Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

İSLAM BARIŞ DİNİDİR

> 1 <

Transillivanya

grup tuttuğum takım
Teğmen Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 809 ileti
Yer: Antartika
İş: yeniklasor.com
Kayıt: 05-02-2006 11:24

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #7293 29-03-2006 21:02 GMT-1 saat    
İSLAM kelimesi S,l,M köklerinden türemiştir. İki anlamı vardır :
1- Barış, huzur, selamet, esenlik ...

2- Teslim olmak

Bu iki anlamı tek cümlede şöyle özetleyebiliriz.

İslam ;" barış ve huzur içinde yaşamak için Allah’ın kanunlarına ( K.Kerim’e) teslim olmak demektir."

İslamiyet’in hakim olduğu her yerde barış ve huzur, İslamiyet’in olmadığı veya eksik, yanlış, hatalı uygulandığı her yerde de kan ve gözyaşı olmuştur. Buna tarihten örnekler verelim :

Yer Mekke : Mekke’ye Ehli küfür, şirk, gayri İslami bir dünya görüşü hakimken, yönetim İslam olmayanların elinde iken ( Ebu Leheb , Ebu Cehil ... ) Mekke’de kadın satma, içki içme, putlara tapma, halkın inançlarını sömürme, kan davası, asabiyet (ırkçılık) ... hakim idi.

Bunlara karşı olan İslam bir din (yaşam tarzı-şekli) olarak ortaya çıkınca çarklarının bozulacağını anlayan, sömürülerinin son bulmasından endişe duyan gayri İslami görüşlü yöneticiler, Müslümanlara; işkenceye, baskıya başlarlar.

Önce Müslümanlar dövülür, hakarete maruz kalır, hapsedilir... Zamanla can - mal güvenlikleri kalmaz. Aç - susuz, yıllarca toplu yaşamaya mecbur edilirler. İçlerinden şehit düşenler olur. Öyle ki artık Müslümanlar ev, toprak, hatıra, anılarını... geride bırakıp Mekke’yi terk etmeye zorlanırlar. Aile ve akrabalarından, her türlü mallarından, çocukluk, gençlik anılarından uzaklaşıp, parasız, maddi hiçbir destekleri olmaksızın, sadece inançları için, bir bilinmeyene doğru yolculuğa çıkarlar.

Medine : Yeni bir mekan, yeni bir çevre, yeni şartlar... ve her şeye yeniden başlama. Ama zorluklar bu kadarla da sınırlı değildir : Mekke’li müşrik-kafirler Müslümanların geride bıraktıkları malları satmak için bir ticaret kafilesi kurarlar. Müslümanlar buna engel olmak için Bedir savaşını; sayıca, silahça az olmasına rağmen göze alırlar ve sonuçta savaşı kazanırlar. Uhud savaşı : Bedir’in intikamını almak için savaşı başlatan taraf yine müşrikler olur... Hiç bir şekilde başarıya ulaşamayan müşrikler Medine’nin çevresini sarıp (Hendek Savaşı) Müslümanlığı yok etmeye çalışırlar...

Mekke’deki müşrik bataklığı kurumadıkça müşriklerin saldırılarını önlemek imkansız hale gelmiştir. Hz. Resul Mekke’ye sefere çıkar ve Mekke’yi kan akıtmadan fetheder. Tüm müşrikler Hz. Resul’ün mübarek ağzından çıkacak sözlere göre muamele göreceklerdir. Daha 10 yıl olmamıştır. Korkutma , sindirme, iftira, öldürme, açlık ile yıldırılamayan bir hareketin lideri, karşısındaki yenik müşrik topluluğuna bir konuşma yapar ve en son olarak onlara şunu sorar : Siz benden ne gibi bir davranış bekliyorsunuz. Mekke’li müşrikler; biz seni adil biri olarak tanıdık ve senden ancak adalet bekliyoruz derler. Hz. Resul, zalim olan bu topluluğa:

Ve entumüttuleka, hepimiz hürsünüz, serbestsiniz buyurur ve rahmet, peygamber olduğunu bir kere daha ispat eder.

Gayri İslami yönetimde Mekke’de kan, zulüm ... vardır. İslami yönetimde hoş-görü, özgürlük ve af.

Yer Kudüs : Haçlı (Hıristiyan taraftarlarının) seferleri başlamıştır... Avrupa’dan yola çıkan hapishaneden çıkartılmış, serseri, katil insan sürüleri Kudüs’ü işgal ederler, ele geçirirler. Haçlılarla gelen batılı bir tarihçinin cümleleri ile “Kudüs’ün her yeri kan gölüne” döner. Kudüs’teki tüm Hıristiyan ve Yahudiler öldürülür. Binlercesi insafsızca ve bir ibadet aşkı ile acımasızca...

Peki Müslümanlar Kudüs’ü fethetmiş iken idareyi ele geçirmişken durum nasıldı: ... İslam orduları Kudüs’ü fethetmişlerdir. İslam ordusu komutanı, Halife ( Hz. Resul’den sonraki İslam devletinin yöneticisi ) Hz. Ömer’e haber gönderir Kudüs fethedildi buyrun gelin. İsmi adaletle özdeşleşmiş olan bu insan, bir devlet başkanı, yeni bir şehri fetheden orduların lideri, bir deve ve bir hizmetçi ile yola çıkar. Deveye sıra ile binilmekte yürüyen kişi deveyi ve yularını tutmaktadır. Nöbetleşe binilerek Kudüs’e yaklaşılır. Deveye binme sırası hizmetçiye gelmiştir. Hizmetçi, ben sıramdan vazgeçtim buyurur siz binin der. Fakat Hz. Ömer bunu kabul etmez ve hizmetçisini deveye bindirir. Yeni fethedilen şehrin ahalisi ve İslam ordusu yaklaşmakta olan kafileyi seyretmektedir: Hizmetçi deveye binmiş, Devlet Başkanı Hz. Ömer devenin yularını tutmuş şehre doğru yaklaşıyor. Çevresinde ne muhafız alayı ve ne süslü elbiseleriyle yardımcıları ... Karşılarında sadece adil bir lider vardır,Hz. Ömer .

Halife Ömer şehre girer. Kudüs’ün Hıristiyanları Hz. Ömer’e kompliman yarışına girerler. Buyurun kilisemiz de namaz kılın derler . Hz. Ömer ibretlik ve ince düşüncenin mahsulu bir cevap verir: “ Eğer ben sizin kilisenizde namaz kılarsam, benden sonra gelen Müslümanlar da bu kilise de namaz kılmak isterler, kilisenizi elinizden kaybedebilirsiniz .” Sonra tüm gayrimüslimleri serbest, ibadetlerinde hür bırakır.

Haçlıların işgalindeki Kudüs ve İslam ordularının fethettiği (barış ve huzura açtığı) Kudüs arasındaki fark ortadadır. Çünkü dinleri, dünya - ahiret görüşleri, olaylara bakış açıları farklıdır.

Yer İspanya(Endülüs) : Haçlı Avrupa devletleri İspanya’da bulunan Endülüs Emevi İslam ülkesine saldırırlar. Üç tarafı da deniz ile çevrili ülkenin dördüncü yönünden (Avrupa’dan) Hıristiyanlar İslam ülkesine girerler, işgal ettikleri yerleri yakıp yıkarlar. Akdeniz’den gemilerle Afrika’ya veya Osmanlıya kaçıp sığınan kurtulur, geri kalan tüm Müslüman ve Yahudiler, Avrupa’lı barbar Hıristiyanlarca katledilir, öldürülür.

Halbuki Emevi Müslümanları İspanya’yı fethettiklerinde İspanya’yı Endülüs’e çevirirler. Ülke baştan başa bir ilim- kültür merkezi haline getirir. Avrupa’dan öğrenciler Endülüs’e ilim tahsiline gelirler. Avrupa ülke krallarının saray kütüp-hanelerinde var olan kitap sayılarının katbekatı bir Müslüman alimin mütevazı evlerinde bulunmaktadır Endülüs’te...

Haçlı işgalinde (her zaman olduğu ve olacağı gibi ) kan ve ölüm ülkesi olan İspanya , İslam futuhatından sonra ilim, kültür merkezi olan Endülüs. Yer aynı ama kıstas, prensip fikirler farklıdır.

Yer İstanbul : Haçlı seferleri esnasında Avrupa’dan gelen ( Katolik) haçlılar Avrupa’dan , İstanbul kapılarına dayanırlar. Kapılarınızı açın İstanbul’dan geçelim. Sizinde düşmanınız olan Müslümanları ve İslam’ı yok edelim derler. İstanbul’daki Bizanslı ( Ortodoks) Hıristiyanlar için bu teklif bulunmaz bir nimettir. Kapılar Hıristiyan ordularına açılır ve Katolik haçlılar, Ortodoksların şehri İstanbul’a girince yağmalamaya, çalmaya, katliama başlarlar. Kiliseleri yağmalarlar, Hıristiyanları öldürürler... Son anda haçlıların İstanbul’u terketmesi Bizanslılarca sağlanır. Böylece Hıristiyanlarca, bir Hıristiyan şehrinin işgali pahalıya mal olsa da önlene-bilir.

Yıl 1453. Fatih Sultan Mehmet on binlerce şehit vererek İstanbul’u fetheder. Onbinlercesi okla, kızgın yağla, taşla, işkence ile şehit edilerek Müslümanlarca fethedilebilen İstanbul’a Fatih S. Mehmet girerken, Hıristiyan kızlar ona çiçekler sunmaktadırlar. Fatih Sultan Mehmet kendi dindaşlarının yaptıklarını İstanbul’lu Ortodokslara reva görmez herkesi tıpkı atası ve önderi Hz. Resul gibi özgür ve hür ibadetlerinde serbest bırakır. Sadece fetih sembolü olarak Ayasofya Camiye çevirilir..

Yer Bosna : 1990’lı yıllar. Yugoslavya devleti yıkılmış, üçe ayrılan devletin Hıristiyan olan Sırp ve Hırvat tarafları hem birbirleri ile ama her ikisi birden Müslüman olan Bosnalılarla savaşa başlarlar. Yıllarca yan yana yaşatıkları Müslümanlara hoşgörü, acımak... yoktur. İnsan (Hıristiyan) hakları beşiği Avrupa’nın ortasında 3.5 yıl bir halk topluca işkenceye tabi tutulurlar. Homoseksüelliğin, lezbiyenleğin, hayvanlarla cinsel ilişkinin yaygın olduğu Avrupa’nın ortasında namus kavramını kutsal sayan Müslümanlara, planlı bir şekilde saldırılar yapılır. 3 yaşından 70 yaşına tek çocuk, kız, kadın, nineye ... tecavüz edilir. Erkekler boğazlanarak, kırık cam şişeleri ile beyinleri sert cisimlerle patlatılarak ... öldürülür, çocuklar canlı canlı doğranır...

Müslümanlar, demokratlar, hümanistler ... bakar, konuşur, kınar... Ama pratik hiçbir şey yapılmaz.

Osmanlılar ise , Yugoslavya’da 400 yıl hakimiyet sürmüşlerdir. İslami yönetimde geçen yüzyıllar boyunca Hırvat ve Sırplar dinlerinden dönmeye zorlan-mazlar. Özgürlük-hoşgörü sınırları çercevesinde barış içinde dinlerini yaşarlar. Bosnalılar kendi istekleri ile Müslüman olurlar. İstenirse planlı bir çalışma ile 20-30 senede tüm Balkan devletleri zorla Müslüman yapılabilecekken- İslam dini buna karşı olduğu için- tüm dinler bir arada, zorlama olmadan barış içinde yaşarlar. Yüzyıllarca İslam hakimiyetinde barış içinde yaşamış Hıristiyan toplumlar Osmanlının yıkılması ile 1900’lü yıllarda Yugoslavya’nın baskıcı rejimin çökmesi üzerine 1990’li yıllarda tek taraflı olarak Müslümanlara karşı savaş ve zulme başlarlar.

Güneydoğu’da günümüzde varlığını devam ettiren yezidiler vardır. Yaklaşık bin yıldır İslam yönetiminde bulunan bu toplulukların, kendilerini yönetenlerin inançları ile 180 derece zıt bir inanca sahip oldukları halde yaşam ve inançlarının devamına izin verilmiştir.Ya Osmanlı yerine bir Hıristiyan ülke olsaydı Türkiye, Yezidiler varlıklarını ne kadar süre devam ettirebilirler di acaba ?

Yer ve topluluk örnekleri çoğaltılabilir: İspanya’dan kurtarılan Yahudiler kendilerini kurtaran Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmada etkin rol oynarlar... Ermeniler Osmanlı idaresinde barış ve huzur içirisinde yaşarken ellerine geçen ilk fırsatta Osmanlıyı arkadan hancerlerler...

İslam barış dinidir, barışın dinidir. Hakim olduğu yerde huzur barış vardır. Olmadığı yerde ise kan ve zulüm.

Günümüzde dünya geneline baktığımız zaman kanı akan tüm toplumların Müslüman oldukları görülür : Irak, Azerbaycan, Kıprıs, Keşmir, Filistin, Kosova, Bosna, Çeçenistan, Libya, Cezayir, Tunus... kan akıtan tarafa bakınca ülke ismi farklı olsada dinlerinin hep aynı olduğunu görürüz: Gayrimüslimler.

Bu böyle devam edecektir ta ki biz Müslümanlar Kur’an’a teslim olana, dola-yısıyla barışa, huzura ulaşana kadar.

GAYRİ-MÜSLİMLER
YER
İSLAMİYET

Mekke’li

Kafirler
Müslümanlara; zulüm işkence,öldürme, aç bırakma
Mekke
Özgür ve serbest

bırakma
Hz.

Resul

Haçlı

Seferleri
Müslüman ve Yahudileri

Öldürme
Kudüs
Kilisede namaz kılmama serbest bırakma
Hz.

Ömer

Avrupa
Müslüman ve Yahudileri Öldürme
İspanya

(Endülüs)
İlim,

kitap merkezi
Emeviler

Haçlı

Seferleri
Kiliseleri yağmalama,

Hıristiyanları öldürme
İstanbul
Güllerle karşılanma

serbest bırakma
Fatih S.

Mehmet

Sırp ve Hırvatlar
Öldürme,

çalma , tecavüz
Bosna
Hoşgörü,

özgürlük
Osmanlılar


Not : İslam, Hıristiyanlık, Yahudilik, kominizmden... üstündür. Tarihteki örnekleri yukarıdadır.

İslam iman esaslarında da üstündür (Hıristiyan ve Yahudilerin Allah, peygamber .... inançları, İslam’dan çok farklıdır).

İslam prensip, kurallarında da üstündür. ( Hıristiyanlıkta ,içki, faiz ... Yahudilikte ırkçılık,zina ... vardır.)

İnne’d- dine indellahi’l - İslam

Allah’ın kabul ettiği ( insanları dünyada huzur ve barış içinde kılacak . Ahirette de cennete götürecek ) tek din, tek yol, hak yol olan İslâm’dır.

Not : İslâm’da Savaş Üç Nedenle Yapılır

1- Nefsi Müdafaa : Düşman tarafı çarpışmayı başlatırsa onlarla savaşmak. “ size harp açanlarla Allah yolunda, sizde dövüşün. Ancak aşırı gitmeyin. Şüphesiz ki Allah aşırı gidenleri sevmez .(Bakara 190 )”

2- Anlaşmayı bozan düşmanla çarpışmak : Beni Kureyza-Nadir Yahudileri Müs-lümanlarla yaptıkları anlaşmayı bozarak arkadan vurmaya çalışıp, entrikalar yapınca onlarla savaş yapılır. (Enfal :58)

3- Düşman grup saldırmamış fakat, saldırıya hazırlık için toplanıp, gruplaşma yaptıkları zaman ( Tevbe : 36 , Bakara : 194 )

Özetle ;

a- Nefsi Müdafaa

b- İslam davasını sağlamlaştırmak ve onun yolunda duran ve İslâm’ı kabul etmek isteyenlere engel olanı uzaklaştırmak için İslam savaşa cevaz vermiştir.

Bunlar dışındaki savaş halleri; siyasi, menfaat savaşlardır. Yüce dinimizle bir alakası yoktur.

Din adına yapılan iktidar mücadeleri dini savaşlar değildir ve dini bağlamazlar.yapanlar ise dünyada ve ahirette suçlu konumdadırlar.

BARIŞ ZAMANI SAVAŞ KURALLARI UYGULAMAYACAĞI GİBİ , SAVAŞ AYETLERİNİDE BARIŞ ZAMANINDA GÜNDEME GETİRMEK VE BU TÜR YAKLAŞIMLAR ÖNYARGI İFADELERİ OLMAKTAN İLERİ GİTMEZLER .TERSİ İÇİNDE AYNI DURUM SÖZ KONUSUDUR ; SAVAŞ ŞARTLARINDA BARIŞ CÜMLELERİ VE BARIŞ MESAJLARI YERSİZ VE SEVİYESİZ BİR DURUMU ORTAYA ÇIKARIR.

ÖZETLE ; SAVAŞ ZAMANINDA UYGULANACAK AYETLERİ BARIŞ ANINDA DEĞERLENDİRİRKEN SAMİMİ VE ÖNYARGISIZ OLUNMALIDIR. NORMALDE İSLAM = BARIŞ DİNİDİR . TABİİKİ SAVAŞ TA İNSANLAR İÇİNDİR VE SAVAŞ ESNASINDA UYGULANACAK AYETLERDE VARDIR.

SAVAŞLARIN ÇOĞU DİN SAVAŞI MIDIR ?

SAVAŞLARI DİNİ- DİNSİZ DİYE AYIRMAK NE KADAR DOĞRUDUR?UNUTMAYALIM Kİ 20.YY.’DA DİNSİZLİK ADINA SOSYALİZM ADINA , FAŞİZM ADINA YAPILAN SAVAŞ VE KATLİAMLARDA ÖLENLERİN SAYISI BİNLERCE YILLIK İNSANLIK TARİHİNDE ÖLEN İNSAN SAYISINDAN DAHA FAZLADIR!AYRICA STALİN İLE TROÇKİ , LENİNİZM İLE MAOİZM , MİHRİ BELLİ İLE HİKMET KIVILCIMLI,BEYAZ PLORETAR İLE KIRMIZI PLORETAR ...MÜCADELELERİNİ HANGİ KEFEYE VE HANGİ ADLA KOYACAĞIZ?!BAZI İNSANLARIN DİN ADINA VEYA DİNSİZLİK ADINA RANT İÇİN , İKTİDAR HIRSI İÇİN YAPTIKLARI SAVAŞLARI DİN ADINA YAPIYORMUŞ GİBİ GÖSTERMELERİ DİNİN DEĞİL O İNSANLARIN SORUNUDUR.AYRICA DİN ADINA YAPILDIĞI İDDİA EDİLEN “BATIL DİNLERİN “ SAVAŞLARIDA İSLAMİYETİ İLGİLENDİRMEZ! YİNE AYRICA İLGİNÇTİR SOSYALİZMİNDE , ONUN ZIDDI OLDUĞU İDDİA EDİLEN FAŞİZMİNDE TEMEL DAYANAK NOKTASI DARWİNİZMDİR!

İSLAM’A GÖRE SAVAŞ “ YA NEFSİ MÜDAFAA İÇİN , YA ANLAŞMA ŞARTLARININ TEK TARAFLI BOZULMASININ ANLAŞMA HÜKÜMLERİNE GÖRE CEZASI OLARAK YA DA MÜSLÜMANA YAPILAN DİNİ BASKILARA ENGEL OLMAK İÇİN YAPILIR ( İSLAM'DA BAŞKA DİNDE OLANLARA ZORLAMA YASAKTIR ! ” LA İKRAHE Fİ’-DİN “)

İSLAM’A GÖRE SAVAŞLAR DİN – RANT – IRK..SAVAŞLARI DEĞİL ,” HAK – BATIL “ SAVAŞLARI OLARAK İKİYE AYRILIR. BİR TARAF HAKLIDIR DİĞER TARAF İSE HAKSIZ!BATILI MÜSLÜMAN BİLE DİLE GETİRMİŞ OLSA FARKETMEZ O HAKSIZDIR.

PEYGAMBERİMİZDEN HAKKI OLDUĞUNU İDDİA ETTİĞİ ŞEYİ YÜKSEK SESLE İSTEYEN BİR ADAMA SAHABİ MÜDAHALE ETMEK İSTEYİNCE , HZ. RESUL O İNSANLARA ENGEL OLUR VE “ DURUN ! O HAKKINI ARIYOR” BUYURURLAR.

HAK ;DOĞRU ,İYİ, GÜZEL , YARARLI , FAYDAL I OLANDIR.O DA BOZULMAMIŞ YAHUDİLİK-HIRİSTİYANLIK İLE İSLAM DİNİDİR.BATIL İSE DİĞER TÜM İDEOLOJİ , SİSTEM ,UYDURMA DİNLERDİR.AMA İSLAM ASLA İNSANLARI MÜSLÜMAN OLMAYA ZORLAMAZ ( DİNDE ZORLAMA YOKTUR ! ) BAŞKA DİNDE OLANLAR İSLAM TOPRAKLARINDA YAŞARSA CAN , MAL , NAMUS , AKIL VE DİNLERİ MÜSLÜMANLARCA KORUMA ALTINDADIR , İSLAM TOPRAKLARI DIŞINDA İSELER ONLARLA ANLAŞMA YAPILIR VE ANLAŞMAYI BOZAN TARAFTA ASLA MÜSLÜMANLAR OLAMAZ!

İSLAM BARIŞ DİNİDİR . O'NUN OLDUĞU YERDE CAN-MAL-NAMUS-AKIL VE DİN KORUMA ALTINDADIR AMA BARIŞI KORUMAK İÇİN GEREKTİĞİNDE YUKARIDA SAYILAN NEDENLERLE DE SAVAŞ CAİZDİR

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <