neden 4 mezhep vardir?

Mezhepler nasil ve ne zaman dogmustur?

neden 4 mezhep vardir?

Mezhepler arasindaki farkliligin sebepleri nelerdir?

evet arkadaslar herkez görüslerini paylasabilirmi?

bu konuda biraz teferruatlı yazmak istiyorum.. ben lisedeyken bir hocamız şöyle demişti: "imam-ı azam, buhari, nesai..vs onlar şöyle şöyle demiş peki ama siz ne diyosunuz? neden biz kendi dediğimize bakmıyoruz?!!! ilk başlarda bana çok mantıklı gelen bu düşüncenin daha sonra nekadar yanlış olduğunu anladım.bunu ne zaman anladım biliyo musun? bu imamların şerhini yaptığı hadis kitaplarını okuyarak! bize ters gibi gelen -neden dinde tek bir hüküm yok- mantığının! yanlış olduğunu ozaman kavradım.. peygamber efendimiz sav bir hadisinde "ümmetimin ihtilafı hikmettir" buyurmuşlardır.. aslında burada bir mucizeside zuhur etmiş bulunuyor. yani kendisinden sonra dini hususlarda ihtilafların olacağını ve bunun hikmet olacağını haber vermiş oluyor..aslında dört imam mezhebinin söylediğinin hepsinde doğruluk payı vardır.. bak dikkatini celbederim ki burada pay diyorum.. yani konuyu bir bütün olarak alırsan imamlarda bunun bir payını ifade etmiş. hepsi doğrudur ve hiçbirinde hata yoktur.. söylenen fikir ayrılığı değil YORUM farklılığıdır. ben hadisleri okuduğumda bana çok sade gelen çok kolay hüküm verilebilir dediğim hadisler için - ki bu cahilliğimden oluşan bir düşüncedr- mezhep imamları yüzlerce kaynak bulup hüküm vermiş. zaten çok iyi araştırıp kalbini yüreğini o hadislere verenler anlar ki söylenen hiç bir söz kuran ve sünnetin dışına çıkmış ve şahsi olarak verilmiş hükümler değildir.. sana bir misalle açıklayayım bunu.. mesela kıyametin alametlerinden bahsederken "güneşin doğudan batıp batıdan doğması" maddesi geçer. mesela ben bunu şöyle yorumlarım:
"islam bir güneştir (hadiste bazı terimler mecazi olarak ifade edilmiştir bazen) güneşe benzetilmiştir.. o halde islam dini doğu beldesinde batacak yaşanmayacak ve batıda yeşerecektir yaşanmaya başlayacaktır..lakin bir başkası bu hadisi başka şekilde yorumlar ve derki bu hadise fiziki açıdan aynıyla vuku bulacaktır ve güneç doğudan batıp batıdan doğacaktır..
başka bir örnek:
bir adam peygamber efendimize geliyor ve: "evimizde bereket yok ne buyurursunuz diyor" peygamber efendimizde "ayrı yemeyin" diyor... şimdi ben bu hadisi okuduğumda iki türlü düşündüm. 1. si: ayrı yemekten kasıt beraber sofraya oturun ayrı ayrı, tek tek yemeyin! 2. si ise ayrı yemeyin, yani ayrı tabaklarda yemeyin!
şimdi burada yorum farklılığı görünüyor işte.. anlayış farkı yorum farkı.. peki söylenen iki şıktada hata var mıdır? yoktur. ikiside anlaşılabilir.. ki verdiğim örnekler çok basit örneklerdi.
demek istediğim şu ki mezhep imamları kendi kafalarına göre keyfi hüküm vermemişlerdir.. benim yorumumda önemli elbet ama ben okadar kuran hadis siyer tefsir akaid ilmine sahip değilim ki. onlar kadar ilim erbabı olmadım onlar kadar pişmedim tabiri caizse.
dünyada okadar çok insan var ve okadar kültür farklılığı var ki. insanlar tekdüze değil ve tek bir hükmün olması yaşamı çok zorlaştırırdı.. çok derin düşünürsek mezhep imamları rızkı aramışlar bulmuşlar pişirmişler önümüze koymuşlar..unutmamalı o hadisi ve ona tevekkül etmeliyiz: "ÜMMETİMİN İHTİLAFI HİKMETTİR"

himmss güzel yorumdu emegine saglik
diger arkadaslarinda düsüncelerini paylasmalarini istiyorum arkadaslar konuya ilgisiz kalmayalim...

başka yorımlardan sonra birkaç laf daha edebilirim :)

valla senden baska yorum yapan yok zaten:) bir daha konu acmayacam

ozaman aktifleştirelim devamlı. görmeyenler olmuş olabilir

bu bölümlere nedense ilgi yok güncellestirsek ne ise yararki? sanirim kimse bu konulari konusarak moral degisikligi yasamak istemez gibi geliyor bana umarim yaniliyorumdur...

peki senin görüşün nedir bu hususta?

mezhep; gidilen yol demktir isLami bir kavram olarak manası da şöyle anlaşılmalı kişinin büyük bir müçtehidin dini konulardaki içtihatlarını isLamı yaşayışında kendine rehber olarak alıp, o içtihatlar doğrultusunda izlediği yola mezhep denir.

mezhep bir müçtehidin islamı yorumlmsıdr da denebilir.



dinin 4 ana kaynağı olduğunu bilmede yarar var çnkü bu kaynaklar mezheplerin de kaynağıdır mezhepler buradan doğöuştur.

- Kitap: Kuran'dır. Dini meseleler de ilk müracaat edilecek kaynaktır allah tarafından muhafaza edilmiş ve hiç bir harfi değiştirilmemiştir.

2- Sünnet:Peygamber Efendimizin s.a.v. sözleri işleri ve görüpte karşı çıkmayıp sessiz kaldığı hallerdir. Aynı zaman da hadis te denir. Kuran'dan sonra, dini hükümlerin belirlenmesinde sünnetin çok önemli bir yeri vardır.

3- Kıyas: Kitap ve sünnet te sabit olan bir meseledeki hükmü, aynı sebep ve hikmete dayanan benzer bir meseleye tatbik etmektir. Bir kıyas örneği; Kuran içkiyi yasaklamak ta, fakat günümüzde içilen bira Kur'an'da lafız (kelime) olarak geçmiyor. İşte İslam alimleri bu nokta da lafzen benzerliğe bakmayıp insana, şurunu kaybettirmesi ve sağlığına zarar vermesi noktasından yola çıkarak, içkinin de haram olduğuna hükmediyorlar.

4- İcma: Kitap ve sünnette bulunmayan bir meselede müçtehitlerin içtihat ederek verdikleri hükümlerde ittifak olursa, buna icma-i ümmet denir. Artık bu mesele kuvvetli bir mesele haline gelmiştir

Örneğin peygamberiiz zamanında namazını kazaya bırakan yoktu ( namaz kazaya kalırmı kalmazmı kaza varmıdır yokmudur orasıda kesin değilr) ama sonradan namazlarını kılmaypta eda etmek isteyenler naapacaklarını sordular müctehitlere örneğinn imam şafi ks demiştir ki farz kazası olanlar sünnetleri eda etmesin farz kazasını kılsın gerçi bugün şafiilerin bazıları bunu suistimal ediyolar ve sünneti kılmıyolar kılamdıkları sünntn yerine kaza namazı kılmıyolar imam hanefi ks. ise kazalarla beraner sünnetlerinde eda edilmesini uygun görmüş esasında 4 mezhep değil daha çoktur ama unutulmuştur ehli sünnet mezhep olarak bu 4 büyük mezhep günümüze ulaşmıştır bizlere ulaştıran müctehid büyüklerimize allahtan rahmet dilerim...

hak yol olduğu müddetçe çeşitlilikte rahmet vardır...

son söylediklerinle olayı bağlamışsın..bu arada kaza namazına parantez açmak istiyorum.. peygamber efendimizin kendisini sabah namazına kaldırması için tembihlediği sahabi uyuyaklmış ve resulullah efendimiz o namazını sonradan eda etmiştir.. bunu bildiğim için artı parantezle paylaşmak istedim
saolasınn

kazaya bırak namazını gibi şeyler deniliyo o açıdan yazdım onu kaza namazı kıldım kabul edilcek kılmadıklarımın yerine geçecek gibi bi anlayış var yanlış bu... kaza bir özürdür pişmanlıkla eda edilir ve umulur ki allah kabul etsin...selamtle...

ben bu konu hakkındaki görüşleri cidden merak etmişimdir hep.. görüşten ziyede zihinlerdeki bilgileri

ana kaynak kuran-ı kerimdir fakat insanlar bazen kuran-ı kerimi tam manasıyla kavrayamamaktadır o yüzdendirki bir öncüye açıklayıcıya ihtiyaç duyulur mezheblerde bunun sonucunda çıkmıştır yorum ayrılığından amadikkat ederseniz hemen hemen hepsi aynı gibidir uçurum yoktur aralarında