Hüseyin ÖZLÜK
Konya İl Milli Eğitim Müdürü
İnsanoğlunun tarih sahnesine çıktığından bu yana en büyük işlevinin, maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamak, daha rahat, mutlu, çağdaş bir yaşam düzeyine ulaşmak biçiminde verdiği uğraş olarak karşımıza çıkıyor.
Çağdaşlaşmanın, modernleşmenin, kalkınmış ve mutlu bir toplum olmanın yolu da şüphesiz ki eğitimden geçmektedir.
Günümüz devletleri halklarını mutlu kılmak için eğitime büyük bir önem vermekte, sahip oldukları kaynakları bu alanda değerlendirmeyi yeğlemektedirler. Doğrusu bunda da haklıdırlar.
Ülkemizin bu anlayış ve uygulama zorunluluğundan soyutlanamayacağı gerçeğinden hareketle, henüz Ulusal Kurtuluş Savaşı devam ederken, Büyük Atatürk’ün eğitim konusunu sürekli gündemde tuttuğu ve savaş sonrası kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin "kültür" olduğunu her tarafa ilân ettiğini biliyoruz. Yine onun "eğitimdir ki bir ulusu şanlı, hür ve bağımsız kılar. Eğitim ve eğitimciden yoksun bir ulus henüz ulus olma kimliğini kazanamamıştır." sözleri, eğitim, eğitimci ve eğitim kurumlarına verdiği önemi göstermektedir.
2000’li yıllara girdiğimiz bu günlerde en büyük davamız, yine eğitimdir. Sürekli değişen, gelişen bilimsel ve teknolojik alandaki yeniliklere ayak uydurabilmemizin tek yolu eğitimden geçmektedir.
Öyleyse nasıl bir eğitim ve nasıl bir insan modeli?
Öğrencilerimizin kendi ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini yetiştirmelerine olanak tanıyan, demokratik, lâik, çağdaş, bilimsel ve Türk milliyetçiliğini esas alan ve bu temellerin üzerinde gelişen eğitim…
Millî, manevî, insanî, ahlâkî ve kültürel değerlerimizi içtenlikle benimseyen, bunları geliştiren ve koruyan,
Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı,
Ailesini, ulusunu ve vatanını gönülden seven ve bunları yüceltmek için sürekli çaba harcayan,
Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmaktan gurur duyan ve bu ülkeye hizmeti en büyük erdem sayan,
Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın bütün insanların haklarına, düşüncelerine ve inançlarına saygı duyan,
Zihinsel, bedensel, ruhsal ve duygusal yönden sağlıklı,
Kendisiyle ve toplumla barışık,
Kendine saygı ve güven duyan, emeğe değer veren,
Hür ve bilimsel düşünceye, geniş dünya görüşüne sahip,
Grupla çalışma alışkanlığı kazanmış,
İhtiyaç duyduğu bilgi kaynaklarına ulaşabilen ve öğrenmeye hayat boyu devam eden bir süreç hâline getirmiş bir insan tipi yetiştirmek en büyük ödevimiz olmalıdır.
Bu anlayış ve ilkelerde birleşen, bu uğurda çaba gösteren herkesi, tüm kurum ve kuruluşları kutluyor, aydınlık Türkiye’nin kuruluşunda başarılar diliyorum.