Acı Ayrılık
Acı Ayrılık
Çalıyor zilim, alacaklım kapıda,
Açmıyorum, çünkü alacak seni benden.
Sen de biliyorsun, kapımı çalan delicesine,
Adını duydukça delirdiğim, acı ayrılık...
Ben gitsin diye beklerken,
O daha da yaklaşıyor bana.
Ve hazırlanıyor tüm engelleri yıkmaya,
Adını duydukça delirdiğim acı ayrılık...
Ayrılacağımı düşündükçe senden,
Kaynar sular boşalıyor bedenime.
Ağlıyorum gözlerimden kan gelene dek,
Ve gitmesi için yalvarıyorum ayrılığa,
Ama anlayışlı değil ayrılık, senin gibi...
Acaba
uzandığımda acaba tutabilir miyim
ellerimden kayıp gidenleri
anlarımı, sevinçlerimi, hayallerimi
uzanıp tutabilirmiyim kuşları kanatlarından
yıldızları ışıklarından
güneşi sıcağından
dağları karlarından
uzansam dokunabilirmiyim
yüreğimden geçenlere
durdurak bilmeyen zamana
çocukların gözlerindeki hayal kırıklığına
dokunsam anlayabilirmiyim
kaybedenlerin acısını
acının dayanılmazlığını
ve yaşamın umursamazlığını..........
Aciya Tutsak
Bülbülün nagmesi feryada benzer
Bir gönül aciya tutsak olunca.
Güneşin renginde karanlik sezer
Bir gönül aciya tutsak olunca.
Bir çiçek koparsan eline batar,
Güneşler yüzüne siyah tül atar,
Neşeyi pazarda bedava satar
Bir gönül aciya tutsak olunca.
Insanin gençligi bahara benzer,
Mutluluk eriyen bir kar-a benzer,
Didar-i istirap bir yar-a benzer
Bir gönül aciya tutsak olunca.