Kırık Link Bildir! #112039 08-08-2006 20:18 GMT-1 saat
Bilim adamları, denizlerin dibindeki çamur tabakasının, küresel ısınmanın etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini açıkladılar.
BBC-Bulguları, Ulusal Bilimler Akademisi'nce yayınlanan araştırmada bilim adamları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilen karbon dioksitin, deniz yatağındaki çamur tabakasında depolanabileceğini belirtiyorlar.
Tüm dünyanın giderek ısınmasının başlıca nedeni, atmosferde her geçen gün artmakta olan karbon dioksit miktarı.
Temel olarak kömür ve petrol gibi fosil yakıtların yanması sonucunda ortaya çıkan karbon, küresel ısınmayla mücadelede çok büyük bir sorun oluşturuyor. Çünkü tüm dünya daha uzun yıllar bu yakıtları kullanmak zorunda.
Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden bilim adamları, karbonu deniz yatağında depolamanın, bu büyük sorunun çözümü olabileceğini düşünüyorlar.
Bu fikir, farklı uygulamalar sonucunda ortaya çıkan karbonun, deniz seviyesinden üç kilometre derinliğe pompalanması ve deniz tabanına enjekte edilmesini öngörüyor. Bu aşamada, deniz ve okyanusların dibindeki yüksek basınç ve düşük sıcaklık dereceleri, karbonu, içinde bulunduğu deniz suyundan daha ağır bir sıvıya dönüştürüyor.
Araştırmacılar, bu yöntemle, karbon gazının deniz yatağından çıkmasının mümkün olmayacağını, en güçlü yer sarsıntılarının bile bunu değiştirmeyeceğini belirtiyorlar.
Bilim adamları, dünyadaki deniz ve okyanus tabanlarının, neredeyse sınırsız miktarda karbon dioksiti depolamaya yeteceğini, örneğin tüm Amerika Birleşik Devletleri'nin bir yılda ürettiği karbonu depolamak için sadece 80 kilometre karelik bir alana ihtiyaç duyulduğunu vurguluyorlar.
Karbon dioksiti deniz altında depolama fikri daha önce de ortaya atılmıştı.
Bu önerilerden birisi karbonu boşalan doğalgaz alanlarında depolamaktı. Ancak bu öneri hem depolama kapasitesinin sınırlı olması hem de güvenlik sorunları nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya kalmıştı.
Karbon dioksiti deniz tabanında depolama önerisine destek verenler hem bu sorunlarla karşılaşılmayacağını hem de sistemin bugünkü teknolojiyle uygulanabileceğini belirtiyorlar