Özbekistan
20 Haziran 1990 yılında egemenliğini, 1 Eylül 1991 yılında da bağımsızlığını ilân eden Özbekistan cumhuriyetle idare edilmektedir.
Özbekistan Cumhuriyeti Orta Asya'nın merkezinde Ceyhun ve Seyhun nehri ile Aral gölünün meydana getirdiği ova ile Tanrı dağlarının batı eteklerinde yer almaktadır. Kuzey ve kuzeybatısında Kazakistan, doğu ve güneydoğusunda Kırgızistan ve Tacikistan, güneybatısında Türkmenistan güneyde ise Afganistan ile komşudur.
Bütün Türkistan'ın coğrafî ve kültürel merkezi olan Özbekistan, 22 milyona yaklaşan nüfusu ile bölgenin geleceğini elinde tutmaktadır. Çünkü Orta Asya'nın siyasi istikrarı Özbekistan'a dayanmaktadır. Özbekistan'ın iç istikrarını ise homojen nüfus yapısı sağlamaktadır. Taşkent, Moskova, St. Petersburg ve Kiev'den sonra eski Sovyetler Birliği'nin en gelişmiş dördüncü kentidir. Fergana ise, Orta Asya'nın en çok nüfus yoğunluğuna sahip bölgesidir ve bölgeye geniş alilelerden oluşan aşiretler hakimdir.
Özbekistan'ın başkenti olan Taşkent, Çatkal dağlarının batısında, Çirçik vadisinde yer alır. Çirçik ırmağına bağlı bir dizi kanal kentin içinden geçer. Taşkent'in ilk kuruluşu M. Ö. 2-1'inci yüzyıla kadar uzanır. Kent kuruluşundan bugüne dek Caca, Çaçkent, Şaşkent ve Binkent gibi değişik adlarla anılmıştır. Taşkent adı, kayıtlara ilk kez 11. yüzyılda geçmiştir.
Orta Asya'nın göz bebeği olan bu kentte bugün çok sayıda araştırma merkezi, akademi ve 1920 de kurulan üniversite vardır. Nevai Edebiyat Müzesi önemli bir merkezdir. Şehirde halen 9 tiyatro bulunmaktadır.
Günümüzde bu kentte bulunan sanayi üretiminin ağırlığını tarım ve tekstil makinalarıyla, tekstil ürünleri gibi pamukla ilgili ürünler oluşturur. Bölgede başta pamuk olmak üzere, buğday, pirinç, sebze ve kavun yetiştirilir. İpek böcekçiliğinin yanı sıra koyun yetiştiriciliği ve besicilik çok yaygındır. Orta Asya'nın en büyük kenti olan Taşkent, batıya ve doğuya giden ticaret yollarının üzerinde bulunması sebebiyle, tarih boyunca kurulan bütün devletlerin ilgi odağı olmuştur.
Taşkent, 8'inci yüzyılda Abbasi ordularının eline geçti. 13'üncü yüzyıla kadar çeşitli hanedanların elinde kalan ve 16. asırda Kazakların eline geçerek başkent yapılan Taşkent, bu yüzyılda bütün Orta Asya'yı kasıp kavuran Moğol istilasına uğradı. Bir süre Timur Devleti'nin elinde kaldıktan sonra, Şeybanilerin eline geçen kent, bağımsız statüsünü 1809'da Hokand Hanlığı'nın eline geçinceye değin kurudu.
Taşkent, 1865 yılında Çarlık Rusyası tarafından istila edildi. O tarihte 70 bin nüfuslu ve surlarla çevrili bir kent olan Taşkent, devrin önde gelen ticaret merkezlerinden birisi idi. Taşkent, 1867 yılında Rus İmparatorluğu tarafından oluşturulan Türkistan Valiliği'nin yönetim merkezi yapılırken, bu tarihten itibaren şehir surlar dışına çıkarak yeni yerleşim merkezinde yeniden yükselmeye başladı.
Kaldırımların iki yanına dikilmiş ağaçlar sebebiyle kaldırımlarında gökyüzünü görmeden dakikalarca yürümenin mümkün olduğu şehirde, sıkı bir mimari planlama vardır. Bu sebeple şehirde izin alınmadan tek bir çivi dahi çakmak mümkün değildir.Taşkent'te bugün mükemmel bir metro sistemi, tramvay ve troleybüs ile toplu taşıma meselesi tamamen halledilmiştir. Şehirde merkezi ısıtma ve merkezi sıcak su sistemi vardır. Bundan ötürü hava kirliliği meselesi de hemen hiç yaşanmamaktadır.
Coğrafî olarak, Orta Asya'nın merkezinde yer alan Özbekistan, güneybatıdaki Amuderya ve kuzeydoğudaki Siriderya Nehirleri arasında uzanan toprakların büyük bölümünü kapsar. Kuzey ve kuzeybatıdaki Kazakistan, doğu ve güneydoğuda Kırgızistan ve Tacikistan, güneybatıda Türkmenistan, güneyde ise Afganistan, güneybatıda Türkmenistan, güneyde ise Afganistan'ın küçük bir bölümüyle çevrilidir. 1936'da kurulan Karakalpak Özerk Bölgesi de Özbekistan sınırları içindedir.
Sovyet döneminde olduğu gibi bugün de Özbekistan toprakları idari olarak 12 eyalete ayrılmıştır; Buhara, Navii, Endican, Harezm, Surhanderya, Cizzak, Kaşkaderya, Namangan, Semerkand, Siriderya, Taşkent ve Fergana. Ayrıca ülkede 156 şehir, 104 kasaba ve 1254 tane köy bulunmaktadır.
Orta Asya Cumhuriyetleri'nden biri olan Özbekistan, 447.600 kilometre karelik yüzölçümü ve 22 milyona varan nüfusu ile bölgenin en kalabalık ülkesidir. Eski SSCB içinde de Rus ve Ukraynalılardan sonra en büyük üçüncü "millet" Özbekler olmuştur.
Özbekistan'da 60'tan fazla etnik grup yaşamaktadır. Cumhuriyet içerisinde Kongrat, Nayman, Kineges, Mangıt, Toyak, Saray, Barın, Üç Uruğ, Bugut, Arlat, Kanglı, Kırk, Bataş ve Karakalpak gibi boylara rastlamak mümkündür. Ancak bu boylar arasında evlilikler oldukça sınırlı kalmıştır. II. Dünya Savaşı öncesi 1926-1939 yapılan nüfus sayımları, müslüman halkların nüfus artışının ülke ölçüsünde, Slav kökenli ve diğer halklarınkinin gerisinde kaldığını göstermektedir. Savaştan sonra bu durumda köklü değişiklikler oldu. Bugün de özellikle Özbekistan, nüfus artışı yönünden dinamik toplulukları barındırır. Özbekistan'ın son belirlemelere göre 21.6 milyon olan nüfusunun %69'unu Özbekler, %9'unu Ruslar, %4.7'sini Tacikler, %4.1'ini Kazaklar, %2.4'ünü Tatarlar, %2.1'ini Karakalpaklar ve %7'sini diğer etnik gruplar oluşturmaktadır.
Rus azınlık nüfusu, diğer Türk Cumhuriyeti'ne oranla Özbekistan'da daha azdır. Ruslar, Taşkent gibi büyük metropollerde yaşamakta ve başat mevkiilerde yer almaktadırlar. Özbekistan'daki yönetim kadrosu esas olarak Özbeklerden oluşmakla birlikte teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren yerlerde Ruslar görev yapmakta ve özellikle hizmet sektöründe hakim durumda bulunmaktadırlar. Özbekler ile Ruslar arasında kayda değer bir çatışma yaşanmamış olmasına rağmen, gelecekleri konusunda belirsizlik, Özbekistan'ın Kasım 1993'te ulusal parasını tedavüle koyması ve Özbek yönetiminin Rus azınlığa, Moskova'nın baskısına karşın çifte vatandaşlık hakkı tanımamakta direnmesi Rus nüfusun esasen var olan göç eğilimini artıran bir rol aynamıştır.
Özbekler ile bazı etnik gruplar arasındaki ilişkilerin de uyumlu olduğu söylenemez. Nitekim, 1989 yılında Özbekler ile Ahıska Türkleri arasında kanlı çatışmalar meydana gelmiş, bir grup Ahıska Türkü ülkeyi terk etmiştir. Yine Fergana Vadisi'nin Kırgızistan tarafında Kırgızlar ile Özbekler arasında toprak anlaşmazlığı nedeniyle ortaya çıkan ciddi olaylar Özbekistan'daki Kırgızlar ile olan ilişkileri de etkilemiştir.