> 1 <
Kırık Link Bildir! #113484 12-08-2006 21:49 GMT-1 saat
Anımsama yeteneği, yaş faktöründen bağımsız olarak, kişiden kişiye büyük farklılık gösterir. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi Bellek Hastalıkları Kliniği Başkanı Dr. Barry Gordon'a göre anımsama yeteneği sabit değildir; bu yeteneğin tam kapasite ile çalışmasını engelleyen nedenler teşhis edilmelidir. Bu nedenlerin başında yüksek tansiyon, yetersiz uyku, aşırı alkol, tiroid bezlerinin aşırı veya az çalışması, depresyon, endişe ve uyarıcı eksikliği gelir.
Belleği zedeleyen diğer bir etmen de aşırı bilgi yüklemesidir. ''Eskiden düşünmeye zaman ayırabiliyorduk. Şimdi bilgi bombardımanı altındayız''diye konuşan Gordon, ''Bu bilgiler bize faks, telefon, e-mail, kablolu yayınlar ve gazeteler kanalıyla gönderiliyor. Bu bilgilerin bize ulaşma hızı, bizim onları özümseme hızımızdan daha fazla olduğu için pek çoğu kayıtlara geçmeden arada kaynayıp gidiyor''diyor.
Stres de belleği olumsuz yönde etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle kronik stres, doğrudan beynin kimyasal yapısını bozar. Koyu bir kahve gibi, stres de kısa vadede beynin enerjisini arttırır; adrenalin salgısını tetikler. Ancak bu ''savaş ya da kaç''mekanizması süreklilik kazanırsa zararlı olmaya başlar.
Stanford Üniversitesi'nden sinirbilimci Robert Sapolsky, 30 dakika boyunca sürekli salgılanan stres hormonlarının, hipokampusa glukoz taşıyan molekülleri nakavt ettiğini söylüyor. Dolayısıyla beyin enerjisinin bir kısmını yitirir. Daha uzun süren stres durumunda, hormonlar akü asitinin yol açtığı tahribat gibi nöronların arasındaki bağlantıyı tahrip ederek, hipokampusun küçülmesine zemin hazırlar.
Rockfeller Üniversitesi'nden sinirbilimci Bruce McEwen, bu konuda şunları söylüyor: ''Kısa süreli stres durumunda bu tahribat düzelebilir. Ancak aylar ve yıllar süren stres, hipokampal nöronları düzelmeyecek şekilde bozar.''
Belleği Güçlendirme Yolları
Öncelikle yeterli uyku ilk koşuldur. İkincisi, stresi kontrol altına almaktır. Beyin, dolaşım sisteminin insafına kaldığı için kalbi yormayan bir yaşam şekli de belleği güçlendirir. 1997 yılında Madrit'te yapılan bir araştırma, yüksek bellek kapasitesi ile sebze, meyve ve lifli gıdalardan oluşan bir beslenme tarzı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya çıkarttı. Bunun yanısıra spor yapmanın da dolaşım sistemini olumlu yönde etkilediği biliniyor.
Bu arada Batı'da moda olan belleği güçlendirme egzersizlerinin ne denli yararlı olduğu tartışma konusu. Uzmanlar, bu egzersizler yardımıyla dikkati yoğunlaştırma tekniklerinin öğretildiğini belirtiyor. Ayrıca E vitamini veya "Ginkgo Biloba" gibi takviye ilaçların belleği kuvvetlendirip kuvvetlendirmediği konusunda henüz kesin bir kanıt mevcut değil.
Östrojen, belleği güçlendiren unsurların içinde en önemlisi. Bu hormonun belleği ne kadar etkilediği henüz bilinmiyor; ancak beyin fonksiyonlarını güçlendirdiği bilinen bir gerçek. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, östrojen takviyesi özellikle sözel ve görsel belleği etkiliyor.
Diğer çalışmalar ise östrojenin, alzheimer hastalığına yakalanma riskini azalttığını gösteriyor. Bunun yanısıra, nedeni bilinmemekle birlikte östrojen, hipokampal nöronların gelişimini hızlandırıyor. Ne var ki doktorlar, hormonun olumlu etkilerinin yanısıra yan etkilerini de gözönünde bulundurmak zorunda. Öte yandan unutmanın da bazı durumlarda anımsamak kadar önemli olduğuna dikkat çeken uzmanlar, belleği çok fazla zorlamanın da karşısındalar.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu