Kırık Link Bildir! #154359 14-01-2007 16:19 GMT-1 saat
Abdullah Öcalan, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in kaba direniş gösterdiği için idam edildiğini, kendisinden beklenen kaba direniş oyununa gelmediği için idamdan kurtulduğunu söyledi.
İddiaya göre Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmede Saddam'ın son ana kadar ABD'ye güvenip asılmayacağını düşündüğünü öne sürdü. Öcalan şunları söyledi:
Bir subay telkin etmiş
"Saddam, Iraklılara teslim edilmesine ve asılmasına bir saat kala ABD'den yardım bekliyordu. Son anına kadar ABD'ye güveniyordu. Hâlâ elinde Kuran ile klasik kaba bir direniş içindeydi. Kendisinin tavrı ulus devleti savunanların tavrıydı. Saddam'ın şahsında asılan ulus devlettir."
"Aslında ben teslim edildiğimde benden de Saddam tarzı kaba bir direniş bekliyorlardı" diyen Öcalan, kendisini dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun temsilcisi olarak tanıtan bir subayın "Bu oyunu boşa çıkaralım" dediğini iddia etti.
Öcalan, asılması halinde yüzyıla yayılacak korkunç tahribatlar yaratacak bir Kürt-Türk savaşı başlayacağını da öne sürdü.
Kuzey Irak'taki Kürt bölgesinin Türkiye'nin denetimine girebileceğini de belirten Öcalan, şöyle devam etti:
Türkiye, Kuzey Irak'ı denetlesin
"Neden Türkiye şimdi içinde bulunduğu kritik durumdan çıkmak için Kürtlerle stratejik ittifak yapmıyor? Bu bir koyup üç alma politikası değil, bir koyup on alma politikasıdır. Devletin petrole ihtiyacı yok mudur? Kürtlerin istediği sadece demokratik özerkliktir.
Türkmenlerin de hatta Asuri ve Keldanilerin de hakları teminat altına alınmalıdır. Kurtuluş Savaşı dönemindeki Misakımilli sınırları içinde yer alıp da bugün dışında kalan Kürtlerle yeniden demokratik özerklik çerçevesinde ilişkilenmelidir.
Sevgilisini sordu
Bu sadece Musul-Kerkük Kürtleri değil, Suriye'de ve Kürtlerin yaşadığı diğer bölgeler için de geçerlidir. Ben demiyorum, buradaki topraklar koparılıp Türkiye'ye katılsın. Kastettiğimiz şey Türkiye'nin öncelikle kendi sınırları içerisindeki Kürtlerle barışması, Kürtlerin demokratik özerkliği tanımasıdır. Bu gerekirse ABD ve İngiltere'ye rağmen yapılmalıdır."
Öcalan, Şam'dan ayrılışında ve İtalya'da kalırken kendisine eşlik eden ve sevgilisi olduğu öne sürülen Ayfer Kaya'yı da sordu. Öcalan, avukatlarına "Atina'daki Ayfer ne yapıyor, duruyor mu hâlâ?" dedi.