> 1 <
Kırık Link Bildir! #114550 14-08-2006 17:51 GMT-1 saat
Hepatit B Türkiye'de ve dünyada önemli bir sağlık sorunudur. Bugün dünyada yaklaşık iki milyar kişinin Hepatit B'ye yakalandığını biliyoruz. Bunun yanında 350 milyon kişi bu virüsü kronik olarak taşımaktadır. Ülkemizde de durum farklı değildir. Türkiye'de bugün yaklaşık her üç kişiden yaklaşık biri Hepatit B virüsü ile karşılaşmıştır. Yine her 10 kişiden biri Hepatit B virüsünü taşımakta ve bulaştırmaktadır. Hastaların %75-80'inde hiçbir belirti görülmez. Hepatit B belli başlı üç yolla bulaşır.
1- Virüsü taşıyan kişilerle cinsel temasta bulunma.
2- Virüsü taşıyan kişilerin kan ve vücut sıvıları ile temas etme.
3- Virüsü taşıyan hamile kadınlardan doğum sırasında bebeklerine bulaşmasıdır.
Hepatit B virüsü, AIDS'ten 50 ila 100 kat daha bulaşıcıdır. Derideki bir çatlak ya da açık yara ile temas eden bir damla kan ya da tükürük bile hastalığın bulaşmasına yeterli olabilmektedir. Kan ve kan ürünlerinin kullanımı, kirli enjektörler, cerrahi müdahale, manikür pedikür setleri, traş bıçakları Hepatit B virüsünün bulaşmasına aracılık edebilmektedirler. Steril olmayan aletlerle yapılan sünnet ve kulak delme gibi işlemler de Hepatit B'nin bulaşması için önemli risk oluştururlar.
Bu virüs ile temas eden her 10 bebekten 9'u ve her 10 erişkinden 1'i belli bir süre sonunda (yaklaşık 6 ay) mikrobu vücudundan atmayı başaramaz. Bu durumda kişi, virüsü yaşam boyu vücudunda taşıyacak ve etrafa yayacaktır.
Ayrıca taşıyıcılarda hastalık durumu farklılıklar gösterir. Bazı kişilerin karaciğerlerinde önemli değişiklikler meydana gelmezken, bazılarının karaciğer hücrelerinde ağır hasarın ortay çıktığı tablolar oluşabilir. Bu gruptaki bireylerde, yıllar sonra siroz ve karaciğer kanseri görülebilir.
Hepatit B'de risk, birçok bulaşıcı hastalıktan çok farklıdır. Çünkü kronik hepatitlilerin %25'i primer karaciğer kanseri ve siroz nedeniyle ölmektedir. Çünkü Hepatit B, tüm dünyadaki primer karaciğer kanserlerinin %60-%80'inden sorumludur ve primer karaciğer kanserleri, kanser ölümleri içinde ilk üç sırada yer almaktadır. Hepatit B virüsü, sigaradan sonra bilinen en yaygın kanser nedenidir.
Kronik Hepatit B taşıyıcıları tamamen sağlıklı görünürler. Taşıyıcılığı saptayabilmek için kanda Hepatit B yüzey antijeni saptanmasıyla taşıyıcılar ayırt edilebilirler. aşıyıcıların %50'si belirtisiz olarak sadece virüsü taşır. Karaciğer biyopsisi yapılırsa bu kişilerin bir kısmında Kronik Persistan Hepatit adı verilen bir tablo görülür. Bu hastalık nispeten selim seyretmekle birlikte herhangi bir zamanda kronik aktif hepatit haline dönüşebilir.
Taşıyıcıların %50'sinde Kronik Aktif Hepatit adı verilen kronik karaciğer hastalığı gelişir. Bu hastalığın geliştiği kişilerin %25'inde karaciğer kanseri ortaya çıkar. Kronik taşıyıcılar cinsel eşlerine Hepatit B bulaştırabilirler. Kronik taşıyıcı annelerden doğan bebeklere Hepatit B bulaşır. Kronik taşıyıcılarla aynı evi paylaşanlarda Hepatit B'ye yakalanma oranı, normal popülasyona kıyasla 2-4 kat daha fazladır.
Hastalığa yakalanan kişilerin ancak yarısında sarılık ortaya çıkar .Hastaların %65'inde grip benzeri belirtiler görülür. Geriye kalanlarda hastalık belirtisiz seyreder. Klinik olarak sarılık gelişse de gelişmese de hastaların %90'ı tamamen iyi olur. İyileşen kişiler yaşamlarının sonuna kadar hastalığa bağışıklı kalır.
Kesin tedavisi olmayan bu hastalığa karşı en etkili korunma yolu aşılanmadır. 1980'li yıllarda çıkan Hepatit B aşıları, bu virüsü taşıyan kişilerin kanından elde edilirken, günümüzde kullanılan aşılar genetik mühendislik yöntemleriyle bakteri hücrelerinden elde edilmektedir.
Her iki tipteki Hepatit B aşısının da güvenilirliği tamdır. Aşıya bağlı karaciğer hastalığı meydana gelmesi veya başka bir hastalık bulaşması söz konusu değildir. Sık görülen yan etki, aşının yapıldığı bölgede birkaç gün sürebilen ağrı, kızarıklık ve şişliktir. Çok nadiren halsizlik bildirilmiştir. Üç doz uygun aşılamadan sonra aşının koruyucu etkisi ortaya çıkar.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu