Bu derin mor sabahlı geceleri sana sakladık
Umudun kükreyişi idi kıyılara vuran dalgalar
Bu yüreği başka yüreklere bil ki yasakladık
Sağanaktı yüreğimize iliz iliz yağan yağmurlar
Bıktım artık kurşun yemekten yaralar kangren
Yasa boğduğum güllerden ismini aldım yediveren
Bahtsız çalı kuşu ellerindi beni her sabah seven
Yokluğunda bir yıldızdı içimi dişi kırık kemiren
Dumanlara boğmuşum dağındaki başımı
Ömrümü dudaklarına ismini solumuşum
Baktım ki ömür denilen alıp gidiyor yaşımı
Seni yedi kat göğün başına taç diye koymuşum
Umuda haykırıştır kırık özlemden kalan
Gidişimdir damarlarımın ısınıp soğuduğu an
Her mektubun arkasında bir acı burukluk
Bil ki göz pınarlarımdan incileri sana dizilmiştir…
Böylesine derin dibi olmayan sevda düşer mi kuyulara
Zannet meyinki içimdeki acıları kavuran halsiz yara
Böylesine sebepsiz kaç akşamı böler uykulara
Savurur küllerini rüzgara inat darmadağın yıldızlara
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Ülkümüz göklerde dalgalanan bir sancak
ALLAH’ın (C.C.)huzurunda eğiliriz biz ancak