Misafirperver bir sahabi vardı. Hanımı ise her gün kocasının yanında bir kaç misafirle gelmesine artık tahammül edemez olmuştu. Birkaç defa kocasına:
- Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun, gelen misafirler, çocuklarımızın rızklarını yiyorlar, dediyse de kocası, her gün yanında birkaç misafir getirmekte ısrar ediyordu.
Kadın sahabi dayanamayıp, Resûlüllah'a şikâyete karar verdi:
- Ya Resûlüllah! Kocam her akşam eve birkaç misafir getiriyor, böylece de kocamın kazandıkları hep misafirlere gidiyor. Bir gün hastalanıverse, açlıktan ölmekten korkarım, dedi.
Peygamber efendimiz(s.a.v.) kadının kocasını, huzuruna çağırttı.
Adam:
- Ben misafirsiz edemem! Soframda misafir olması, bana neş'e ve bereket veriyor, diyor ve diretiyordu.
Bu sefer Peygamberimiz (s.a.v.) kadına, bundan sonra fazla değil, bir misafire razı olup olmadığını sordu. Kadın buna da razı değildi:
- Ben çocuklarımın rızkını başkalarının yemesine rıza gösteremem, diyordu.
Adam hiç olmazsa bir misafirde ısrar edince; kadın boşanmaktansa bir misafire razı oldu. Fakat o akşam üzeri beyinin, yine eve iki misafirle geldiğini gördü. Kadın sinirlenmişti, içi rahat değildi. Yemek hazırlamak için mutfağa girdi, üç kişilik yemek hazırlayıp tepsiyi kocasına verdi. Biraz sonra da misafirlerden birinin çıkıp gittiğini gördü. Hazırlanan yemeklerden biri yenmemişti.
Kadın kocasına:
- Misafirin biri niçin yemek yemeden çıkıp gitti? diye sordu.
Adam, ikinci misafirin farkında değildi:
- Sen hangi misafirden bahsediyorsun. Ben bir misafirle geldim, o da içerde işte diye cevap verdi.
Kadın çok iyi görmüştü. Misafirin birisi yemek yemeden çıkmıştı.
Bu münakaşanın içinden çıkamayacaklarını anlayan karı-koca, hemen Efendimiz Hazretlerine müracaata gittiler ve durumu anlattılar...
Onları dinleyen Peygamber efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu.
- Evet! Eve iki misafir gelmişti. Fakat bunlardan birisi hakiki insan değil, insan suretine giren rızktı. Allah (c.c.) hanımını akıllandırmak için rızkı insan kılığına sokmuştu.Hanımının ise, yine misafirler için bir miktar rızkı gözden çıkarıp hazırladı, ama o rızkı, eksilmedi.
Şunu iyi bilesiniz ki, her misafir kendi rızkı ile gelir. Ve kimse, kimsenin rızkını yiyemez, eksiltemez... Hatta misafir, bir evin bereketini arttırır ve o evin rızkında artma olur, buyurdular. Tabii ki kadın, bu hadiseden sonra itiraz edecek durumda değildi.