Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

AB´nin yeni dayatmaları şekilleniyor

> 1 <

ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #138602 08-11-2006 13:23 GMT-1 saat    
AVRUPA Birliği'nin 8 Kasım'da yayımlayacağı Türkiye İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi'nin ayrıntıları büyük oranda şekillenmiş durumda. Her iki belgede de demokratikleşme yönündeki reformların hızlandırılması, ifade özgürlüğünün genişletilmesi ve askerin siyasetteki rolünün azaltılmasına vurgu yapılıyor. Ancak başta Kıbrıs olmak üzere asıl önemli bölümlerin halen şekillenmediğine dikkat çekiyor.

TÜRKİYE- Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde önemli bir dönemece giriliy. Avrupa komisyonu'nun 8 Kasım'da yayınlanacak Türkiye İlerleme Raporu'nun Strateji Belgesinin ana hatları belli oldu. Her yıl olduğu gibi yine ilerleme raporuyla ilgili basında çok fazla bilgi var. Sızan bu belgeler Avrupa Komisyonu'nun nihai görüşünü yansıtıyor mu?

Avrupa Komisyonu bu konuda şimdilik sessizliğini ve bir şey söylememekteki ısrarını koruyor. Genişlemeden sorumlu Komisyon üyesi Olli Rehn'in sözcüsü Kristina Nagy basın brifinginde, sızan bilgilere ilişkin olarak kendisine ardı ardına yöneltilen soruları savuşturmakla yetindi.

Kristina Nagy, "Bu konuda bir şey söyleyemem, raporun yayınlanacağı günü beklemeniz lazım, basına sızan haberler üzerine yorum yapamam" dedi, ama sözlerini şöyle okumak da mümkün: "Sızan bilgileri doğrular mısın?" sorusuna yanıt verirken, bu bilgileri yalanlamadı da. Dolayısıyla basının elindeki taslak metinler üzerinden konuşmak mümkün.

Tabii bunlar şu sırada taslak metinler ve 8 Kasım'a kadar değişebilirler. Bir diğer noktaya daha dikkat çekmek önemli. Strateji belgesinin önümüzdeki döneme ilişkin Avrupa Komisyonu'nun tavsiyelerini ve geçtiğimiz yıla ilişkin sonuçlarını içerecek bölümleri şu sırada boş. Dolayısıyla, medya şu sırada belge sızdırma ve birbirine haber atlatma furyası içinde ama birincisi, var olan bilgiler içinde şu ana kadar önceden beklenmeyen, sürpriz bir şey yok. İkinci olarak da bu belgelerin asıl önemli paragrafları hala doldurulmayı bekliyor.

Kıbrıs şartı

Genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Olli Rehn'in, Türkiye'nin limanlarını Kıbrıs gemi ve uçaklarına açması konusunda yaşanan tıkanıklığa çözüm bulmak amacıyla Finlandiya'nın süren çabalarını da strateji belgesine yansıtmak için son ana kadar bekleyeceği bildiriliyor.

Gerek strateji belgesinde, gerekse ilerleme raporunda hangi noktalar dikkat çekiyor?

301. madde şartı

TCK 301'inci maddesinin, ya değiştirilmesi ya da tamamen kaldırılarak, ifade özgürlüğünün gecikmeden garanti altına alınması gerektiğine işaret ediliyor.

İfade özgürlüğünün yanı sıra, inanç özgürlüğü, kadın hakları ve sendikal hakların güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

İşkenceye sıfır tolerans politikası çerçevesinde, vakaların sayısında azalma görüldüğü belirtiliyor.

Güneydoğu'ya atıf


Belgede, Güneydoğu Anadolu'daki sosyal ve ekonomik krize de yer veriliyor ve "Kürt halkının hakları sağlanmalı ve dini azınlıkların hakları teminat altına alınmalı" deniyor.

İlerleme raporunda ise, Ankara ifade özgürlüğü, işkenceyle mücadele ve sivil yönetim - silahlı kuvvetler ilişkisinde, dengenin sivil yönetimin belirleyiciliği lehinde değişmesi alanlarında yeterli bir ilerleme kaydetmediği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Hrant Dink örneğiu

Şiddet içermeyen yollarla düşüncelerini ifade edenlerin yargılanması ve hüküm giymesinin ciddi bir endişe kaynağı olduğu belirtilen taslak raporda, Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'e, Ermeni kimliğine ilişkin yazısı nedeniyle altı ay hapis cezası verilmesi örnek gösteriliyor.

Ayrıca rapor, yolsuzlukla baş edilmesi ve yargının yeterince bağımsız olmasının sağlanması gibi konularda da Türkiye'yi yeterince ilerleme sağlamamakla eleştiriyor.

Bundan sonraki takvim

Finlandiya'nın 8 Kasımda açıklanacak ilerleme raporu öncesinde Kıbrıs konusunda bir ilerleme sağlanmasını amaçladığı anlaşılıyor. Fakat bu olmazsa, ilerleme raporunun strateji belgesinde komisyonun bir tavsiyede bulunmaması olasılığı ağırlık kazanıyor. Bu durumda komisyon konuyu Aralık ayındaki liderler zirvesine devredecek.

Bu zirve de her şeyin belirlendiği son nokta olmayabilir. Yani liderler de müzakereleri toptan ya da kısmen askıya almak yerine, konuyu bir şekilde 2007 yılına sarkıtabilirler. Örneğin Brüksel'de bazı gözlemcilerin dile getirdiği bir olasılık, Türkiye'den ek protokolü 2007 yılı içinde onaylanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderme vaadi almaları böyle bir ertelemeye imkân sağlayabilir. Ama bütün bu spekülasyonlar Aralık zirvesi öncesinde daha bir netlik kazanacak
kaynak:

bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <