> 1 <
Kırık Link Bildir! #97754 23-07-2006 20:39 GMT-1 saat
XVII. yüzyılda padişahların çoğunun devlet idaresine hakim olamaması, Osmanlı Devleti'nin duraklama sürecine girmesinde "merkezi devlet" yapısındaki bozulmanın önemli bir etken olduğunu gösterir.
XVII. yüzyılda Osmanlı ülkesinde halkın devlete güven ve bağlılığının sarsılmasının temel nedenlerinden biri, devlet idaresinde "yeterlik, doğruluk ve adaletin" yerini "rüşvet ve adam kayırmaya" bırakmasıdır.
XVII. yüzyılda şehzadelerin sancaklarda görevlendirilmesi kuralının terk edilmesi, "devlet yönetiminde deneyimsiz kişilerin" Osmanlı tahtına geçmesine neden olmuştur.
Osmanlı Devleti'nde, askeri yapıdaki bozulmanın siyasal ve ekonomik kurumları da etkilemesi, "devlet örgütlenmesinin temelde askeri nitelikte olmasına" dayanılarak açıklanabilir.
XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı ülkesinde ihtiyaca cevap verecek bir kültürel birikimin oluşmaması, "medrese eğitiminin bozulduğu, öte yandan Batı'daki gelişmelerin de takip edilmediği" yargısını doğrular.
XVII. yüzyılda Osmanlı ülkesinde âyan denilen yarı feodal bir sınıfın ortaya çıkması, "merkezi devlet yapısının" bozulduğunun bir kanıtıdır.
Osmanlı Devleti döneminde çıkan Yeniçeri ve Celali isyanlarının devlet düzenini değiştirmeyi hedef almaması, "isyanların çıkar amaçlı olduğu" yargısıyla açıklanabilir.
Karlofça Antlaşması'ndan sonra Avrupa 'dan geri çekilme sürecinin başlaması, Osmanlı'nın Batı karşısında askeri üstünlüğünü kaybettiğini gösterir.
XVII. yüzyılda Osmanlı devlet adamlarının isyanları şiddet yoluyla dağıtmaya yönelmeleri, "merkezi otoriteyi koruma gereksinimi" temel alınarak açıklanabilir.
XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde, yapılan birtakım ıslahatlara rağmen duraklama ve gerilemenin durdurulamaması, "kalıcı çözümlere" ulaşılamadığını gösterir.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu