Kırık Link Bildir! #128191 07-10-2006 19:29 GMT-1 saat
• Elinizi resimdeki gibi yapıp , düz bir yere koyun.
• Yüzük parmağınızı tüm gücünüzle kaldırmaya çalışın
• Bir parmağınızı kaldıramamanın acısını hissetin.
YA SİZİN BAŞINIZA GELSEYDİ
Vietnam’ da savaştıktan sonra sonunda evine dönmekte olan bir asker hakkında bir hikaye anlatılır.
“San Francisco’ dan ailesini aradı. Anne, baba eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum”.
"Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz,” diye cevapladılar. Oğulları;
“Bilmeniz gerek bir şey var” diye devam etti.Arkadaşım savaşta ağır yaralandı. Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasını istiyorum.”
“Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz.”
“Hayır anne,baba, onun bizimle yaşamasını istiyorum.”
“Oğlum “ dedi babası.
“Bizden ne istediğini bilmiyorsun. Onun gibi özürlü biri bize korkunç bir yük olur. Bizim kendi hayatımız var. Ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır”.
O anda oğlu telefonu kapattı. Ailesi ondan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra San Francisco polisinden bir telefon geldi.
Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne baba hemen San Francisco’ ya uçtular ve oğullarının cesetini tesbit etmek için şehir morguna götürüldüler. Onu tanıdılar ve bilmedikleri bir şey daha öğrenince dehşete düştüler: Oğullarını sadece bir bacağı ve bir kolu vardı.
Bu hikayedeki ailede bir çoğumuz gibi. Güzel olan yada birlikte olmaktan zevk aldığımız insanları sevmek bizim için çok kolay ama, bize rahatsızlık veren yada yanlarında kendimizi rahatsız hissettiğimiz insanları sevmiyoruz. Bizim kadar sağlıklı, güzel yada akıllı olmayan insanların yanından kaçıyoruz. (Gerçek bir yaşam hikayesi)