Kırık Link Bildir! #148636 14-12-2006 20:03 GMT-1 saat
Hazret-i Ebû Bekir, Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-'in vefatından bir yıl önce, ticaret için Basra'ya gitti. Beraberinde Nuayman ile Süveybit b. Harmele de bulunuyordu. Bu ikisi de Bedir savaşına katılmış kimselerdi. İkisi de şakacılığı ile tanınmıştı.
Nuayman kervanın azık işleri ile vazifelendirilmişti. Bir gün Süveybit, Nuayman'a geldi ve:
"-Bana biraz yiyecek ver!" dedi. Nuayman, itiraz ederek:
"-Ebû Bekir gelmedikçe vermem." dedi.
Süveybit kızdı ve:
"-Gör bak, başına ne işler açacağım." diyerek ortalıktan kayboldu. Bir müddet sonra birkaç kişiyle birlikte geri döndü.
Süveybit'in getirdiği adamlardan birisi, eliyle kervandaki Nuayman'ı işaret ederek:
"-Bu mu?" diye sordu. Süveybit de:
"-Evet, bu! Aman söylediklerimi unutma. Ne derse yalan söylüyor. Kendisini hür zannediyor!" diye tenbih etti. Adam:
"-Tamam, merak etme!" diyerek, beraberinde getirdiği adamlara:
"-Şu köleyi tutup getirin!" diye emretti.
Nuayman'ın ellerini, ayaklarını bağlamaya başladılar. Nuayman, olanlara şaşırmış bir yandan da feryat ediyordu:
"-Bırakın beni, ben hür birisiyim. Bu adam size şaka yapmış, bırakın beni!" Adam:
"-Efendin, seni bize anlattı! Hadi yürü!" diye bağırdı.
Adamlar önde, Nuayman arkada uzaklaşıp gittiler. Bir müddet sonra Hazret-i Ebû Bekir geldi. Süveybit'e Nuayman'ı sordu. O da olanları anlattı. Nuayman'ı on tane genç deveye, esir tâcirlerine sattığını söyledi.
Hazret-i Ebû Bekir develeri götürüp, Nuayman'ı onlardan aldı. Medine'ye vardıklarında, Allah Rasûlü'ne bu olayı anlattılar. Allah Rasûlü ve ashabı zaman zaman bu olayı hatırlayıp tebessüm ederlerdi.