> 1 <
Kırık Link Bildir! #133647 24-10-2006 15:43 GMT-1 saat
''Çanakkale Kahramanları'' başlığı altında savaş sırasında çekilmiş fotoğrafların yer aldığı 1917 yılına ait, 43'ncü Alay Birinci Piyade Taburu Birinci Bölüğü'nün 15 Haziran tarihli yemek menüsünün sabah kahvaltısında sadece üzüm hoşafı yer alıyor. Öğle yemeği hanesine ''yok'' yazılan menüde akşam yemeği, yağlı buğday çorbası ve tam ekmekten oluşuyor.
Taburun aralıklı günlerle verilen menüsünde 26 Haziran günü sabah ve öğle yemekleri hanesinde ''yok'' ibareleri bulunurken akşam yemeği üzüm hoşafından oluşuyor ve askerlere tam ekmek veriliyor.
Bu tarihi izleyen 18 Temmuz'da askerler, sabah üzüm hoşafı ve yarım ekmek ile günü geçirirken, öğle ve akşam yemeklerinden mahrum kalıyor. 8 Ağustos tarihli menüde ise sabah kahvaltısı yarım ekmek, akşam yemeği ise şekersiz üzüm hoşafından oluşuyor.
Menünün altına düşülen notta ''21 Temmuz 1917'den itibaren başlayarak ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiştir. Çünkü un ve ekmek kalmamıştır'' yazısı yer alıyor.
Yemek menüsünü yemekhanenin girişine asan firma yetkilileri, bu listenin altında yer alan ''Bu vatanın nasıl kazanıldığını bilmeyenlere, anlamayanlara ya da elindekinin kıymetini anlamak istemeyenlere lütfen anlatınız'' yazılı notla çalışanlarını israftan uzak tutmaya çalışıyor.
Menünün hemen yanında yine çerçevelenerek asılan yazıda ise ''Dökeceğiniz kadar değil, yiyeceğiniz kadar yemek alın'' uyarısı dikkati çekiyor.
Şirketlerden birinin yönetim kurulu üyesi Lütfü Beşdok, yemekhaneye Çanakkale Savaşı sırasındaki yemek menüsünün asılmasının olumlu etkisini gördüklerini, yemeklerin artık çöpe dökülmediğini söyledi.
ÇANAKKALE RUHU
Beşdok, cimrilikle israfın birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
''Çanakkale Savaşları sırasındaki yemek menüsünü bir arkadaşım bana e-posta ile ulaştırdığında çok duygulandım. Bugün elimizde bulunan imkanlar ile o günün kıtlık ve açlığına rağmen verilen amansız mücadeleyi düşündüm. Bu duygularımı şirketlerimizin personeliyle paylaşmak için yemekhaneye astım. Şimdi, yemekhanemizdeki Çanakkale ruhunun olumlu etkisini görüyoruz.''
Beşdok, 200 kişiye yemek servisinin yapıldığı şirketlerinde yemeklerin artık dökülmediğini, personelin de yiyebileceği kadar yemek alarak israfa fırsat vermediğini anlattı.
Araştırmalara göre ülkede günde yaklaşık 120 milyon ekmek üretildiğini, bunun onda birinin ise çöpe döküldüğünü belirten Beşdok, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu demektir ki her gün yaklaşık 12 milyon ekmek çöpe atılarak israf ediliyor. Ekmeğin en düşük fiyatının 250 bin lira olduğunu hesap edersek, sadece ekmekten günde 3 milyon YTL'lik milli servet kaybına uğruyoruz. İsraf ettiğimiz her şey milli servetimizdir. Bu serveti çöpe atmaya hiç kimsenin hakkı yok. Türkiye'nin savaşlardan, açlık ve kıtlıklardan bugünlere geldiğini unutmayalım, unutanlara da hatırlatalım.''
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu