MİSYONERLİK TEHLİKESİ BÜYÜYOR

MİSYONERLİK TEHLİKESİ BÜYÜYOR

Türkistan'dayım.Kazakistan Cumhuriyetinin Türkistan şehrinde...Türkistan güney kazakistan eyaletinde...Doğumuzda Cambıl Eyaleti...Eyaletin ortalığı Taraz şehri...Taraz'dan bir heyet geldi, söyleşiyoruz.Daha doğrusu dertleşiyoruz.Dertlerimizi ortaya dökp çözü arıyoruz.Derdimiz büyük ...Taraz 150.000 nüfulu güzel bir şehir.Bir adı da 'Evliya Ata' Karahanlılara başşehirlik yapmış.Burada da bütün Türk dünyasına saldıran bir sinsi düşmanla karşı karşıyayız.

'Resmi ve yuvarlak rakamlara göre son dört yıl içinde din değiştirip Hrıstiyan olan Müslümanların sayısı 2700...Çoğunluğu Kazak Türkleri olmak üzere bu sayı içinde Özbek, Tatar, Uygur, Kırgız Türkleri ve Donganlar var.Donganlar Müslüman Çinlilere verilen ad...'

Müslümanlığı gösteriş yapıp oy almak ya da insanların saygısını kazanmak üzere 'nefislerin süsü' yapanlar için bu durum hiç acı verici değildir.Onlar şimdilerde peşlerine takıldıkları global kapitalizmin misyonerlik oyunlarına karşı durmayı akıllarından bile geçirmezler.Siz derdinizi açarsanaız 'serbest rekabet ortamından' söz ederler...'Ne var ki?Biz de Avrupa'da cami açıyoruz' derler...'Derler diyorum ama gerçekte diyorlar...

HANGİ SERBEST REKABET

Ama iş onların dediği gibi değildir.Bu işte serbest rekabet ortamı yok...

Misyonerler iyi yetiştirilmiş görevliler...Dahası, yanlarında yeterli miktarda dolarlar var...İyi basılmış süslü püslü kitapları da...

Dinlerine girenlerden çok şey bekledikleri de yok.

İsa ve Mesih'e ve onun Tanrı'nın oğlu olan Tanrı olduğuna inanacaksınız.Bir de onun adına din kuranların dinine gireceksiniz.Verilen İncil'i ve içindeki dolarları alacaksınız.Sonra da İncil sizin olacak, ülkeniz bu dini pazarlayanların...

Sonra ne mi olacak?

Onlar ülkenizi yönetecek ve şirketleri sizi sömürmeyi sürdürecek...

Sonra ne mi kalacak?

Onu şöyle anlatıyorlar yayınladıkları kitapta:'Cennete benzer bir tabiat resmi ve uzaklarda bir deniz ve yanında bir müjde...Buna benzer çok güzel bir çevrede siz de sonsuza dek yaşayabilirsiniz.Bu kitap sonsuz yaşama götüren bilgiyi edinmenize yardım edecek.'

Afrikalı bir yazarın sözünün tam yeri;'Avrupalılar bize geldiler...Ellerinde incilleri vardı.Bizim de madenlerimiz.İncillerini bize verdiler Madenlerimiz onların oldu...'

TEHLİKE BÜYÜK

Boş kafalı adamların boş sözlerini duyar gibi oluyorum.

Biz Müslümanız, misyonerlerden korkmayız...Onlar bizden korksun...Herkes dinini yaymakta serbest olsun...

İş öyle değil!

Tehlike çok büyüktür.Gençlerimiz hızlı bir şekilde dinlerinden ve milliyetlerinden koparılmaktadır.Bu işin arkasında büyük bir emperyalist oyunu vardır.Yoktur diyenler ise ahmaktırlar.

Ahmaklık aymazlığa aymazlık da geçici rahatlığa yol açabilir.Ama bunun sonu felakettir.

Kendisini Müslüman sayanların ve öncelikle bu işlerle yükümlü olanlar ve hepsinden önce maaşlarını bu işler için alanların artık uyarması ve işini yapması gerekiyor.Görevini yapmayanlar her yerde sorumlu olacaklardır.Burda da orda da...