> 1 <
Kırık Link Bildir! #115130 15-08-2006 20:17 GMT-1 saat
Sivrisinek bir inşam soktuğunda o insana kendi kanından veya daha önce sokmuş olduğu bir insan veya hayvanın kanından bir şey enjekte etmez. Ağzının altındaki bıçaklarla deride açtığı delikten içeri, kan emmeden önce tükürüğünü akıtır. Bu tükürük kanın pıhtılaşmasını önler, bir nevi yağlama yaparak kanın insan fark etmeden kolayca emilmesini sağlar.
Sivrisinek taşıdığı sarı humma ve sıtma gibi hastalıkları insandan insana bulaştırabilir. Bu hastalıkları yaratan tek hücreli parazitler, sivrisineğin içinde yaşayabilecek ve çoğalabilecek ortamı bulurlar. Böcek de kanını emdiği bir başka insana salyası yolu ile bu hastalıkları geçirebilir.
Sivrisinek AIDS virüsünü taşıyan bir insanın kanını emdiğinde bu virüsü de salyasına almış olur. Ancak vücudunda AIDS virüsüne misafirperverlik gösterecek, insandaki T-hücreleri gibi veya benzeri tipte hücreler yoktur.
AIDS virüsü böceğin içinde yeterli süre yaşayamaz ve üreyemez. Sindirim sistemi içinde yok olur gider, dolayısıyla da tükürüğü yolu ile bulaşamaz.
Aslında sivrisinekler kan emmek için insandan insana dolaşmazlar. Bir kere kan emdikten sonra (ki bunu sadece dişileri yapar) yumurtalarını üretebilmek için yeterli proteini sağlamış olduklarından, tekrar bir insana hücuma geçmeleri epey vakit alır.
Sonuç olarak AIDS virüsü birçok vücut sıvısında bulunmasına rağmen sivrisineğin emdiği kan yoluyla bulaşamayacağı gibi aynı tuvaleti, banyoyu, saunayı, havuzu paylaşmakla, giysilerin ortak kullanımıyla, gözyaşı ve ter ile de bulaşmaz.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu