> 1 <
Kırık Link Bildir! #154619 15-01-2007 17:01 GMT-1 saat
1759 yılında dünyaya gelen Joseph Fouche, Fransız İhtilali döneminin en bilinen casuslarından birisiydi. İhtilal boyunca halkın arasına adam sızdırarak yönetime bilgi veren Fouche ilkin Napolyon tarafından polis yöneticisi yapılmıştı. Ve Napolyon'un 1815'te iktidardan düşüşüne kadar ajan ağının ve double casusların iyi bir yöneticisiydi. Louis XVIII yönetimi altında tekrar polis bakanı olan Fouche 1820 yılında öldü.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Reinhard Gehlen
Reinhard Gehlen 1902 yılında dünyaya geldi. Nazi Almanyası'nda casusluk uygulamalarını başlatan teorisyen ve pratisyen olarak ün yaptı ve giderek bütün zamanların en büyük espiyonaj ustalarından biri olarak anılmaya başlandı. Gehlen'in bazı Türk casus yöneticilerini de etkilediği ileri sürüldü. Gehlen'in en önemli özelliklerinden biri o dönemde pek kapalı bir yapıya sahip olan Sovyetler hakkında önemli bilgiler toplaması ve bunları Amerikalılar'a vermesi oldu.
Aslında Gehlen, 1955-68 yılları arasında Batı Alman gizli servisinin yöneticisi olana kadar Amerikalılar'a da çalıştı. 1942'de Dış Doğu Orduları Komutanlığı'na atandığında Sovyet savaş suçlularına ve sivillerine karşı acımasız bir tutum takındı. 17 Temmuz 1944'de Loringhoven birliği Gehlen'e Stauffenberg'in Hitler'e suikast yapmak üzere plan yaptığını bildirdi. Nazi yönetimi bu başkaldırıdan sıyrıldı. Gehlen Aralık 1944'de tümgeneralliğe terfi etti. Nisan 1945'te Hitler düştü. Böylece Gehlen de ordu komutanlığından ayrıldı. Mart ayında Gehlen ve ajanları pekçok gizli Sovyet dokümanının mikrofilmini çekti ve bunları Avusturya Alpleri'nde çelik davulların içinde sakladı. Gehlen, Mayıs ayında bu bilgileri Amerikan ordusundaki meslektaşlarına teslim etti. O zaman Sovyetler'le ilgili fazla bilgiye sahip olmayan Amerikalılar bu bilgilerden ötürü Gehlen'e minnettar kaldılar.
GEHLEN ÖRGÜTÜ
Bu aşamadan sonra OSS (Office of Strategic Services-Amerikan Stratejik Hizmetler Bürosu) ve CIA'in kontrolü altında Gehlen bir istihbarat örgütü kurdu. İlk kadroda 350 eski Alman ordu istihbarat ajanı bulunuyordu. Ve Gehlen örgütü giderek CIA'in Doğu Avrupa ile Sovyetler Birliği'ndeki gözü kulağı oldu. 1956 yılında Gehlen örgütü şimdiki yapısını aldı. Bu, aynı zamanda kısa adı BND olan Federal Almanya Gizli Servisi Bundesnachrichtendienst'ın doğumuydu. Gehlen bu örgütün başına getirildi.
Gehlen, Nisan 1968'de Alman gizli servisinde çalışırken KGB adına casusluk yapan Heinz Felfe'in kimliğinin deşifre edildiği operasyondan sonra istifa etti. Bu, Gehlen için eksi bir puandı ama Felfe skandalına rağmen Gehlen 1979'da ölene dek istihbarat tarihinin efsane isimleri arasında anıldı. Öldükten sonra da bu sıfatını korudu.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Benedict Arnold
Benedict Arnold 1741'de doğdu. Katıksız bir vatansever olan Arnold'un ailesi ticaretle uğraşıyordu. Arnold, Amerikan davası için çalışan ve bu uğurda iki kez ağır yaralanan bir isim olarak tarihe yazıldı. Ancak Amerikan Kongresi onu onore etmediği gibi savaş uğruna harcadığı paraları da geri vermedi. Böylece Arnold için melankoli dönemi başladı ve İngiliz ajanlarının tatlı sözleriyle onlara yaklaştı. Hemen ardından Amerikalılar'a göre hayatındaki en kötü kararı aldı. Tarafını değiştirdi. İngiltere'de 60 yaşında (1801) iken öldü ve herhangi bir askeri onur notu olmaksızın gömüldü. Son yılı acı ve mutsuzlukla doluydu. Ölümünden sonra hakkında önemli bir kitap yazıldı. Willard Sterne Randall'ın kaleme aldığı kitabın adı son derece ilginçti: Patriot Traitor (Yurtsever Vatan Haini)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Rudolf Hess
1894 yılında dünyaya gelen ve Yahudi katliam emrinin veren SS subaylarından biri olan Hess, 1920'den itibaren en yakınında yer alanlardan biri oldu. Ne var ki, Hitler'in yardımcısı olmasına rağmen NSDAP iktidara gelip güce kavuştuğu zaman kendine devlet kademesinde önemli bir yer bulamadı.
Mayıs 1941'de kendi kullandığı Messerschmidt Bf-110 uçağıyla İngiltere'ye gitti. Amacı İskoçya'ya inip 1936 Berlin Olimpiyatları sırasında tanıştığı ve ileride Hamilton Dük'ü olacak Clydesdale Markisi'ni görmekti. Gerçi Marki daha sonra Berlin Olimpiyatlarında bulunmuş olduğunu kabul etmekle birlikte Hess'i tanımadığını açıklamıştır.
Marki'nin ona Churchill ile bir görüşme ayarlayabileceğini ve böylece İngiltere ile Almanya arasında süregelen savaşa bir son verebileceğini düşünüyordu. Bu görevi çok gizlice planlamıştı, birkaç yakınından başka kimsenin, Hitler'in bile, bu olaydan haberi yoktu. Zaten Hitler böyle bir girişimi asla onaylamazdı.
Churchill Hess'le görüşmeyi reddetti. Savaşın bitmesini İngiltere'de hapiste bekleyen Hess, Nüremberg Mahkemelerinde yargılandı ve suçlu bulundu. Batı Almanya'daki Spandau Hapishanesi'ne kondu. 1987 yılında hücresinde kendini asarak intihar etti.
Hess, Auschwitz toplama kampinin kumandanı idi. Hess İkinci Dünya Savaşının sonunda kurulan Nümberg mahkemelerinde bulunduğu "itiraflarinda", Auschwitz'in içinde "Wolzek" adi verilen özel bir imha kampi oldugunu, kendi komutasi altinda burada 2.5 milyon yahudinin öldürüldügünü söyledi. Ve Hess Bu ifadesinden sonra ömür boyu hapse mahkum edildi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu