Stres, nükleer enerji gibi

Stres, nükleer enerji gibi
Prof. Dr. Kemal Bayülkem, “gerçekte bir savunma mekanizması olan stres ile mücadele edilememesi durumunda düşük performans ve tehlikeli hastalıklar kaçınılmazdır” dedi.
Konya - Günlük yaşantının en büyük sorunu olan stresin, doğru kullanılması durumunda enerji, başarı ve verimliliğin artmasını sağladığı, mücadele edilmemesi halinde ise düşük performansa yol açtığı bildirildi.


Türk Kalp Vakfı Nörokardiyoloji Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Kemal Bayülkem, günlük yaşantının en büyük sorununun stres olduğunu ve bu sorunun her geçen gün artarak karşımıza çıktığını söyledi. Bayülkem, hayatın bütün evrelerinde ruh ve beden sağlığını tehdit eden stresin, ağızda kuruluk, çok yeme, bitkinlik, sese karşı aşırı duyarlılık, unutkanlık ve karamsarlık gibi durumlarla kendini belli ettiğini kaydetti.
Stresin insan hayatını kişiye göre olumlu ya da olumsuz etkileyebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Bayülkem, şunları söyledi: “Stres, nükleer enerji gibidir. Doğru kullanılması durumunda enerji ve başarının artmasını sağlamasının yanı sıra verimliliği getirir. Bugün başarılı işadamlarına bakıldığında tamamına yakınının stresi kontrol altına alabildiği ve istediği yönde kullandığı görülmektedir. ABD’de yapılan bir araştırma, işlerinde başarılı olan ve Kennedy dışında normalden daha uzun yaşayan tüm başkanların stresi kontrol altına alabildiği ve çalışmalarında verimliliği artırmak için kullandığı belirlenmiştir.”
Prof. Dr. Bayülkem, bir kişinin ne kadar yaşayacağına bile karar verebilecek düzeyde tehlikeli olan stresin gerçekte bir savunma mekanizması olduğunu belirterek, stresle mücadele edilememesi durumunda düşük performans ve tehlikeli hastalıkların kaçınılmaz olduğunu bildirdi. Yoğun yaşanan stresin bağışıklık sistemini bile çökerttiğini ve vücudun dışardan gelecek tüm hastalık yapan mikroorganizmalara karşı savunmasız kaldığını ifade eden Bayülkem, “Daha sonra enfeksiyon hastalıklarının tamamına yakınını strese yenilen bir kişide görmek mümkün olabiliyor. Öyle ki, tamamen yıpranmış vücut savaşamama noktasına ulaştığında pes ediyor” dedi.

STRESE KARŞI ALTIGEN KURALI
Kemal Bayülkem, stresi yenmek için bazı yöntemlerin bulunduğunu ve bunların uygulanması ile stresin etkisinin düşürülebileceğini vurgulayarak, asıl önemlisinin stresin kontrol altına alınması olduğunu kaydetti.
Stresle baş edebilmenin ve kontrol altına alınarak doğru kullanılmasının “altıgen kuralı” ile mümkün olabileceğini ifade eden Bayülkem, şunları söyledi: “Strese karşı geliştirilen en iyi yöntemler arasında gösterilen altıgen kuralında, altıgenin her köşesinde, mutlaka uygulanması gereken bazı öneriler bulunuyor. Birinci köşede problemin belirlenmesi ve geri çekilerek, istirahat edilmesi öneriliyor. Daha sonra değişik ortamlara girme ve yeni kişiler tanıma ile devam eden altıgen kuralında beden sağlığına özen göstermek gerekiyor.”
Bayülkem, stresten uzaklaştıracak uygun ortamda çalışma ve düzenli gece uykusunun önerildiği altıgen kuralının en önemli aşamasını son köşenin oluşturduğunu vurgulayarak, “Eğlenme olarak belirtilen bu noktada kişinin boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesi öneriliyor. Şiir yazma, balkonda ya da bahçesinde çiçek yetiştirip, onlarla yakından ilgilenme, resim yapma, doğayı ve mehtabı izleme, hafif spor ve müzik ile boş vakit değerlendirilebilir, strese karşı savunma mekanizması oluşturulabilir” dedi.