İŞTE ERKEKLERİN AĞZINDAN KADINLAR
8 hafta süren baş ağrıları baş ağrısı olamaz, bir doktora gidin.
Alışveriş yapmak zevkli değildir ve asla da olmayacak.
"Beni seviyor musun?" diye sormayın. Emin olun ki sevmesek yanınızda bir saniye bile durmayız.
Bir probleminiz olduğunda bizden sorunu çözmek için yardım isteyin.
Bizden sizinle aynı üzüntüyü çekmemizi beklemeyin, o sizin kız arkadaşlarınızın işi.
Bir yere gittiğimizde, hangi kıyafeti giyerseniz giyin, size çok yakışıyor, yemin ederiz. O yüzden bir daha sormayın.
Biz erkekler basitizdir.
Mesela sizden ekmeği getirmenizi istiyorsak, aslında ekmeği getirmenizi istiyoruzdur.
Bundan "ekmek masada değil" diye bir iğneleme yaptığımız sonucunu çıkarmayın.
Bunda ne bir dolaylı anlam ne de bir iğneleme var.
Eğer 2 değişik şekilde anlayabileceğiniz bir şey söylemişsek ve bunlardan biri kötü ve sizi üzecekse,
kesinlikle öbür anlamında söylemişizdir, boşuna bizi sıkıntıya sokmayın.
Eğer aslında cevap beklemediğiniz bir soru sorduğunuzda duymak
istemediğiniz bir cevap alırsanız, sakın şaşırıp kızmayın.
Eğer bir şey istiyorsanız sormanız yeterli. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım.
Biz erkekler öyle farklı anlamlar taşıyan dolaylı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin.
>
Eğer şişmanladığınızı düşünüyorsanız büyük ihtimalle şişmanlamışsınızdır zaten.
Bize sormayın, cevap vermeyi reddediyoruz.
En karmaşık durumda bile bizim için temel kural şudur: En kolayını seç".
Bizden komplike şeyler beklemeyin.
Erkekler sadece 16 renk görürler. Şampanya bir renk değil, bir içkidir.
Erkeklerin çoğunun en fazla 3 çift ayakkabısı vardır. Tekrar ediyoruz, biz basitiz.
O yüzden 30 çift ayakkabınızdan hangisinin kıyafetinize uyacağını sormayın, bilmiyoruz.
"Evet" ya da "hayır" gibi cevaplar yeterlidir; soru ne olursa olsun.
Başka anlamlar aramayın, "evet" ya da "hayır" işte.
Cuma + Cumartesi + Pazar = Bol bol yemek yemek, arkadaşlarla muhabbet, futbol, bira.
Bizden başka bir şey beklemeyin. İster deprem, ister yangın, ister sel, ister dolunay olsun bizim için hafta sonları budur.
Siz el çantalarını ne kadar seviyorsanız biz de birayı o kadar seviyoruz.
Bunu anlamanızı beklemiyoruz, çünkü biz de sizinkini anlamıyoruz.
Size "neyiniz var" diye sorduğumuzda, "hiç bir şeyim yok"
derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin.
Sizi düşünmediğimiz zamanlar da olabilir. Bu kötü bir şey değil, buna alışmalısınız.
Bize ne düşündüğümüzü sakın sormayın, çünkü bu bizim için sizin
politika, ekonomi, felsefe, futbol, kafa çekmek, göğüsler, kalçalar ve arabalar
hakkında muhabbet edebileceğinizi gösterir, ama edemezsiniz.
Yeteri kadar ayakkabınız ve elbiseniz var. Bizi iflas ettirmek
bir sevgi gösterisi değildir.