Türklerin tahliyesine başlandı

Türklerin tahliyesine başlandı

Lübnan'dan 1200 Türk vatandaşının tahliyesine başlandı. İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle hayatları tehlikeye giren 1200 Türk vatandaşı, Türk Deniz Kuvvetlerine ait İskenderun feribotuyla Türkiye'ye gidecek.

Türk Dışişleri ve Genelkurmay Başkanlığının ortaklaşa düzenlediği tahliye kapsamında, TSİ 11.00'de Türk vatandaşları gemiye alınmaya
başlandı.

Tahliye işleminin yaklaşık 6 saat sürmesi bekleniyor. Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi İrfan Acar, tahliye işlemi için gerekli bütün hazırlıkların yapıldığını belirterek, şunları söyledi: ''Askeri feribotun içerisinde vatandaşlarımızın bütün ihtiyaçlarını sağlayacak hazırlıklar var. Doktorlarımız, hemşirelerimiz vatandaşlarımızın hizmetinde, yaklaşık 17 saat sürecek bir yolculukla Deniz Kuvvetlerine ait bir firkateyn ve kruvazör eşliğinde Türkiye'ye gidecekler.''

Büyükelçilik yetkilileri de yolculuğun bu kadar uzun sürmesinin asıl nedeninin, Lübnan'dan 50 mil açıkta bulunan İsrail savaş
gemilerinin oluşturduğu özel koridorun kullanılması olduğunu söylediler.

2 BİN 351 ÇEŞİTLİ ÜLKE VATANDAŞI ADANA HAVALİMANINI KULLANDI

Öte yandan İsrail'in saldırılarının ardından Lübnan'ı terk edip Mersin ve Hatay üzerinden yurda giriş yaparak ülkelerine dönmek isteyen 2 bin 351 çeşitli ülke vatandaşının Adana Havalimanını kullandığı, 828 kişinin ise halen kentteki otellerde konakladığı belirtildi.

Saldırıların başlamasının ardından tahliye için, adeta üs konumuna gelen Türkiye'yi kullanan çeşitli ülkelerin vatandaşları, gemi ve kara yoluyla Mersin ile Hatay'dan giriş yaptıktan sonra Adana'ya geliyor.

Bunlardan bazıları, burada birkaç gün konaklarken, otobüslerle havalimanına giden çok sayıda kişi de büyükelçiliklerin organizasyonlarıyla temin edilen özel uçaklarla ülkelerine dönmeyi tercih ediyor.

Mersin ve Hatay'dan giriş yaparak Adana'ya gelen 101 Arjantin ve Lübnan uyruklu ile 470 İsveçli, 186 Alman, 1447 Kanadalı, 147 Brezilyalı, havalimanını kullanarak Türkiye'den ayrıldı. Ayrıca 283 Brezilyalı, 325 Kanadalı, 220 Avustralyalı Adana'daki çeşitli otellerde, ülkelerine gitmek üzerine bekliyor. Tahliye nedeniyle Adana, Mersin ve Hatay'da da güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarıldı.

Adana ve Mersin'de, yabancı uyruklu vatandaşların ülkelerine güvenli ve sorunsuz şekilde gönderilmesi için Kriz ve Koordinasyon Merkezi oluşturuldu. Sağlık Müdürlüğüne bağlı ekipler de özel olarak görevlendirilerek, 24 saat süreyle Lübnan'dan gelen vatandaşların sorunlarıyla ilgileniyorlar.

Özellikle Kanadalı vatandaşların konakladığı Yüreğir Serinevler Spor Salonuna kadar otobüslere polis ekipleri eşlik ederken, salonun içi ve bahçede de güvenlik güçleri gerekli önlemleri alıyor. Salonda, görevliler haricindeki sivil vatandaşların bahçeye bile girmesine izin verilmiyor. Adana Büyükşehir Belediyesinin katkılarıylabahçe güvenliğini özel bir şirket üstlendi.

Öte yandan, Lübnan'dan bugün gelmesi beklenen ABD vatandaşları için de Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, İncirlik beldesinde gerekli önlemleri aldılar. ABD vatandaşlarının kullanacağı İncirlik Hava Üssünde de son denetimler yapılırken, yolcu ve nakliye uçak sayısında artış olduğu gözlendi.

ÖLÜMÜ ENSESİNDE HİSSETTİ

Lübnan'dan kaçarak deniz yoluyla Mersin üzerinden Türkiye'ye girişyaptıktan sonra Adana'daki otellerde konaklayan Brezilyalılar da büyükelçilik yetkililerinin tahsis edecekleri uçakları bekliyorlar. Yaşadıkları korku ve gerilim dolu saatleri geride bırakmanın sevinci yüz ifadelerine yansıyan Brezilyalıların yanı sıra Lübnan'daki''bomba dehşeti''ni unutamayanlar, endişeli gözlerle etrafı izliyorlar.

Lübnan asıllı Brezilya vatandaşı Hüseyin Abbas (11), AA muhabirine, Beyrut'taki uluslararası havaalanına yapılan saldırıya yakından tanıklık ettiğini anlattı.

Evlerinin havaalanına çok yakın olduğunu ifade eden Abbas, saldırıların başladığı ilk günlerde endişelenmediklerini, ancak havaalanının bombalanmasıyla adeta ''ölümün soğuk nefesini enselerindehissettiklerini'' söyledi.

Saldırıların aralıksız sürdüğünü ve her gün başta çocuklar olmak üzere çok sayıda kişinin yaşamanı yitirdiğini belirten Abbas, şöyle dedi:

''Beyrut'ta korku dolu saatler yaşadık. Saldırılarda her gün benimyaşıtımdaki çocuklar hayatını kaybediyor. Korkarak, büyükelçilik yetkililerinden yardım istedik ve ilk fırsatta kaçtık. Korkunç görüntüler bizi ürkütürken, Lübnanlılar tepki vermiyor. Yaşlı Lübnanlılar saldırılara alışkın tavır sergiliyor. Türkiye'ye geldiğimize seviniyorum. Burada güvendeyiz. Şimdi tek isteğimiz ülkemize bir an önce dönebilmek.''

Havaalanı saldırısında çok korktuğunu ifade eden Abbas, ''Evimiz havaalanına çok yakındı. Bombaları görünce çığlık atıp, odaya saklandım, kalbim yerinden çıkacakmış gibi güçlü atıyordu. Çok zor şartlar altında kaldık. Türkiye'ye de zor şartlar altında gelebildik. Lübnan'da hayat şartları giderek kötüleşiyor'' dedi.

'HER ŞEYİMİZİ GERİDE BIRAKTIK'

Otelde uçaklarının gelmesini bekleyen 4 çocuk annesi Brezilyalı kadın ise perişan halde Lübnan'dan kaçtıklarını söyledi. Lübnan'da yaşamın her geçen gün kötüye gittiğini vurgulayan Brezilyalı, eşyalarını bile alamadan kaçmak zorunda kaldıklarını ifadeederek, şöyle konuştu:

''Büyükelçilik yetkililerini arayıp bize bir an önce yardım etmelerini istedik. Onların da ilk kafilenin gideceğini söylemeleri üzerine, para bile almadan evimizden ayrıldık. Her şeyimizi geride bıraktık. Şimdi saldırılardan uzak güvendeyiz, ancak mutlu değiliz.'' Saldırıların her gün devam ettiğini belirten Brezilyalı, bir gün Beyrut'a tekrar döneceklerine, her şeyin daha güzel olacağına inandıklarını söyledi.