Günlük yaşamın bir parçası haline gelen bilgisayarın, beraberinde bir dizi sorunu da getirdiği belirtiliyor. Toplumsal yaşamı etkileyen her değişikliğin sosyal ve psikolojik gerginliklere yol açabileceğine işaret eden uzmanlar, bilgisayarların da birçok soruna neden olduklarını bildiriyorlar.<BR< vurguluyor.
Hızla gelişen bilim ve teknolojinin insanlara akıl almaz kolaylıklar sunması yanında bir takım sorunları ve uyum güçlüklerini de gündeme getirdiğini bildiren Acıbadem Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Özcan, bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Bilgisayar, onu hayatının odak noktası haline getirmiş bir çocuğun sosyalleşmesi bakımından engel teşkil edebilmektedir. Okul döneminin başlangıcında olan bir çocuk, latent döneme geçiş aşamasındadır. Çocuk bu dönemde enerjisini spor ve zihinsel etkinlikler gibi sosyal davranışlara yöneltmektedir. Bu dönem çocuğun bilişsel ve sosyal becerilerinin üstesinden gelerek aile dışında daha geniş bir sosyal çevrede yer edinmek istediğini gösterir. Bu dönemde arkadaşlıkta karşılıklı deneme, güven kavramı, yardımlaşma ve sosyalleşme sağlanır. Bu dönemin en önemli tehlikesi yetersizlik ve aşağılık duygularıdır. Bilgisayarı yaşamının odağı haline getiren bir çocuk, sosyal ilişkilerden uzak kalacağından sosyalleşememe tehlikesi ile karşı karşıyadır.”
Dr. Kobak, zihinsel gelişimi sağlayan bilgisayar oyunları dışında yaşıtları arasındaki oyunların da çocuğun gelişmesi için önemli etken olduğuna işaret ederek bunun önemini şöyle açıklıyor:<BR< itecektir.”
Bu tehlikelerin, çocukları bilgisayardan uzak tutma gerekçesi yapmanın da doğru olmayacağını belirten Dr. Kobak, şunları söylüyor:
“Bilgisayar ve internetin olumsuz etkilerine bakarak, çocukların bilgisayarda oyun oynamaması ya da arkadaşlarıyla chat yapmaması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Önemli olan, bilgisayarın çocuğun dünyasında olması gereken yere oturtulmasıdır. Çocuğun dünyasında bilgisayar, bir oyun aracı veya arkadaşlarıyla haberleşmeyi sağlayan bir vasıtadan ibaret görülmemelidir. Olması gereken, bilgisayar ve internetin, bilgiye, doğru ve hızlı bir şekilde ulaşmayı sağlayacak, okul döneminde karşılaşılacak sorunların çözümüne yardımcı olabilecek, yaşamı kolaylaştıracak bir araç olarak kabul edilmesidir. Bu konuda çocuğun yönlendirilmesi ve bilgisayar için, ders çalışma saati gibi belirli bir sürenin ayrılması yararlı olur.”
Bilgisayarın sosyalleşmeye getirdiği engel yanında yanlış motivasyona neden olabileceği de belirtiliyor. Bilgisayar oyunlarının çocukları etkilediğini bildiren Dr. Kobak, şunları öneriyor:
“Bilgisayar oyunları arasında, özellikle silahla başarı kazanmaya, öldürmeye ve şiddete yönelik oyunlar yerine çocuğun bilişsel fonksiyonlarını geliştirmeye yönelik oyunların tercih edilmesi sağlıklı olur.
” Toplumsal yaşamı etkileyen her değişikliğin sosyal ve psikolojik gerginliklere yol açabileceğine işaret eden uzmanlar, bilgisayarların da birçok soruna neden olduklarını bildiriyorlar.
Acıbadem Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Özkan Kobak, bilgisayar kullanımının getirdiği değişimin en çok çocuklar üzerinde etkili olduğuna dikkat çekiyor. Dr. Kobak, zeka gelişimine pozitif katkıda bulunan bilgisayarların sosyal gelişmeyi frenlediğini vurguluyor.
Hızla gelişen bilim ve teknolojinin insanlara akıl almaz kolaylıklar sunması yanında bir takım sorunları ve uyum güçlüklerini de gündeme getirdiğini bildiren Acıbadem Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Özcan, bu konuda şu bilgileri veriyor:
“Bilgisayar, onu hayatının odak noktası haline getirmiş bir çocuğun sosyalleşmesi bakımından engel teşkil edebilmektedir. Okul döneminin başlangıcında olan bir çocuk, latent döneme geçiş aşamasındadır. Çocuk bu dönemde enerjisini spor ve zihinsel etkinlikler gibi sosyal davranışlara yöneltmektedir. Bu dönem çocuğun bilişsel ve sosyal becerilerinin üstesinden gelerek aile dışında daha geniş bir sosyal çevrede yer edinmek istediğini gösterir. Bu dönemde arkadaşlıkta karşılıklı deneme, güven kavramı, yardımlaşma ve sosyalleşme sağlanır. Bu dönemin en önemli tehlikesi yetersizlik ve aşağılık duygularıdır. Bilgisayarı yaşamının odağı haline getiren bir çocuk, sosyal ilişkilerden uzak kalacağından sosyalleşememe tehlikesi ile karşı karşıyadır.”
Dr. Kobak, zihinsel gelişimi sağlayan bilgisayar oyunları dışında yaşıtları arasındaki oyunların da çocuğun gelişmesi için önemli etken olduğuna işaret ederek bunun önemini şöyle açıklıyor:
“Sosyal ilişkileri gelişmeyen bir çocuğun, oyun grubu içinde arkadaşlarıyla iletişimi ve etkileşimi, yardımlaşması, beden dilini algılaması yetersiz kalacaktır. Bu durum onun, yetişkin hayatında insanlarla ilişkilerini etkileyecek, belki de daha içe dönük izole bir yaşam tarzına itecektir.”
Bu tehlikelerin, çocukları bilgisayardan uzak tutma gerekçesi yapmanın da doğru olmayacağını belirten Dr. Kobak, şunları söylüyor:
“Bilgisayar ve internetin olumsuz etkilerine bakarak, çocukların bilgisayarda oyun oynamaması ya da arkadaşlarıyla chat yapmaması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Önemli olan, bilgisayarın çocuğun dünyasında olması gereken yere oturtulmasıdır. Çocuğun dünyasında bilgisayar, bir oyun aracı veya arkadaşlarıyla haberleşmeyi sağlayan bir vasıtadan ibaret görülmemelidir. Olması gereken, bilgisayar ve internetin, bilgiye, doğru ve hızlı bir şekilde ulaşmayı sağlayacak, okul döneminde karşılaşılacak sorunların çözümüne yardımcı olabilecek, yaşamı kolaylaştıracak bir araç olarak kabul edilmesidir. Bu konuda çocuğun yönlendirilmesi ve bilgisayar için, ders çalışma saati gibi belirli bir sürenin ayrılması yararlı olur.”
Bilgisayarın sosyalleşmeye getirdiği engel yanında yanlış motivasyona neden olabileceği de belirtiliyor.
Bilgisayar oyunlarının çocukları etkilediğini bildiren Dr. Kobak, şunları öneriyor:
“Bilgisayar oyunları arasında, özellikle silahla başarı kazanmaya,
...
öldürmeye ve şiddete yönelik oyunlar yerine çocuğun bilişsel fonksiyonlarını geliştirmeye yönelik
oyunların tercih edilmesi sağlıklı olur.”