Kırık Link Bildir! #113496 12-08-2006 21:54 GMT-1 saat
Çocuklar battaniyenin altına girip el feneri ile kitap okumayı çok severler. Belki de bu şekilde gerçek dünyadan uzaklaşıp kitaptaki dünya ile bütünleştiklerini hissederler. Büyüyüp gözleri bozulduğunda da bunu eski çocukluk alışkanlığına bağlarlar. Annelerin çocuklarını en sık uyardıkları hususlardan biri de televizyonu yakından seyretmemeleri hakkındadır. Aksi halde gözlerinin bozulacağına inanırlar. Ancak bunların hiçbirinin göz bozukluğu ile bir ilgisi yoktur.
Loş ışıkta okumak gözü yorabilir, göz kaslarının gerilmesine yol açabilir, baş ağrısı yapabilir ama gözde, parlak bir ışıkta okumaktan daha çok görme bozukluğuna yol açmaz. Arada sırada gözlerini kapatarak onları dinlendirdiğini sananların ve görme kapasitelerinin artacağına inananların çabalan da boşunadır.
Gözdeki yakın, uzak veya astigmatik görüş bozuklukları yapısal bozukluklar olup göze gelen ışık miktarı ile alakaları yoktur. Bunun gibi aşırı okumanın, çok küçük harfleri okumanın, ince işlerle uğraşmanın, zayıf ışığın, flüoresan ışığının, televizyona yakından bakmanın, kalitesiz güneş gözlüğü kullanmanın da gözün bozulması ile ilgileri yoktur.
Televizyonun gözü bozduğuna olan inanışın arkasında ise başka bir neden yatıyor. Yapılan deneylerde 1968'den önceki televizyonların zararlı olabilecek derecede X-ışınları yaydıkları tespit edilmişti. O televizyonların teknolojileri çoktan terk edildi. Artık böyle bir tehlike yok ama yine de doktorlar ebeveynlere çocuklarına televizyonu 1,5 metreden daha yakından seyrettirmemeleri için tavsiyelerde bulunuyorlar.
Günümüzde gündemde olan ise bilgisayarların monitörleri. Üstelik de monitörlere televizyon ekranlarına göre çok daha yakından bakmak gerekiyor. Monitörlerin gözü bozup bozmayacakları konusundaki çalışmalarda hala bir sonuca ulaşılmış olmamasına rağmen araştırmacılar bunun da gözü bozmayacağını sadece göz yorgunluğuna yol açabileceğini ileri sürüyorlar.