Mum ve yatsı

Mum ve yatsı


Bir varmış, bir yokmuş. Kazım Kanat isimli bir spor yazarı varmış ve kendisi aynı grubun kanalındaki Santra programının da en renkli simalarından biriymiş... Ancak Sayın Kanat, dediklerini-yazdıklarını sürekli tekzip edermiş... İşte bu sebeple de Yakantop'a sık sık konuk olurmuş...
Geçtiğimiz pazartesi yayınlanan Santra programında Gürcan Bilgiç, Zico'nun bir an önce gönderilmesi gerektiğini, onun hoca-moca olmadığını anlatıyordu ki, Kanat araya girdi:
Kazım Kanat: Zico'yu gelirken "Durun bu adam antrenörlük kariyerini belli bir noktaya taşımamış" diye eleştirmediler. Şimdi o yazarların; Gürcan Bilgiç, Can Bartu, Ziya Şengül, Altan Tanrıkulu'nun "Zico gitsin" demeye hakkı yok.
Gürcan Bilgiç: Nasıl yok Kazım Abi?
KK: Yok kardeşim. Gelirken niye tavır koymadınız? Ben gelirken Tigana'ya tavır koydum. "2 yıldır çalışmıyor" diye söyledim. Adam açıkladı "Ben 2 yıl antrenörlük yaparım, üzüm bağlarımla uğraşacağım, Mali'ye yardım yapacağım" diye. Ben de "Hedefi bu kadar daraltılmış bir teknik direktörle niye yola çıkıyorsunuz" diye defalarca söyledim. Şimdi benim Tigana'yı eleştirme hakkım var. Diyorum ki: "Sen Tigana Efendi geldin, 29 puan kaybettirdin Beşiktaş'a, demek ki sen gelecek sene şampiyon yapamazsın"...
GB: Sen Tigana geldiği gün "Tigana'dan bir şey olmaz" diye yazdın mı?
KK: Yazdım. Çatır çatır yazdım.
GB: Nerede yazdın Abi? Hayır, yazmadın. Mösyö Tigana deyip, burada gayet güzel şeyler söyledin.
KK: Mösyö Tigana dediysek övmedik, eleştirdik. 3 tane mektup yazdım gazeteden, açık mektup...

Öyle mi gerçekten?
Eee, bildiğiniz üzere "söz uçar, yazı kalır", gazete arşivlerine ulaşmak da çok kolay. Bu sebeple kendime eziyet edip, Kanat'ın Tigana geldikten sonra yayınlanan yazılarını okudum...
Kazım Kanat'ın Tigana'nın sistemiyle ilgili ilk yazdığı şu: "Beşiktaş 1-0 mağlup. İbrahim Akın çıkıp Ahmet Dursun girerse, Mösyö Tigana'ya güvenim sıfır! Mösyö Tigana risk almıyor. Yani korkuyor. Mösyö Tigana; savunmadan bir kişi çıkar (İbrahim Üzülmez veya Çağdaş Atan gibi) hücuma bir kişi al. Olay budur!.." (7 Kasım 2005 - Mösyö Tigana korkak!)
Ancak 2 hafta sonra Kanat'ın fikri değişmiş ve demiş ki: "Rıza Çalımbay gitti. Futbol felsefesi de yanında gitti. Tigana kendi felsefesiyle geldi. Peki Mösyö Tigana'nın gelmesi ile ne değişti? Beşiktaş risk alarak kazanmak istiyor. Bu tribünlerin hoşlandığı futbol. Beşiktaşlı futbolcuların kalitesine de uygun..." (21 Kasım 2005 - Mösyö taktiği)
Kazım Kanat Tigana'yı sevmiş, teşekkürü borç bilmiş: "Oynattığı cesur hücum futbolu için ve sıradan bir oyuncuyu bile star yaptığı için..."
Galatasaray'ın ardından Trabzon yenilgisi Kanat için sorun olmuş: "Jean Tigana'ya inanmakla hata mı yaptık? Yoksa çok erkenden mi karar verdik." (19 Aralık 2005 - 2.5 oyuncu)
Tigana, basına mavi boncuk dağıtmayınca ilişkiler bozulmaya başlamış: "Mösyö Jean Tigana, Beşiktaş medyasının karşısına çıktığı zaman umutlanmıştım. Tigana, Beşiktaş'ta devrim yaratacak radikal kararlarını açıkladı. Tek kelime ile fiyasko. Yalan dolan!.. Dahası Tigana'dan masallar dinledim... Tigana bu kafayla sezonu bitiremez!" (6 Ocak 2006 - Mösyö Tigana'dan Masallar)
Kupa'da İnegöl'e 1-0 kaybedilen maçtan sonra, Kazım Kanat Tigana'nın yetersiz olduğuna karar vermiş: "Mösyö Tigana'nın, 'Bu kadro yetersiz' görüşüne itirazım yoktur. Fransız bu konuda doğru söylüyor. Ama Tigana da Beşiktaş için yetersiz. Her ne kadar Sergen Yalçın, 'Hocamız kalsın' dese de benim ısrarım şudur: Tigana evine dönsün!.." (22 Şubat 2006 - Mösyö yetersiz!..)

3 değil 1 mektup
Kanat, 17 Mart'ta Tigana'ya açık mektup yazmış; hani onu övmeyip eleştirdiği(!): "Mösyö Jean! Beşiktaş'ın kimliğine ve tarihine uygun kararlar alarak, geleceğin temellerini atıyorsunuz. Bu cesur ve akılcı kararlarınızdan dolayı sizi kutlarım... Mösyö Jean! Beşiktaş'ın yavru kartalları senin elinde büyüyecekler. Bundan asla şüphem yok."
Gel zaman, git zaman, Kazım Kanat 28 Nisan'da "Mösyö Tigana evine dönsün" demiş: "Hiç eveleme geveleme yapmadan gerçeği söylüyorum; Mösyö Jean Tigana ile Beşiktaş gelecek yıl asla başarılı olamaz. Bakınız efendim: Mösyö yönetiminde Beşiktaş, 20 lig maçında 6 beraberlik, 6 mağlubiyet ve 8 galibiyet aldı. (Kupa maçında İnegöl'e bile yenildiler!...) Beşiktaş'ın derbi maçlarında Trabzon dahil galibiyeti yok. (Bir Fener beraberliği zafere dönüştürüldü. Ne komik!..)"
Falan filan... Tigana bir hafta geleceğin temellerini atarken, öbür hafta Beşiktaş için yetersiz olmuş... Neye göre? Tabii ki maçın kazanılıp kaybedilmesine göre... Kanat, ne demişti? "Ben gelirken Tigana'ya tavır koydum". Peki gerçekten öyle mi yapmış? Yorum sizin!
Benden bu kadar. Fena araştırma olmadı hani...

180'lik dönüş

Kanat, Tigana'nın sözleşmesinin uzatılmasına ilişkin şöyle demiş: "Jean Tigana, Beşiktaş'ta iki yıl kalıp antrenörlük hayatını noktalayacağını açıklayarak çok ciddi bir sorunu çözdü. Tigana-Beşiktaş beraberliğinin erken deklare edilmesi şimdiden çok sorunu çözecektir." (13 Mart 2006 - 1 Saniye bekle hocam)
Ancak ne olduysa olmuş aradan 1 ay geçmemiş ki Kanat, bu konudaki fikrini değiştirmiş: "Böylesine radikal kararlarda tartışılan nokta şu: Tigana konusunda çok acele edildi. Sezon bitince genel bir analiz yapılır ve Tigana için karar verilirdi. Bu nedenle başkan Demirören'e sorum şu: Henüz UEFA Kupası'na gitmeyi garantileyemeyen ve kupayı alamayan Beşiktaş'ta Tigana'ya bu kadar çok para ve yetki vermek doğru mu? Keşke başkan bir ay bekleseydi diyorum!" (7 Nisan 2006 - Beşiktaş'ta sessiz devrim Kamu Vicdanı).

İşimiz vardı ama!
Bu maçın ardından hiçbir yere gitmiyorsunuz, çünkü Romanya'ya gideceğiz. (Ertem Şener - CSKA Moskova-Arsenal maçı, Star)

Şanslarına küssünler o zaman!
Erman Toroğlu: Bak hocam bak. Yeni Rakı, palamut gibi duruyor saha kenarında... Kaçlık o rakı, küçük mü, büyük mü?
Şansal Büyüka: 35'lik galiba hocam...
Erman Toroğlu: Ben bu 35'lik rakıyı, stattaki bozuk para, çakmak arayanlar var ya, emniyetten görevli vatandaşa mübarek Ramazan ayında hediye ediyorum. Ramazan'dan sonra içsin...
Şansal Büyüka: İçi boş hocam... (Maraton - Lig TV)

Kandıramazsın bizi!
Patlamaya hazır bir bomba gibi bekleyen Cimbom, PSV'yi Olimpiyat Stadı'nın çimlerine gömecek ve yoluna devam edecek. (Sabri Ugan - Star)

İyi fikir!
Seyirci küfür ettiğinde, içimden "Ben de seni" diyordum. (Cem Papila)

Ne güzel dedin!
Lugano üç gol atmış kafayla... Üçten fazla gol yemiş kafayla. Nasıl olacak bu iş? (Rıdvan Dilmen - %100 Futbol, NTV)

Ben ne yapayım Abi?
Gerets! Bu nasıl Galatasaray? (Turgay Şeren - Akşam)

Acı itiraf!
Büyüklere bu kötü alışkanlıkları biz kazandırdık. Bir oynadılar bin yaptık. Sıradan galibiyetler aldılar, göklere çıkarttık. Gerçeği görüp eleştirenlere cephe aldık, kampanyalar başlattık. Şimdi kötü futbol için ağlıyoruz. (Şansal Büyüka - Akşam)

Özlü Söz 49!
Gençler'in Birliği... Beşiktaş'ın dirliği! (Ali Sami Alkış - Star)

Çakaramus diyor ki 4:
Zico'lu Fenerbahçe'nin UEFA'da inanılmaz işler yapacağını düşünüyorum. (Ahmet Çakar - Santra, ATV)

Yok mu artıran?
Her sene Hakan'ın 30 gol ortalaması var. İnsafsızlık yapmayalım. (Serhat Ulueren - Telegol, Star)