> 1 <
Kırık Link Bildir! #102523 29-07-2006 20:16 GMT-1 saat
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Rodrigo De Rato, son aylarda ortaya çıkan küresel risklerin Türkiye'yi diğer gelişmekte olan piyasalardan daha fazla etkilediğini,ancak hükümetin ve Merkez Bankası'nın bu duruma karşı makroekonomik politikaları sıkılaştırarak ve yapısal reformları canlandırarak doğru yanıt verdiğini söyledi.
IMF'nin karar makamı olan icra direktörleri kurulunun, Türkiye'nin programının 3. ve 4. gözden geçirme dönemlerini sonuçlandırarak,
yaklaşık 1.9 milyar dolar tutarındaki yeni kredi dilimini serbest bırakmasının ardından De Rato, Türkiye'deki ekonomik gelişmelerle ilgili bir değerlendirme yayınladı.
Yüksek büyüme ve düşük enflasyon sağlayacak, piyasa hissiyatında ani değişikliklerin ekonomiye getirebileceği zaafiyeti azaltıcı politikaların uygulanmasının sürdürülmesi gerektiğini belirten De Rato, ''Türk makamlarının parasal ve mali politikaları sıkılaştırarak ve yapısal reformlara bağlılığı yineleyerek yatırımcıların güvenini yeniden kazanma çabaları uluslararası toplumun desteğini hakediyor'' dedi.
Türkiye'nin ekonomik performansının güçlü olduğunu ve yakın zamana dek bunun rekor ölçüde yüksek sermaye girişleri, azalan borç oranları ve güçlü YTL ile görüldüğünü kaydeden De Rato, bazı şokların cari açığın genişlemesi ve enflasyonun yükselmesine yol açtığına işaret etti.
De Rato, ''Bunun yanısıra küresel risklerde meydana gelen artış, gelişmekte olan diğer birçok piyasaya oranla Türkiye'yi daha fazla
etkiledi. Ancak Türk makamları, makroekonomik politikaları sıkılaştırarak ve yapısal reformları canlandırarak bu sınavlara karşı
doğru yanıt verdi. YTL'de meydana gelen yeni düzenlemenin, cari açığın azalmasına katkıda bulunması beklenirken, daha zor bir enflasyon görünümü ortaya çıkarıyor'' diye konuştu.
Merkez Bankası'nın enflasyonu dizginleme ilkesine bağlılığını memnuniyetle karşıladıklarını belirten De Rato, faiz oranlarındaki son artışların ve piyasadan YTL likiditesinin çekilmesinin, finans piyasalarında istikrarı yeniden kurduğunu ve bu durumun enflasyon beklentilerini yeniden kontrol altına almasının beklendiğini dile getirdi.
Türkiye'nin, dalgalı kur rejimine bağlı kalmasının da uygun
olduğunu, bu önlemin güvenlik vanası görevi yaptığını belirten De Rato, bunun son piyasa hareketliliğinde de görüldüğünü kaydetti.
De Rato, ''İleriye bakıldığında Merkez Bankası, orta vadeli enflasyon hedeflerinin ulaşılabilir kılınması için gerekirse
politikalarını yeniden ayarlamaya hazır'' dedi. Hükümetin, borç oranlarını düşürmek, enflasyonla mücadeleyi canlandırmak ve cari açığı kontrol altına almak amacıyla mali politikaları sıkılaştırdığını hatırlatan De Rato, ''Türk yetkililer, gayrisafi milli hasılanın yüzde
6.5'i olarak hedeflenen faiz dışı bütçe fazlasının aşılması amacıyla fazla harcamalardan kaçınma yönünde önlem aldı ve gelir fazlasını
tasarruf etmeyi kararlaştırdılar'' diye konuştu.
Bu hedeflere ulaşılması için nominal harcamaların program çerçevesinde tutulması ve vergi tabanının korunması gerektiğini
kaydeden De Rato, kamu borcunun kompozisyonunun iyileştirilmesi yönündeki çabaların da önem taşıyacağını vurguladı. De Rato, ''Yapısal reform gündemi çerçevesinde çabuk hareket edilmesi, büyüme oranı ve piyasa güveninin korunması, zaafiyetin azaltılmasına katkıda bulunacak. Yeni kabul edilen idari ve emeklilik reformu yasalarının zamanlı olarak uygulanması, orta vadeli mali pozisyonun korunmasında kilit rol oynayacak'' ifadelerini kullandı.
''Gelir vergisi ve şirketler vergisi rejimlerinin iyileştirilmesi ilkesine bağlılık, tarafımızca memnuniyetle karşılandı. Ancak vergi
yönetiminin güçlendirilmesi yönünde daha fazla çaba gerekiyor'' diye konuşan De Rato, finans sektörü alanında, hükümetin, hızlı kredi artışı ışığında bankacılık denetim çerçevesindeki reformların hızlandırılmasına yaptığı vurgunun doğru olduğunu kaydetti. De Rato, bu önlemin yanısıra, devlet bankalarının özelleştirilerek finans sisteminin verimliliğinin artırılmasının ve yatırım ortamının
güçlendirilmesinin gerekli olduğunu dile getirdi.
IMF Başkanı, ''Yüksek büyüme, düşük enflasyon ve piyasa hissiyatındaki değişmelere karşı ekonominin zaafiyetinin azaltılması için bu politikalara bağlı kalınması kilit önem taşıyacak. Türk yetkililerin, parasal ve mali politikalarda kısıntıya giderek ve
yapısal reformlara bağlılıklarını yineleyerek yatırımcıların güvenini kazanma çabaları uluslararası toplumun desteğini hakediyor'' dedi.
IMF İcra Direktörleri Kurulu, ayrıca idari ve sosyal güvenlik reformlarına ilişkin yasaların TBMM tarafından kabulü, emeklilik reform yasasının TBMM tarafından kabulü, gelir vergisi reformu yasasının TBMM'ye sunulması konularında Türkiye'nin, IMF'den istediği bazı performans kriteri muafiyetlerini de onayladı.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu