme açılmalı ve yeşil alanlar olarak değerlendirilmelidir.