> 1 <
Kırık Link Bildir! #140653 13-11-2006 17:15 GMT-1 saat
* Neden cilt özellikle sonbaharda sıkıntı çekiyor?
Çünkü, meteorolojik açıdan en istikrarsız mevsim bu. Sürekli ısı iniş ve çıkışları yaşanıyor. Bir gün sıcak ve güneşli hava, ertesi gün soğuk, rüzgar, yağmur ve rutubet artışı... Hava şartlarındaki kısa sürelerde gerçekleşen bu değişimler, vücudumuz gibi, cildimizin de doğal savunma mekanizmalarını ciddi sıkıntıya düşürüyor. Hele bir de hava kirliliğinin beraberinde getirdiği zehirli partikülleri de ekleyecek olursak, tüm mevsimler içinde neden en çok sonbaharda cildimizin acı çektiğini anlamak zor olmamalı.
* Yılın bu mevsiminde cildimiz en sık hangi sorunları yaşıyor?
Kızarıklıklar, egzemalar ve dermatitlerle sıklıkla karşılaşılıyor. Bunların en önemli sorumlusu da, cildin doğal savunmasını sağlamak için salgıladığı 'sebum' adı verilen yağ tabakasıyla karışan, kirli havanın zehirli partikülleri. Bu nedenle, sonbaharda cilt hijyeninin önemi bir kat daha artıyor. Ancak cilt temizliğinin doğru ürünlerle, bilinçli bir şekilde yapılması gerekiyor. Gereğinden fazla agresif davranıldığında, dış etkenlere karşı korumasız kalacak şekilde cilt, koruyucu yağ tabakasını yitiriyor. Aksine, temizlik çok yüzeysel yapıldığındaysa, bu tabaka yukarda sözünü ettiğimiz irritasyonlara sebep olan çok sayıda bakteri için uygun bir ortam oluşturuyor.
* Cildi korumak için neler öneriyoruz?
Öncelikle düzgün bir hijyen öneriliyor, bu da yüzü yıkamakla başlıyor. Pratik açıdan, uygulama zorluğuna rağmen, bilgi olarak burada yüzü yıkamak için kullanılan suyun sertliğinin önemini vurgulamak gerekiyor. 'Sert' bir su, yani içinde çözünmüş mineral yoğunluğu yüksek olan su, cildi daha fazla kurutuyor. Bu nedenle, zaten stres altında olan ciltlerin, 'tatlı, yumuşak' , yani içinde çözünmüş mineral yoğunluğu düşük bir suyla yıkanması öneriliyor. Suyun sertliğini pratik olarak anlamak için en basit yol ise şu: eğer kullanılan sabun, suyun altında hemen ve bolca köpürüyorsa bu, 'tatlı' bir su olduğu anlamını taşıyor, aksi halde su, 'sert' olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla, kimi uzmanlar sorunlu ciltleri, mineral yoğunluğu düşük, şişelenmiş içme suyu ile yıkamanın daha doğru olduğunu düşünüyorlar.
* Pratik anlamda evde neler yapılabilir?
Kil maskelerini; 15 dakika süreyle uygulanıp yıkandığı takdirde, hem cildi derinlemesine temizlemesi açısından, hem de temiz, pürüzsüz ve gergin bir cilt sağlaması nedeniyle, belki antik ama halen geçerliliğini koruyan ve kolay ulaşılabilir bir uygulama olarak öneriyoruz. Bununla birlikte, cilt tipine göre, evde yapılabilecek başka pratik uygulamalar da bulunuyor. Örneğin, buhar banyoları... Bir litre suyu kaynattıktan sonra, çadır oluşturacak şekilde başa örtülen havluyla, 20-25 dakika süreyle yüzün buhara tutulması da, cildi temizleyen ve rahatlatan bir uygulama. Yağlı cilde sahip olanların kaynayan suya beş-altı adet nane yaprağı ve soyulmuş limon kabukları, kuru ciltlilerin birkaç papatya çayı poşeti, karma cilde sahip olanların ise, bir kaşık lavanta eklemelerinin, ciltlerine nefes aldıracağını söylemek mümkün.
Mevsimsel stresten kremlerle korunun
*Kullanılacak kozmetiklerin seçiminde nelere dikkat etmek gerekiyor?
Sonbahar aylarında nemlendirici kullanımının her mevsimden çok daha önemli olduğunu belirtmek lazım. Ürün seçiminde, mutlaka cilt tipine uygun ürünlerin, en azından bir uzmana danışarak kullanılmasında yarar var. Cildi tamir yeteneğine sahip yeni birtakım moleküllerle zenginleştirilmiş, gerekli mineralleri içeren, deriyi yenileyen ve güçlendiren yeni jenerasyon kozmetikler, eski nesillerine oranla hem yaşlanmanın önlenmesinde, hem de mevsimsel streslerle başa çıkmada, oldukça yol kat etmiş gözüküyor. Hem cilt temizliği, hem de sonrasındaki nemlendirici, yenileyici, onarıcı ve sıkılaştırıcı bakım ürünlerinin seçimini bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu