> 1 <
Kırık Link Bildir! #134930 27-10-2006 16:33 GMT-1 saat
Bazı acılarda yetmez
Bazı ölümlere
Örtüsüdür bazı acıların
Örter, örtülmez
Savunur bir süre
Ağlayanlar sevinmeli
Sevin ağlıyabiliyorsan
Acılar art arda dinmeli
Durur bir nöbetçi gibi
Durur bir bekçi gibi
Zamana gülmeli-gülmeli.
Sevin ağlıyabiliyorsan
Unutmanın kardeşidir ağlamak
Uyur uyanır yatağında duyguların
Düşüncenin kucağında hep çocuktur
Ağlamak.
ÖZDEMİR ASAF
Seni görüyorum düşlerimde
Yanımdasın;
Ellerini tutuyorum sımsıkı
Gözlerine bakıyorum sıcacık
İçim ısınıyor senin yanında
Sanki kuşlar bizim için şarkı söylüyor
Dansediyorlar etrafımızda
Başımı omuzuna dayıyorum;
Sarhoş olmuş gibiyim
Başım dönüyor
Bulutların üzerinden izliyorum dünyayı
Seninle dünya o kadar güzel görünüyor ki gözüme
İnanamıyorum...
Hiç uyanmak istemiyorum
Bu büyünün bozulmasından korkuyorum belki
Masmavi bir deniz uzanıyor önümüzde
Yanımda sen varsın düşlerimde
Soğuk, boş ve karanlık bir odada uyanıyorum sonra
Bakıyorum ama yoksun
Kalbim kanıyor
Canım çok yanıyor
Hasretin altın saplı hançer olmuş
Saplanmış yüreğime
ölüyorum....
Başım dönüyor aşkım
Gözlerim kararıyor
Zaten sensiz karanlık değil miydi?
Nefes alamıyorum aşkım
Sensiz hiç nefes almadım ki
Hasretin öldürüyor beni
Çok canım yanıyor bir tanem
Kalbimi söküp atmak istiyorum
Bu acı dinsin diye
Onda da sen varsın yapamıyorum
Ruhumda, bedenimde,yürüdüğüm yolda,
Gördüğüm her şeyde
Duyduğum her sözde sen varsın
Düşüyorum birtanem
Artık sensizliğe dayanamıyorum
Avutmuyor hayalin
Sıcaklığın olmayınca
Üşüyorum,ölüyorum
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
Ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, unutmam dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...
Seni sevmek nasıl birşey biliyor musun?
Ölmek gibi sürüne sürüne, yeğlemek gibi şerefsizce anılmayı
Ya da yıkılmak boylu boyunca, bin kere, milyon kere,
Ah seni sevmek nasıl birşey bilir misin?
Her gün günde en az iki kere düşmek demek, delicesine,
Delirmişçesine ahlar çekmek demek,
Kalpten çıkmaz bir hançeri taşımak demek yıllarca,
Belki bir gün yerinden çıkar o hançer ama yarası asla kapanmaz demek,
İşte böyle seni sevmek, delice delirmişçesine haykırmak,
Sürüne sürüne yalvarmak demek, alaycı kahkahaların arasında ölmek demek,
Ah seni sevmek, seni sevmek var ya, ölüm demek, yaşarken ölmek,
Ama seni sevmek yine de ben de sevdim diyebilmek demek,
Asla bir daha aptalca sevmemek demek, asla birini incitmemek demek,
Ya da incitmekten ölmek kadar korkmak demek,
İşte bu seni sevmek, ilk ve en derince bir yara almak ve
İkincisinden korkmak korkusundan bin kez ölmek demek,
Sevememek bir daha asla eskisi gibi ve gülememek demek,
Ah işte seni sevmek bu demek,
Bitmiş bir sayfanın tıkırdayan sesleri arasından
Ahlı vahlı ağlayan bir genci duymak demek,
Gecenin bir yarısı, sen de nerden çıktın demek,
Ya da en güzel anında bir ah gibi içine oturmak demek,
Tıkalı kalmış hevesler, neşeler, hayaller bu gece bitsin; eskisi gibi ışıltılı güzel günlere başlayalım ne olur demek, içinden yine de her şeye rağmen
Doğru olanın bu olduğunu, ayrılmak olduğunu bilmek,
Yürürken sokakta yüzümü saklamam demek herkeslerden,
Bir daha isteyememek demek sevilmeyi ve sevmeyi,
Kahrolası zindanlara ıslah olmuş halde geri dönmek demek,
Kimseye öfkelenememek ve duygulanamamak demek, delirmek kısaca
Ya da bitmek bir son gibi filmde ama hayır asla bitememek,
Seni sevmek, ah işte seni sevmek bu karanlıkta,
Ağlar halde üşümek bu odada ya da dişlerini sıkıp ölmeyeceğim demek,
Ama bunu derken yaklaşan ölümü hissetmek demek,
Of... Oflayınca geçiyor acısı, geçer mi? hep oflasam diner mi acısı?
Diye medet ummak demek, ya da sevgisini ateş haldeyken
Etten yüreğine canlı canlı bastırmak demek,
Bir süre sonra acımaz, kış soğutur diye düşünmek demek,
Mümkün olsa yeniden, bin kez, yüzbin kez katlanmak demek bu acılara,
Onca acıların arasından sanki cımbızla güzel anları toplamak demek,
Güzel anları abartıp da bin kez yaşamak demek,
İşte cennetim bu anlarda gizlidir,
İşte bana verdiğin sadece budur aslında diye düşünmek demek,
Seni sevmek, ah delice, delirmişçesine asla demek, asla!
Ve yeniden başlamak her şeye ve her şeye rağmen!
Yıkılmadan yoluna devam etmek demek, harabe bir evde yaşamak demek artık
Kalbim evimdir! evimse bir harabe artık, işte o artık bir garip misafirhane,
Herkese açıktır kapım ne de olsa örtemem her yanımı,
Yıkık yanlarınla ortalığa dimdik çıkabilmek demek, ey sevgili sakın yıkılma,
İşte seni sevmek yıkıntılarla da olsa ayakta kalabilmek demek,
Bir gün mutlaka! diye dişlerini sıkmak, sabırla beklemek güzel günleri,
Belki de hiç gelmeyecek baharı, kelebekleri, hoş kokulu bulut evimizi
Beklemek, yapayalnız göklerde uçmak demek, hep aynı bulutun etrafında
Acaba... acaba... demek, yıllarca buraya, yani aynı hayallere tutsak kalmak,
Kalacağını bilmek ve ayrılamamak demek, avuç içindeki kelebeğe bakarken,
Hiç kıpırdayamamak ya da bitivermek o güzelliğin içinde,
Bitmeyi istemek isterken de öldüğünü bilmemek demek,
İşte seni sevmek bitmeyen bir kötü sonda, hep o son anı yaşamak demek,
İşte o son ve kötü anlarda bile kıpır kıpır bir yaşam pınarı hissetmek,
Onu da saçma sapan şiirlere vurabilmek demek, sonunda yine bitmek...
En ucunda hep kalabilmeyi istemek ölümün,
Çaresiz kalmak demek, bir tuzakta
Ya da mıhlanmak bi koleksiyona kelebek gibi...
Yıllar geçerken, yaşamak gözlerde ama çoktan ölmüş olmak demek,
Bir ah çekmek ve herkesler duysun istemek,
Ya da kimseler duymasın da üzülmesin istemek,
İşte seni sevmek, tertemiz defterken daha, yakılmak demek,
Küllerin arasında bir tek şiir olarak kalmak böylece,
Ve sonrasını yaşamak demek bir ömür boyu,
Mezara girip de kurtulmayı ummak demek,
Ama asla ölmemek, ölememek
Bitmiyor acısı, dinmiyor işte, dinmeyecek derken,
Bir amaç bulmak ve bunla yaşamak demek,
Ömür boyu mutluluklar dilemek herkese,
Asla eskisi kadar mutlu olamayacağını bile bile,
Abartmak her şeyi, sevgisini, sevilmeyi, işte ben buyum demek,
Eksik, hatalı, kusurlu bir yaşamda, mükemmel işleyen bir zihne rağmen,
Hata vermek sonuçlarda, kalpte düzelmez bir yara demek seni sevmek
Kelimeleri bulamamak, yazamamak şiirleri eskisi gibi,
Ve bitirmek düşleri o düşlerle bitmek demek burada..!!
Sevgilim bil ki senden uzak ne güzellikleri avutur beni bu şehrin, ne de yıldızlı aksamları!... özlemin bir nehir olmuş yarar girer içimde ki dağları!...
Seni sevdiğim kadar yaşasaydım,ölümsüz olurdum.... "Sen hala sonsuzluğun yüzünde bir damla gözyaşısın..."
Biliyordum,seni seviyorum derken yeni bir alfabe keşfettiğimi,kimsenin okuma yazma bilmediği bir kentte...
Fırlatmıştım kalbimi uzağa,en uzağa.Denk gelirde rastlar diye bir yıldıza...Yanılıp susturdum,ağrımın çağrısını,çagrimin köhnemiş ağrısını...
Oysa kim bilir ki ,yanağımda yangınlardan çok önce o yarin bıraktığı öpüş izi var... Yüreğimde anılardan kalan bin düş izi var...
Kanmadım aynalara sana kandığım kadar...içimde bir boşluk sana yandığım kadar..
Bir çift yeşil göz yüzünden içimde bir sonbahar acıyor; öyle acıyor ki, acılar acısız kalıyor, mevsimler üstüme devriliyor,kışlar kışsız kalıyor...
Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda...Ardımda bir yürek yükü rüzgar...Ne zaman sevmeye koyulsam,doğrulup çoğaldı ayrılıklar
Seni sildiğimde, anılar defterinden,biliyordum söküp attığımı hayatımın yarısın
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
#134935 27-10-2006 16:42 GMT-1 saat
kardeşim döktürmüşün ilk sıradakini okuyabildim sadece
yüreğine sağlık kankam
yüreğine sağlık kankam
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
DADALOĞLU
Yüzbaşı
832 ileti
Yer: Ahkam-ı İslam
İş: KELİMETULLAH
Kayıt: 02-07-2006 17:26
İş: KELİMETULLAH
Kayıt: 02-07-2006 17:26
#134937 27-10-2006 16:45 GMT-1 saat
Ne demek beğenmemek çok güzel ben hepsini okudum...???!!!!!!!!!
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
#134938 27-10-2006 16:50 GMT-1 saat
tesekkuederım arkadaslar begendıgınız ıcın
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
#135041 27-10-2006 19:59 GMT-1 saat
çok güzel
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
#135043 27-10-2006 20:01 GMT-1 saat
sagolasın paylaşım için
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu