Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

İsimler Ve Anlamları

> 1 <

Blade IV

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 8324 ileti
Yer: İstanbul
İş:
Kayıt: 22-05-2006 06:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #162690 01-02-2007 12:44 GMT-1 saat    
Abdullah: Allah'ın adamı- Allah'a ait olan, onun yolundan giden kişi
Abidin: Dua eden / Duacı
Adem: Allah'ın yarattığı ilk insan / Adam
Adil: Adaletli / Hakça davranan
Adnan: Eski Türk isimlerinden / İki gökyüzü, iki cennet anlamında
Affan: Kendini kötülüklerden uzak tutan
Agah: Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanık
Ahmet: Övülmeye değer/ Beğenilmiş / Allah'a şükreden /
Akad: Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe sahip olmak
Akın: Hızlı bir biçimde düşmana yapılan saldırı
Akif: Dünya işlerinden uzaklaşıp, ibadet için Allah'a yönelen
Akil: Akıllı, Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş, yaptıklarının farkında olan
Alaatin: Dini yükseltmek, yüceltmek için çalışan
Aldemir: Ateşte kıpkırmızı hale getirilen demir Al-Demir
Ali: Yüce, yüksek, şanlı, onurlu kimse
Alim: Bilim adamı, bilgin ilim bilen, ilimle uğraşan kimse
Alican: Cana yakın, içtenlikli, candan, sıcakkanlı, girişken
Alp: Yiğit, soylu, kahraman
Alparslan: Korkusuz, yiğit, Soylu, aslan gibi anlamında
Alper: Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlamında
Alptekin: Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu
Altan: Al + Tan Kırmızı + şafak, güneşin şafaktaki kırmızı rengi
Altay: Yüksek orman anlamında. Orta Asya'da bir sıradağ
Altuğ: Al+Tuğ Kırmızı + Tuğ değerli taşlarla süslü tuğ
Anıl: Ölçülü davranan, hoşa giden kimse
Aras: Kalın Yün, At kılı anlamında (Aras nehri)
Argün: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama sevinci veren gün
Arda: Halef, ardından gelen
Artaç: Ar+ Taç Utanma duygusunu baş tacı eden
Asil: Soylu, soylu bir aileden gelen,seçkin insan
Asım: Temiz, namuslu, sağlam karakterli
Aslan: Türklerin, güçlü insan tanımlarında genellikle seçtikleri ormanlar kralı
Ata: Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge
Atabey: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan
Atakan: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran
Atanur: Atasından aldığı nuru taşıyan
Atay: Herkesçe bilinen, tanınmış, ünlü
Atilla / Attila: Hunların "Tanrının Kırbacı" denilen büyük hükümdarı
Atıf: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen
Atıl: İleri hamle yap, anlamında Atıl, atılmak
Atılay / Atalay: Kolaylıkla ileri atılabilen, cesur kimse
Atınç: Atılgan / Atak
Avni: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili
Aydın: Beyni çağdaş düşüncelerle aydınlanmış, bilgili kişi
Aygün: Ay gibi parlak ve ışıklı güzel gün
Ayhan: Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han
Aykan: Kanı ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlı
Aytaç: Başında ay gibi ışıklı taç bulunan Ay + Taç
Aytekin: Ay gibi parlak ve biricik. Çok değerli Ay + Tek
Aziz: Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Manevi gücü çok üstün
Azim: Bir şeyler yapmak için kararlı kişi, Azmeden, Azimli
Azmi: Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi
Asrın: Bu asıra ait, bu devire uygun
Azer: Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azer'den..
Atlıhan: At + Han kelimelerinden, İyi ata binen yiğit Han
Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
Ayyüce: Ay gibi aydınlık nurlu ve yüce olan er
Aras: Sahip çıkılan buluntu, Doğu anadoluda bir ırmağın adı
Atahan: Han soyundan gelen, soylu yiğit
Aykut: Kutlu ay, armağan, ödül
Aytekin: Tek ay, uğur getiren ay
Aybars: Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yırtıcı




Açelya: Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli bir çiçek.
Adalet: Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek
Adile: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan.
Afet: İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket
Afife: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
Afitap: Güneş / Çok güzel
Afşar: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
Ahsen: En güzel, çok güzel
Ahu: Ceylan / Maral
Ajda: Üzeri çentik çentik, diş diş olan şey
Akgül: Beyaz gül, gül gibi
Akgün: Aydınlık gün
Alev: Ateşin çıkardığı
Alçin: Kırmızı renkli küçük bir kuş türü
Aliye: Yüce, yüksek
Altın (Altun) : Değerli bir metal (paslanmayan, en iyi iletken)
Altan: Kızıl şafak
Arzu: İstek, özlem eğilim
Asiye: Acılı kadın / Direk
Aslı: Kerem ile Aslı hikâyesindeki sevgili
Aslıhan: Kökeni soylu, han soyundan
Asude: Sessiz, sakin, dinlendirici
Asuman: Gök, gökkubbe, sema
Asya: Yeryüzü'nün anakaralarından (kıta) birinin adı
Aşkın: Aşmış, ileri, üstün / Senin aşkın
Atıfet: Allah'ın lütfu
Aybüke: Eski Türk kadın isimlerinden
Aycan: İçi aydınlık
Ayça: Hilâl, ayın ilk günlerindeki hali
Ayçin: Ayçın, ay gibi, aya benzer
Aydan: Aya benzer, ay gibi
Ayfer: Ay ışığı
Aygen: Gönül dostu
Aygül: Ay gibi güzel ve parlak renkli
Ayla: Kadın, eş, zevce / Ay'ın çevresindeki ışıklı daire
Aylin: Ay'ın çevresinde görülen ışıklı daire
Aynur: Ay gibi ışıklı
Aysel: Ay gibi parlak ve güzel
Aysu: Ay gibi berrak su
Aysun: Ay gibi güzel ve parlaksın
Ayşe: Yaşam, dirlik
Ayşegül: Güleç, güler yüzlü
Ayşem: Ayşe + m (benim Ayşem)
Ayşen: Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık
Ayşin: Ay gibi, aya benzeyen
Aytaç: Ay gibi taçlı
Ayten: Ay gibi beyaz tenli
Azime: Azmeden, yapmak için kesin kararlı / İri, kemikli yapılı
Azize: Onur sahibi, yüce, ermiş
Azra: Bakire, el değmemiş
Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
Ayşan: Şanı ay gibi parlak olan
Andaç: Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra
Alara: Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen, kırmızı süs anlamında bir tamlama
Alarcın: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
Asena: Türk Mitolojisi'nde Ergenekon Destanı'nda adı geçen dişi kurt
Aybel: Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen, seçilen
Asrın: Çağdaş, bu çağa ait olan, çağa uygun olan
Aleyna: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan
Aytül: Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak
Ayfer: Ay ışığı
Aleyna: Allah'ın iyi kullarından olanlar




Babür: Hindistan'da yaşayan bir tür kaplan/Babür imparatorluğunun kurucusu Babürşah'tan
Baha: Değer fiyat, kıymatinin karşılığı, Ederi
Bahadır: Yiğit, kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
Bahri: Denizle ilgili, denizci, denizin gücü, sonsuzluğu
Bahtiyar: Mutlu, talihli, Hayatından memnunolan
Baki: Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan
Bala: Küçük çocuk, Yavru, Korunması gereken
Balaban: Bir tür yırtıcı kuş. İri cins bir tür Doğan (kuş)
Barbaros: "Barba Rosse" Kırmızı sakal. Asıl adı Hızır olan büyük Türk amiraline Avrupalıların taktığı ad.
Baransel: Güce, kuvvete ait. Güçsel.
Barış: Uzlaşma.
Barkın: Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolaşan
Basri: Gören, görme ile ilgili, görebilmek
Battal: Kahraman. Oldukça iri yapılı, Alışılmışın dışında büyük
Batıkan: Batı+han Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında
Batu: Güçlü Kuvvetli
Batuhan: Güçlü Kuvvetli Han. Altınordu devletinin kurucusu Batuhan.
Batur: Korkusuz, yiğit.
Bayar: Büyük, ulu yüce.
Bayezit/Beyazıt: Birçok Osmanlı şehzadesinin ortak adı.
Bayraktar: Bayrak taşıyan.
Baykal: Yaban kısrağı. Moğolistan'daki büyük göl
Bayram: Ulusca kutlanılan, Kutsal ve önemli günler.
Baysal: Dirlik düzenlik içinde, sakin, gürültüsüz.
Bedir: Ayın ondördü. Dolunay. Ay.
Bedirhan: Ay+ Han gibi Bedir + Han
Bedrettin: Ayın ondördü gibi ışık saçan, temiz ve yüce
Bedri: Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait
Behçet: Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.
Behiç: Şen. Güleryüzlü, Neşeli.
Behram: Merih Yıldızı.
Behzat: Doğuştan iyi, soylu kişi
Behlil / Behlül: Çok gülen, hayır sahibi, güleryüzlü
Beki / Bekri: El değmemiş, Bakir, Tertemiz, bozulmamış.
Bektaş: Saygın, aziz, denk, eşit.
Berat: İzinli, müsaadeli olmak / Diploma
Berkant: Sağlam Yemin. Berk + Ant.
Besim: Güler yüzlü
Bilgin: Bilgi sahibi. Alim
Birol: Tek ol, anlamında . Bir + Ol
Bora / Boran: Ardından yağış getiren şiddetli rüzgar.
Bozkurt: Türklerin Orta Asya'dan çıkışında yol gösterdiğine inanılan efsanevi kurt
Boğaçhan: İnanılmaz derecede güçlü, insanüstü gücü olan
Bülent: Yüksek, uzun, erişilmesi zor, yüce
Bünyamin: Hz. Yakup'un oğlu
Bulut: Bulut.
Bumin: Baykuş, Puhu kuşu.
Burak: Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindiği efsanevi ata verilen isim.
Burçin: Dişi geyik.
Burhan: Delil, kanıt.
Burhanettin: Dinin kanıtı, dinin delili, ispatı
Buğra: Erkek deve
Berkay: Sağlam yapılı ve ay ışığı gibi parlak olan. Ay ışığı, Güçlü ay
Berhan: Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.. (Han=Hakan)
Bilal: İlk ezanı okuyan Bilal-i Habeşi'nin adından..
Berke: Cengiz Han'ın torununun adı. Değnek, sopa, kamçı anlamında da kullanılır
Bermal: Birşeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çıkaran, becerikli
Berk: Sağlam güçlü, dayanıklı
Buğrahan: Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Buğrahan.
Başar: Başarılı ol anlamında



Bahar: Doğanın canlandığı mevsim
Bahriye: Donanma ve denizle ilgili
Banu: Ev kadını, bayan
Balca: Bal damlası, bal gibi
Başak: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
Bedia: Güzellik, üstün değerli olan
Bedriye: Ay'ın 14. geceki haliyle ilgili
Begüm / Begün: Saygıdeğer kadın
Behice: Şen güleryüzlü
Behiye: Güzel ve alımlı kadın
Belgin: Açık, belirli, farkedilen
Belkıs: Yunanca asıllı olup Arapça'ya geçen tarihi bir isim
Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel
Bengi: Sonsuz, sonsuzluk
Bengisu: İnsana ölümsüzlük verdiğine inanılan su
Bengül: Üzerinde benekler bulunan gül
Bensu: Su gibi aziz benlik
Beria: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan
Berin: Manen çok yüksek
Berna: Genç, delikanlı
Berrak: Temiz, saf, arınmış
Berrin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
Beste: Ezgilerin özgün dizimi
Betil/Betül: Temiz, iffetli
Betigün: Beti + Yüz (Bet: benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, aydınlık yüz
Beyhan: Bey soyundan
Beyza: Beyaz, en beyaz
Bihter: En iyi
Bike / Bikem: Kadın, hanım
Bilge: Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan
Billur: Pek duru ve temiz cam
Binnaz: Çok nazlı
Binnur: Çok nurlu
Birgül: Tek ve benzersiz gül
Birsen: Yalnız sen anlamında
Birsu: Özel bir su, biricik su gibi
Bucak: Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad
Buket: Çiçek demeti
Burçak: Tohumları kullanılan bir bitki türü
Burçin: Dişi geyik
Burcu: Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı
Büşra: İyi haber
Bilun: Yarım Ay
Başar: Başarılı ol anlamında
Biricik: Tek, bir tane, emsalsiz
Beril Arınmış, aklanmış
Berfin: Kar toplayan
Beray: Ay'ın en ışıltılı, en parlak hali
Berra: Bereketli olan







Cabbar: Güç ve kuvvet sahibi kimse
Cafer: Çay, dere, küçük akarsu
Cahit: Çalışan çaba gösteren / İnatçı, ayak direyen
Can: İnsan ve hayvanlarda yaşamı sağlayan ve ilk korunan
Celal: Büyüklük ululuk, hışım
Celalettin: Büyüklük ululuk, hışım
Celil: Ulu, yüce, manevi değeri yüksek olan
Cem: Bir şeyin toplamı, tamamı
Cemal: Güzellik, özellikle yüz güzelliği
Cemalettin: Güzellik taşıyan
Cemil: Güzel
Cenap: Manevi büyüklük / Onur
Cenan: Yürek, gönül kalp
Cengiz: Sert ve haşin tabiatlı, kolay yumuşamayan
Cenk: Savaşmak, Kısa süreli savaş
Cevat: İyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk
Ceyhan: Güney bölgemizde bir ırmak adı
Ceyhun: Eski Türk isimlerinden / yiğit, güçlü kişi
Cezmi: Kesin karar veren
Cihan: Dünya
Cihangir: Cihanı ele geçiren
Cihat: Din uğruna savaşmak
Civan: Yeni yetme, körpe, genç
Coşar: Heyecan dolu, kabına sığmayan
Coşkun: Aşırı heyecanlı, çok duyarlı
Cuma: Müslümanlar için haftanın kutsal günü
Cumhur: Halk topluluğu
Cüneyt: Büyük bir mutasavvuf
Cankat: Yaşamına can ekle, sevinçle dol

Çağrı: Davet
Çetin: Güç, zor, engelli
Çağatay: Küçük tay, çocuk gibi sevimli
Çağan: Bayram, şenlik, mutlu gün
Çağdaş: Aynı çağda yaşayan, çağa uygun
Çağlar: Çağıldayarak akan su, şelale
Çakabey: 11.yy'da İzmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi
Çelik: Su verilerek sertleştirilmiş demir
Çavuş: Askerde bir rütbe
Çelebi: Efendi, görgülü, terbiyeli
Çelen: Yakışıklı, saçak, akıllı
Çeliker: Çelik gibi güçlü insan
Çevik: Atak, hareketli
Çevrim: Girdap, sürekli değişim, anafor
Çınar: Geniş yapraklı kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç
Daniş: Bilgi, bilme, danışma
Deha: Dahi, zekâca çok üstün olan
Demir: Demir
Deniz: Yeryüzü'nün 3/4'ünü oluşturan tuzlu su tabakası
Derin: Dip, derinlik, büyüklük
Derviş: Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi
Devrim: Önemli ve temelli değişiklik / İnkilap
Dilaver: Yiğit / Yürekli
Dinçer: Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü sağlam
Doğu: Güneşin doğduğu yön
Doğukan: Doğunun hakanı
Doruk: Dağ ya da tepenin en yüksek yeri / Şahika
Durmuş/Dursun: Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
Durukan: Soylu kan sahibi
Durul: Suyun durulması, aklanması
Duyal: Duygulu, duyarlı, çabuk duygulanan
Dünya: Yeryüzü
Denizhan: Denizlerin hükümdarı
Demircan: Demir gibi sağlam olan can
Derin: Yüzeyi tabanına uzak olan
Davut: Davut peygamberin adı




Cahide: Çalışan, çaba gösteren
Canan: Sevgili, yâr
Cansu: Cana benzer değerde
Cemile: Hoşa giden davranış
Cemre: Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Cennet: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer
Ceyda: Yararlı, herkese iyilik yapan
Ceylan: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan
Cilvenaz: Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran

Çağla: Badem, erik ve kayısı gibi meyvelerin ham hali
Çağrı: Davet
Çiçek: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
Çiğdem: Zambakgillerden bir tür kır bitkisi
Çolpan: Gözleri uzağı iyi gören, ileri görüşlü
Çiler: Güzel öten, güzel ötüşlü
Cankat: Yaşamına can ekle, sevinçle dol
Çisem: Çiseleyen yağmur

Damla: Bir sıvının küçük parçacığı
Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir ağaç türü
Demet: Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek
Deniz: Yeryüzü'nün 3/4'ünü oluşturan tuzlu su tabakası
Derya: Deniz, çok bol, gönül
Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Deste: Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin bir arada bağlanması
Dide: Göz (Arapça)
Didem: Dide: Göz / Didem: Gözüm
Dilan: Gönül dostu, gönüldaş
Dilara: Gönül alıcı, sevgili
Dilay: Gönlü Ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan
Diler: İsteyen, dileyen
Dilhan: İçten, gönülden söyleyen
Dilek: İstek, arzu
Dilruba: Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
Döndü: Henüz evlenmemiş kız
Duygu: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
Dünya: Yeryüzü
Dürdane: İnci tanesi
Dürriye: İnci gibi parlayan
Dicle: Güneydoğu bölgemizde bir nehir
Dolunay: Ay'ın tam olarak görünen biçimi
Destan: Dilden dile anlatılan efsanevi hikâyeler
Derin: Yüzeyi tabanından uzak olan
Diclehan: Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim
Dilberay: Ay gibi güzel kadın




Edip: Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenen kişi
Ediz: Değerli yüksek
Efdal / Eftal: En değerli en yüksek.
Efe: Batı Anadolu yiğitlerinin ortak adı
Efecan / Afacan: Hareketli, ele avuca sığmaz, akıllı
Eflatun: Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, her şeyi bilerek doğan çocuk
Ekin: Tahılın ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür
Eşref: Şerefli, şeref sahibi / Uğurlu
Ege: Yüce, büyük ulu / Ülkemizin batısındaki deniz
Egemen: Bir yere hakim olan
Ejder: Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
Ekber: Kebir kelimesinden, En büyük
Ekrem: Pek cömert, iyiliksever
Elvan: Renk renk, çok renkli
Emin: Güvenilen, inanılan kimse
Emir: Reis, aşiret başı, Emreden
Emrah: Saz çalıp oynayan
Emre: Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş
Ender: Seçkin, eşi benzeri az bulunan
Engin: Ucu bucağı olmayan genişlik
Enis / Enes: Sevimli, dost, canayakın
Enver: En ışıklı, en parlak
Eray: Ay gibi parlak erkek
Ercan: Er canlı, korkusuz yiğit
Ercüment (d): Saygıdeğer, itibarlı, onur sahibi
Erçin: Erken doğan, En erken davranan
Erdal: Erken yeşeren dal / Er + Dal
Erdem: Fazilet, insanı insan yapan değerler
Erden: Bekâret / İnsan eli değmemiş / Erkenden
Erdinç: Dinç erkek / Er + Dinç
Erdoğan: Doğuştan yiğit / Erken doğan
Erem: Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren
Eren: Ermiş kişi / Ermekten
Erenay: Ermiş olan, Ay gibi nurlu
Erşat: Doğru yolu bulan
Ergin: Olgunlaşmış, güngörmüş
Ergun / Ergün: Sert başlı oynak hızlı at
Erhan: Yiğit hakan
Erim: Sevgi, mutlu haber
Erkan: Erkek kanlı
Erkin: Koşulsuz iş gören
Erman: Erdemli yiğit
Erol: Erkek ol, sözünde dur anlamında
Ersin: Erkeksin anlamında
Ersen: Kolay, zor olmayan
Ertaç: Erkekliği taç gibi taşıyan
Ertan: Tan gibi ateş renkli er
Ertem: Erdem / Fazilet
Erten: Sabah, gündoğumu anı
Ertuğrul: Temiz, yürekli, doğru, yiğit
Esad / Esat: Çok uğurlu ve mutlu
Ethem / Edhem: Kara, yağız at
Evren: Kâinat, yaratılmışların tümü
Evrim: Aşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim
Eyüp: Sabrın simgesi olmuş bir peygamber
Erkut: Kutlu, yiğit
Erinç: Rahat, dirlik
Ezel: Başlangıcı olmayan
Eldem: Sevimli, cana yakın
Erhun: Hunlu yiğit
Emirhan: Emir veren hükümdar, hanın emri
Ensar: Hz. Muhammed'i Medine'ye davet edenlere verilen isim



Fadıl: Erdemli, üstün, parlak
Fahrettin / Fahri: Karşılıksız kabul edilen görev, iş
Fahir: Övünülecek, parlak, şanlı, güzel
Faik: Başkalarından daha ileri, üstün
Fakir: Yoksul
Faruk: Bir işi sonuca ulaştıran
Fatih: Ele geçiren, fetheden
Fazıl: Erdemli, manevi değerce üstün
Fehmi / Fehim: Anlayışlı, çabuk kavrayan
Ferda: Yarın, gelecek zaman
Ferdi: Bireysel, tek başına
Ferhan: Sevinçli, mutlu
Ferhat: Rahatlık
Ferit (d): Eşsiz, benzersiz
Feridun: Tek, eşsiz, benzeri olmayan
Ferruh: Kutlu, uğurlu, aydınlık yüzlü
Fevzi: Kurtuluş ve zaferle ilgili, üstünlük başarı
Feyyaz: Bereketli, gür, bol
Feyzi: Verimlilik, bolluk
Feza: Gökyüzü, uzay
Fikret: Düşünmek, düşünceye dalmak
Fikri: Düşünce ile ilgili / fikir sahibi
Fuat (d): Yürek, kalp gönül
Furkan: İyi ile kötüyü birbirinden ayıran kanıt / Kuran-ı Kerim
Feyzullah İlhamını Allah'tan alan

Gaffar: Acıyan, bağışlayan
Gafur: Bağışlayıcı, günahları affedici
Galip: Yenen, üstün gelen
Gani: Zengin, cömert, bol, çok, elindekiyle yetinen
Garip: Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
Gazi: Savaşta yara alan
Genco: Genç
Giray: Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan
Gökay: Gök ve Ay gibi güzel olan
Gökberk: Yeşil yaprak
Gökcan: Yeşermiş, taze can, özlemle dolu can
Gökçe: Gök rengi, göğce
Göker: Gökyüzü gibi er
Gökhan: Göklerin hakanı, Gök gibi büyük han
Gökhun: Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
Gökmen: Gök rengi gözlü
Göksel: Gökle ilgili, göğe ait
Göktuğ: Gök renkli Tuğ sahibi
Göktürk: Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
Gülhan: Gül gibi güzel hakan
Gültekin: Güvenilen, herkese hayrı dokunan
Gündüz: Gecenin karşıtı
Güner: Güneşin doğma zamanı
Güneş: Gezegen sistemimizin enerji kaynağı
Güngör: İyi günler yaşa anlamında
Günhan: Oğuz'un altı oğulundan Güneş'i simgeleyenin adı
Güray: Bereketli, bolluk içinde olan Ay
Gürel: Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan
Gürcan: Herkesi seven, özveride bulunan
Gürsel: Gürlükle ilgili, gür olan
Güven: İtimat, emniyet
Gürbüz: Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
Güral: Çok al, bol al








Ebru: Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş
Ece: Reis / Ulu / İleri gelen
Eda: Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali
Ekin: Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür
Ela: Sarıya çalan kestane rengi
Elçin: Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne
Elif: Arap Alfabesi'nin ilk harfi / Dost, tanıdık / Işık saçan güzel kız
Elmas: Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş
Elvan: Renkli, renk renk / Güzel kokuların yayılması
Emel: Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey
Emine: Güvenilir, inanılır kimse
Enise: Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş
Esen: Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı
Eser: Rüzgârın esmesi / Ortaya konan yapıt
Esin: Rüzgâr / İlham / İçe doğan duygu ve düşünce
Esma: Adlar, isimler
Esmeray: Ay güzelliğinde esmerlik
Esra: Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)
Eylül: Yılın 30 gün süren 9. ayı (Güz'ün başlangıcı)
Evşen: Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir
Eftalya: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan
Ecem: Kraliçem, benim sultanım
Eyşan: Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü

Fadiş: Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fadik: Fatma adının bir söyleniş biçimi
Fadime: Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan
Fahrünissa: Övünülecek değerde kadın
Fatma: Sütten kesme / Aslı Fatima
Fatoş: Fatma adının halk arasında bir başka söyleniş biçimi
Fazilet: Erdem / İyi huyların tümü
Fehime: Anlayışlı, çabuk kavrayan
Ferah: Bol, geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
Feray: Aydınlık, parlak
Ferda: Yarın / Gelecek zaman / Mecazi anlamda kıyamet günü
Feride: Tek, eşsiz, benzeri olmayan
Feriha: Sevinçli, ferah
Feyza: Başarılı, refah içinde, mutlu
Fidan: Ağaçların genç ve yeni yetişeni
Figen: Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren
Fikriye: Düşünce ile fikir ile ilgili
Filiz: Ağaçtan süren taze dalcıklar
Firdevs: Cennetteki altıncı bahçenin adı
Fulya: Nergislerden soğan köklü bir bitki
Fuldem: Her zaman geniş, açık görüşlü
Fulden: Her zaman geniş, açık görüşlü
Funda: Küçük çalılık / Süpürge otu
Füruzan: Çok parlak, parlayıcı, aydınlık
Füsun: Efsun / Büyü, sihir
Füreyya: Parlak, ışıltılı günler
Fatmanur: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim
Gamze: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
Gaye: Amaç, erek, varılmak istenen hedef
Gizem: Sır, bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
Gonca: Açılmamış, tomurcuk halinde gül
Gökben: Özü genç olan
Gökçe: Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi
Gökşin: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
Gönül: Kalp, eğilim, sevgi, arzu, heyecan gibi duyguların bulunduğu yer
Gözde: Göze girmiş, sevilip beğenilen
Güher: İnci / Soy
Gül: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı boya
Gülben: Ben, gül'üm anlamında
Gülçin: Gül derleyen, gül toplayan
Güldem: Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen
Gülden: Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
Güldeste: Gül destesi
Gülen: Güleç yüzlü
Gülendam: Gül gibi endamlı, zarif görünümlü
Gülfem: Gül dudaklı, gül ağızlı
Gülşah: Gül dalı, güllerin kraliçesi
Gülşen: Gülistan / Gül bahçesi
Gülgün: Gül renginde, kırmızı, pembe
Gülhanım: Gül gibi güzel kadın
Gülistan: Gül bahçesi
Güliz: Gül gibi güzel iz bırakan
Gülizar: Gül yanaklı
Güllü: Güzel kadın / Gülü olan
Gülnaz: Gül gibi ince ve narin
Gülpembe: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
Gülriz: Gül saçan, gül serpen
Gülsen: Gül gibi güzel
Gülsüm: Yuvarlak yüzlü, güzel
Gülsün: Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
Gülten: Gül gibi pembe tenli
Gün: Gündüz vakti / Aydınlık
Günay: Aydınlık gün
Güneş: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı, ışık veren gök cismi
Güner: Güneşin doğma zamanı, fecr
Güngör: İyi günler yaşa anlamında
Güniz: Günün başlangıcını belirleyen görüntü
Günsel: Günle ilgili güne ait
Günseli: Işık seli, parlak ışık demeti
Gürcan: Herkesi seven, özveride bulunan
Güven: Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak
Güzide: Seçkin, seçme, seçilmiş
Güzin: Seçici, beğenici
Göknur: Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü
Günnur: Güneş ışığının aydınlığı, nuru
Günal: Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
Gülin: Güle ait olan, gülden gelen
Göknil: Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil
Gülcan: Gül gibi güzel, canlı
Gülbiz: Bizim gülümüz




Habib: Sevgili, dost
Hacı: Hicaz'a gidip hac törenine katılan
Hadis: Hz.Muhammed'in söz ve davranışları
Hafız: Ezberleyen / Özellikle Kuran-ı Kerim'i ezbere okuyan
Hakan: Büyük Han, Hanlar hanı
Haldun: Kalp, yürek / Yüreklilik
Halil: İçten, dost, çok yakın arkadaş
Halim: Yumuşak huylu, sakin yaradılışlı
Halis: Saf, katkısız, duru
Halit: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan
Haluk: Herkesle iyi geçinen, iyi ahlaklı
Hamdi: Hamd eden, şükreden / Tanrı ile ilgili
Hami: Koruyan, arka çıkan, koruyucu
Hamit (d): Şükredici, hamdedici
Hamza: Aslan
Hanefi: Tanrı'nın birliğine iman eden
Harun: Huysuz at / Postacı / İnatçı
Hasan: Güzellik, iyi davranma, iyilik
Hasip / Hasbi: Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
Haşim: Ezen, kıran, parçalayan
Haşmet: İhtişam, büyüklük, görkemlilik
Hatay: İl adı Antakya olan kentimizin adı
Hatem/ Hatemi: Sonuncu en son olan / Mühürcü
Hayati: Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
Haydar: Aslan / Çok cesur
Hayrettin: Hayır eden, hayır sahibi
Hayri: Hayırla, iyilikle ilgili
Hayrullah: Allah'ın hayırlı ettiği
Hazar: Barış / Bir yerde oturma hali
Hazım: Hezimete uğratan
Hıfzı: Saklamak, korumak, hafızaya almak
Hıncal: Öc al, intikam al anlamında
Hızır: Darda kalanların yardımına koşan
Hicri: Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
Hidayet: Doğru yolu arama / Yol gösterme
Hikmet: Felsefe, gizli, bilinmeyen güç
Hilmi: Yumuşak huylu, sabırlı
Himmet: Çalışma, çaba
Hişam: Eski bir Endülüs hükümdarının adı
Hulki: İyi ahlâklı, iyi huylu
Hulusi: Saflık, doğruluk, içtenlik
Hurşit: Güneş
Hüdaverdi: Allah verdi, çocuk özlemi çeken aileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler
Hüsam / Hüsamettin: Keskin kılıç / Dinin keskin kılıcı
Hüseyin: Ruh ve madde güzelliği
Hüsrev: Büyük padişah, hükümdar
Hüsnü: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
Işık: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
Itri: Korkuya ait

İbrahim: İbranice'de hakların babası anlamında
İdris: Beyaz renkli çiçek açan bir ağaç cinsi
İhsan: Bağışlamak, yardım etmek, iyilik etmek
İlbey: Egemen olan
İlhami: İçine doğmakla ilgili
İlhan: Bir ülkenin egemen hanı
İlkay: Ay'ın ilk günlerindeki hali
İlker: İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İlkin: Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İlyas: Mersin ağacı
İmdat: Yardım dilemek, yardım istemek, yardım beklemek
İnayet: İyilik, lütuf
İsa: Hıristiyanlığın kurucusu peygamber
İshak: Hüzünlü öten bir tür kuş
İskender: Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
İslam: Hz. Muhammed'in kurduğu son din / Teslimiyet
İsmail: İbrahim peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı
İsmet: Haramdan ve günahtan çekinen
İsrafil: Dört büyük melekten biri
İstemi/han: Göktürklerin ünlü hakanı
İzzet / İzzettin: Değer, kıymet, ululuk, yücelik




Habibe: Seven, sevgili, dost
Hacer: Taş, kaya parçası, çakıl
Hafize: Koruyucu, esirgeyici
Hale: Ay'ın çevresinde görülen ışıklı halka
Halide: Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan
Hamide: Şükredici, hamd edici
Hamiyet: İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik
Handan: Gülen, şen
Hande: Gülüş, gülme / Alay etme, eğlenme
Hanife: Allah'ın birliğine inanan, iman eden
Hanım: Soylu kadın, bayan
Harika: Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
Hasibe: Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen
Hatice: Erken doğan kız çocuğu
Havva: Allah'ın yarattığı ilk kadın
Hayal: İnsanın beyninde kurduğu düşünceler, kesitler, olaylar
Hayat: Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre
Hayriye: Hayırla, iyilikle ilgili
Hayrünissa: Kadınların hayırlısı
Hazal: Haz duy, tad al anlamında
Hazan: Güz, sonbahar
Hediye: Armağan, bahşiş
Hilal: Gül yanaklı
Huri: Cennet kızı, melek
Huriye: Melekle ilgili, melek gibi
Hülya: Kuruntu, hayal
Hümeyra: Aklık, beyazlık
Hüner: Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak
Hürmüz: Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı
Hürrem: Sevinçli, hoş vakit geçiren
Hürriyet: Özgürlük
Hüsniye: Güzellikle ilgili, güzelliğe ait

Ilgın: Akdeniz Bölgesi'nde yetişen bir tür ağaç
Işık: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
Işıl : Işıklı, parıltı
Işılay : Ay ışığı
Işın : Bir ışık kaynağından çıkıp giden ışık çizgisi
Itır: Güzel koku / Çiçek

İclal: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
İdil : Kır yaşamını anlatan kısa şiir ya da yazı
İffet: Temizlik, namuslu olmak
İkbal: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi
İlayda: Su perisi
İlkben: Ben ilk'im anlamında
İlke: Temel düşünce, ana görüş ve inanış
İlknur : İlk + Nur / İlk gelen ışık
İlksen: Önce sen anlamında
İlkyaz: Bahar sonu, yaz başlangıcı
İmge: Zihinde tasarlanan / Düş, hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey
İmran : Bayındırlık, mutluluk, bolluk, bereket
İnci: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İpek: İpekböceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İrem: Cennet / Şam ya da Yemen'de bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
İzel: İz + El / El izi anlamında




Kaan / Kağan: Hükümdar, hanların hanı
Kadir: Değer, onur, incelik
Kadri: İtibar, değerle ilgili
Kahraman: Savaşta yiğitlik gösteren, cesur
Kamber: Sadık hizmetkâr / Hz Ali'nin kölesinin adı
Kamer: Ay ışığı
Kamil: Tam, eksiksiz, olgun
Kamuran: Dileğine, kavuşmuş olan
Kartal: Yırtıcı bir tür kuş
Kasım: Bölen, kısımlara ayıran
Kaya: Büyük ve sert taş kütlesi
Kayahan: Kaya gibi sert hakan
Kazım: Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
Kemal: Bilgi ve erdem bakımından olgunluk
Kemalettin: Bilgi ve erdem sahibi
Kenan: Nuh peygamberin oğlu ya da Nemrut'un babası sanılan kişi
Keramettin: Bağış, ihsan ağırlama
Kerem: Cömertlik, soyluluk büyüklük
Kerim: Kerem sahibi, cömert
Kıvanç: Sevinç, hoşlanma
Koray: Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
Korcan: Kanı sıcak, kanı kaynayan
Korhan: Ateş gibi hakan
Korkmaz: Korku bilmeyen
Korkut (d): Büyük dolu tanesi
Köksal: Kökünü derinliklere sal anlamında
Kubilay: Cengiz Han'ın torununun adı
Kudret: Güç, kuvvet
Kutlu: Kutlanmış, mutlu, uğurlu
Kutsal: Mübarek, kutlulukla ilgili
Kutsi: Kutlanan, kutluluk sahibi
Kuzey: Kuzey yönü / Şimal
Kürşat (d): Eski bir Türk adı

Latif: Yumuşak, hoş, nazik
Lebib: Akıllı, zeki
Lemi: Parlak, parıldayan
Levent: Eski deniz erlerine verilen ad
Lokman: Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
Lütfü: İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili
Macit (d): Şan ve şeref sahibi
Mahir: Usta, elinden her iş gelen
Mahmut: Övgüye değer
Mahzun: Hüzünlü, duygulu, üzgün
Makbul: Alınan, kabul olunan
Malik: Sahip, efendi
Mazhar: Bir şeyin göründüğü, ortaya çıktığı yer
Mazlum: Zulüm gören, zulmedilen kişi
Mecit (d): Çok şerefli, büyük şan sahibi
Mecnun: Deli, aklı başında olmayan
Medet: Yardım eden
Mehmet: Aslı Arapça'da Muhammed, çok övülmüş anlamında
Melih: Güzel, şirin
Melik: Hükümdar, han
Memduh: Övülmüş, övülmeye değer
Menderes: Ege Bölgesi'nde bir ırmak adı
Mengüç: Güçlü ben / Men + güç
Meriç: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
Merih: Güneş Sistemi'ndeki 5. gezegen
Mert: Sözünün eri, sözünde duran
Mestan: Savruk / Cüret sahibi
Mesut (d): Mutlu, sevinçli, neşeli
Mete: Büyük Hun imparatoru
Metin: Sağlam, dayanıklı
Mevlut: Doğma, dünyaya gelme (Mevlid-Mevlüd)
Mikail: Allah'a en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
Muammer: Uzun ömürlü, çok yaşayan
Mucip: Gerektiren, gerektirici
Muhammed: Çok övülmüş, hamdedilmiş
Muharrem: Din tarafından yasaklanan
Muhip: Seven, sevişen
Muhittin: Dini güçlendiren
Muhlis: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
Muhsin: Sağlamlaştıran
Muhtar: Dilediği şekilde hareket edebilen
Muhteşem: Görkemli, göz kamaştırıcı
Munis: Sıcakkanlı, sevimli
Murat (d): Amaç, maksat, istek
Murtaza: Mürteza / Seçkin seçilmiş
Musa: Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
Mustafa: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
Muti: İyi kalpli, yumuşak başlı
Muzaffer: Zafer kazanan, galip gelen
Mücahit: Savaşçı, cihada katılan
Müfit: Faydalı, yararlı
Müjdat: İyi, müjdeli haberler
Mükerrem: Yardımsever, ikram sever
Mükremin: Konuksever, ikram sever
Mümin: İnanan, iman eden
Mümtaz: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
Münir: Aydınlatan, ışık veren
Mürsel: Yollanmış, gönderilmiş olan
Münir: Aydınlatan, ışık veren
Müslüm: İslam Dini'nden olan / Teslim olan
Mürşit (d): Doğru yolu gösteren
Müşfik: Acıyan, şefkat gösteren
Müştak: Özleyen, göreceği gelen




Jale: Kırağı, çiğ, şebnem
Jülide: Karışık, dağınık saç

Kader: Değişmez bir karar ile iyilik ya da kötülük hazırladığına inanılan olağanüstü güç
Kadriye: Değerle ilgili / İtibar, onur
Kamelya : Çaygillerden, pembe ya da beyaz çiçek açan bir bitki
Kamile : Bütün, tam, eksiksiz, olgun
Kamuran : Dileğine kavuşmuş olan
Kevser: Cennette bir akarsuyun adı
Kezban: Aslı Kedbanu / Vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
Kumru: Güvercine benzeyen bir kuş türü
Kısmet : Talih, nasip, kader
Kıymet: Değer, paha, bedel
Kiraz: Gülgillerden bir meyve ağacının sulu, tek çekirdekli meyvesi

Lale: Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
Lamia: Parlak, parlayan
Latife : Yumuşak, hoş, nazik / Espri, şaka
Leman : Titrek / Parlamak / Ekin toplamak
Lemide : Parlak, parıldayan
Lerzan: Titreyiş, titrek
Leyla: Uzun ve karanlık gece
Lütfiye: İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
Macide: Şan ve şeref sahibi
Makbule: Alınan, kabul olunan, beğenilen
Manolya : Güzel kokulu beyaz çiçekler açan ağaç
Mediha : Medhedilmiş, övünülmüş, beğenilen kadın
Mefharet : Övünç, övünme, kıvanç
Mefkure: Ulaşılmak istenilen en yüce amaç
Mehpare: Ay parçası
Mehtap: Ay ışığı, dolunay
Mehveş : Ay yüzlü, ay gibi güzel
Melahat: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak
Melda: İnce ve taze vücutlu
Melek: Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık
Meliha: Güzel, şirin
Melike : Kadın hükümdar
Melis: Bal arısı
Melisa: Baklagillerden, yaprakları limonu andıran kokulu bir bitki
Melodi : Ezgi, müzik parçası
Meltem: Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı
Menekşe: İnce saplı, ufak, mavi çiçekli, güzel kokulu bitki
Meral (Maral): Meral (maral), dişi geyik
Meriç: Bulgaristan'la olan sınırımızda bulunan bir nehir
Merih: Dokuz gezegenden biri (Mars)
Merve: Mekke yakınlarında bir dağ
Meryem: Dinine bağlı kadın
Mihriban: Seven, şefkatli
Mine: Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
Miray: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi, Ay gibi parlayan
Mualla: Makam ve rütbece yüksek olan
Müberra: Aklanmış, temize çıkarılmış
Mücella: Parlak, cilalanmış
Müesser: Eser bırakan, eser sahibi
Münevver: Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili
Müşerref: Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
Müge: İnci çiçeği
Muhterem: Saygın, saygıdeğer
Müjde: İyi haber, sevinçli haber
Müjgan: Kirpik
Mukadder: Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
Mukaddes: Kutsal olan, mübarek olan
Mükrime: İkramı bol olan
Münire: Işık veren, aydınlatan
Mürüvvet: Kişilik, şahsiyet, insanlık
Munise: Sıcakkanlı, sevimli
Muzaffer: Zafer kazanan, üstün gelen
Mısra: Şiirin bir satırı
Müzeyyen: Süslü, süslenmiş, bezenmiş








Nabi: Yüksek, yüce, haber veren
Naci: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Nadi: Bağıran, haykıran
Nadir: Ender, az bulunur, seyrek
Nafi: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen
Nafiz: İşleyen, içeriye giden, delip geçen
Nahit (d): Venüs, Zühre Yıldızı
Nail: Ele geçiren, muradına eren
Naim: Uyuyan, uykuda olan
Namık: Yazar, yazan kişi
Nami: Tanınmış, ünlü, şöhretli
Nasreddin: Yardımcı, imdada yetişen
Naşit (d): Şiir söyleyen, şiir okuyan
Nazım: Düzenleyen, tanzim eden
Nazif: Temiz, güzel
Nazmi: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili / Düzenli
Nebi: Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
Necat: Kurtuluş, selamet
Necati: Kurtuluşa ermek
Necdet: Güçlü ve korkusuz
Necip: Soyu temiz, cömert
Necmi: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Necmettin: Dinin Yıldızı
Nedim: Yakın dost, samimi arkadaş
Nejat: Soy, asıl / Hesap
Neşet: Yetişme, meydana gelme
Nesim: Hoşa giden hafif rüzgar
Nevzat (d): Yeni doğmuş çocuk
Nezih: Temiz, pak, seçkin
Nihat (d): Tabiat, huy
Niyazi: Yalvarma, yakarma
Nizam: Sıra, dizi, düzen, kural
Nizami: Kurallara uygun, düzenle ilgili
Nizamettin: Düzenli, tertipli
Nuh: Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
Numan: Kan / Gelincik
Nurettin : (Nureddin) Aydınlatan / Dinin getirdiği nur
Nuri: Işıklı, ışıktan gelen
Nurşat: Nura boğulmuş
Nurtaç: Nurlu taç taşıyan
Nusret (d): Tanrı yardımı
Nüzhet: Zevk, keyif, istek, tat
Oğuz: Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü
Oğuzhan: Oğuzların başı / Meteı
Ogün: Belirli gün, bilinen, beklenen gün
Okan: Anlama, öğrenme
Okay: Beğenme, takdir etme
Oktar: Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktar gibi)
Oktay: Çok hiddetli, kızgın
Olcayto: Bahtı açık, talihli
Olgun: İşe yarar ya da yeterli duruma gelmiş
Onat: İyi, güzel, düzgün, namuslu
Onur: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
Onuralp: Saygıdeğer, aziz, yiğit
Orbay: Ordu komutanı
Orçun: Ahlak / Töre
Orhan: Kentin hakimi, yöneticisi
Orhun: Eski bir Türk devleti / Asya'da bir nehir
Orkun: Or + hun (han) Kentin hanı
Orkut: Kutlu kent
Oruç: Müslümanların yeme içmeden uzaklaştıkları bir ibadet
Osman: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man)
Oytun: Beğenilen güzel yer / Kutsal
Ozan: Halk şairi

Öcal: Öc almaktan
Ömer: Dirlik, canlılık, yaşam gücü
Önal: Daima önde olmak
Önder: Lider, yönetici, şef
Özay: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
Özcan: Candan, içten
Özdemir: Gerçek, özlü demir
Özden: Soyu temiz olan
Özen: Dikkat, heves, itina
Özer: Özü er olan
Özgün: Orijinal, diğerlerine benzemeyen
Özgür: Serbest, hiç bir koşula bağlı olmayan
Özhan: Han soyundan gelen
Özkan: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen







Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Nadide: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
Nadire : Az bulunur, seyrek, ender bulunan
Naşide : Şiir söyleyen, şiir okuyan
Nalan : İnleyen, feryat eden
Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli
Nazmiye : Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımla ilgili
Nebahat: Onur, şeref, ün
Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil
Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı
Nehir : Irmak, büyük akarsu
Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
Neriman: Pehlivan, yiğit
Nermin : Yumuşak
Neslihan: Han soyundan gelen
Neslişah: Şah soyundan gelen
Nesrin: Bir tür yaban gülü
Nevin: Yeni
Nevra: Işıklı parlak, çiçek
Nezahat: İç temizliği, paklık
Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik
Nezihe: Temiz, pak
Nida: Seslenme, çağırma, seslenen
Nigar: Resim, resim gibi güzel
Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
Nihan: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
Nil: Afrika Kıtası'nda bir nehir
Nilgün: Mavi renkte, çivit rengi
Nilüfer: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
Nimet: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
Nisa: Kadın
Nisan: Yılın 4. ayı
Nükhet: Güzel ve hoş kokulu
Nur: Işık, parıltı, aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık
Nural: Kutsal ışık
Nuran: Işıklı, nurlu, aydın
Nuray: Ay ışığı gibi nurlu
Nurcan: Işık canlı, can ışığı
Nurgül: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
Nurhan: Aydın hükümdar
Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme
Nursel: Sel gibi ışık
Nurseli: Işık seli
Nursen: Işık gibi nurlu
Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü
Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan

Okşan: Sevil, sevgiye değer ol
Olcay: Talih, baht, ikbal
Oya : Dantel, süs, küçük kız kardeş

Öykü : Hikâye, masal
Özden : Soyca temiz, köleliği olmayan
Özge: Başka, yabancı / İyi, güzel
Özlem: Hasret, birine ya da bir yere duyulan görme arzusu
Özlen: Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol
Öznur : Gerçek ışık, ışığı özlü olan




Pala: Kısa, geniş kılıç
Pars: Yırtıcı bir hayvan
Paşa: Bir askeri ünvan / Ağabey, erkek kardeş
Pehlivan: Güreşçi
Pekcan: Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan
Peker: Güçlü erkek
Peyami: Haberle ilgili, haber veren
Polat: Sertleştirilmiş, su verilmiş demir
Poyraz: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar

Raci: Rica eden, dileyen
Rafet / Refet: Çok acıma
Ragıp: İçtenlikle isteyen, özleyen
Rahim: Esirgeyen, acıyan
Rahman: Acıması bol olan
Rahmi: Koruyan, esirgeyen
Raif: Acıyan, esirgeyen
Rakım: Yazan
Ramazan: Kameri yılın 9. ayı
Rami: Atıcı, mermi atan
Ramiz: Remz eden, işaretleyen
Rasim: Resmeden, resim çizen
Raşit (d): Doğru yola giden
Rauf: Çok acıyan, esirgeyen
Recai: Umma, dileme
Recep: Heybetli, azametli, saygı değer
Refet: Çok acıma
Refik: Arkadaş, yoldaş, ortaklık
Reha: Kurtulma
Remzi: İşaret ve gizliliğe ait
Resul: Haber getiren
Reşat: Aklın gerektirdiğini yapan
Reşit (d): Akıllı, iyi davranan
Rıdvan: Cennetin kapısında bekleyen melek
Rıfat: Yükseklik, yüksek rütbeli
Rıfkı: Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili
Rıza: Hoşnutluk, memnunluk
Ruhi: Ruhla ilgili
Ruşen: Aydın, parlak
Rüknettin: Bir şeyin temeli / Dinin temeli
Rüstem: Ünlü Fars pehlivanının adı
Rüştü: Ergin, olgun
Sabahattin: Güzellik
Sabit: Yerinde duran, kımıldamayan
Sacit (d): Secdeye varan, ibadet eden
Sadettin: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
Sadi: Baht açıklığı
Sadık: İçten bağlı, gerçek dost
Sadri: Anaya göre çocuk
Sadun: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
Sadullah: Allah'ın talihli kıldığı
Safa: Saflık, berraklık / Gönül rahatlığı
Saffet: Saflık, temizlik
Safi: Katıksız, ayırt edilmiş
Saim: Oruç tutan, oruçlu
Sait (d): Kutlu, cennetlik
Salih: İyi, yararlı, yetkili
Salim: Eksiksiz, sağ, sağlam
Sarp: Dik geçilmesi ve çıkılması güç
Saruhan: Eski bir Türk beyi
Saltuk: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
Samet (d): Sonsuz, ebedi
Sami: İşiten, dinleyen
Samim: Bir şeyin merkezi
Savaş: İki ya da daha çok tarafın vuruşması, kavgası
Seçkin: Seçilmiş olan
Sedat: Doğruluk, haklılık
Sefa/Safa: Saflık, berraklık
Sefer: Yolculuk, savaş hali
Seha: Eli açık, cömert
Selami: Huzurla, selâmetle ilgili
Selçuk: Sel gibi akan
Selim: İyileşmesi kolay hastalık
Selman / Salman: Özgür, hür
Semih: Bol, cömert gönüllü
Senih: Yüce, yüksek
Sercan: Canların özü, canın başı
Serdar: Askerin başı, komutan
Sergen: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer
Serhan: Hanların başı
Serhat (d) : Sınır boyu
Serkan: Serhan / Baş han, ser + kan,
Sermet: Öncesiz ve sonrasız
Sertaç: Baş tacı
Servet: Para, mal, mülk
Serter: Sert + Er, sert erkek
Server: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
Seyit: Efendi, bey
Sezai: Uygun, yaraşır
Sezer: Sezgisi güçlü olan
Sıddık: Çok içten ve doğru kimse
Sıtkı: Yalan söylemeyen, dürüst
Sina: İlaç yapılan bir tür bitki
Sinan: Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivri ucu
Sipahi: Tımar sahibi asker
Soner: Son erkek, son yardımı yapan
Sönmez: Sürekli yanan, sönmeyen
Suat (d) : Mutlu, mutlulukla ilgili
Suavi: Zorluklara dayanan
Suay: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
Suphi: Sabahla, aydınlıkla ilgili
Süleyman: Davud peygamberin oğlu
Sümer: Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı
Süreyya: Ülker yıldız takımı
Süruri: Sevinçli, sevinçle ilgili




Parla: Parlamak fiilinin emir kipi
Pakize: Çok temiz, hoş ve güzel
Pelin: Siyah ve beyaz renkte, acı kokulu bir tür bitki
Pelinsu : Pelin + Su
Pembe : Açık kırmızı renk
Peri : Çok güzel, çekici, dişi cin
Perihan: Peri padişahı, perilerin başı
Perran: Uçan, uçucu
Pervin: Ülker yıldız takımı (Süreyya)
Petek : Arı kovanı, bal mumundan yapılan hazne
Pınar: Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer
Piraye: Süs, bezek

Rabia: Dördüncü
Rahime: Acıyan, esirgeyen
Rahşan : Parlak, parlayan
Rana : Güzel, hoş görünen
Rengin : Renkli, boyalı, güzel
Reyhan: Fesleğen, güzel kokulu bitki
Rezzan: Ağırbaşlı, vakur, ciddi
Rüya: Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular
Ruhsar : Yanak, yüz, çehre
Saadet: Mutluluk
Sabahat / Sebahat: Güzellik
Sabiha : Yüzen, yüzücü, güzel şirin, hoş
Sabite : Yerinde duran, kımıldamayan
Sabriye : Sabırlı, sabırla ilgili
Sacide: Secdeye varan, yere yüz süren
Safiye: Katıksız, katışıksız, saf
Sahiba: Bir şeyi elde etmiş olan
Saime : Oruç tutan, oruçlu
Sakine: Oynamayan, kımıldamayan, durgun
Saliha: İyi, yarar, yetkili, hakkı olan
Salime: Eksiksiz, sağ, sağlam
Samime: Bir şeyin temeli, en köklü yeri
Sanem : Put, put kadar güzel, çok güzel
Saniye: Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi
Seçil: Beğenilen, seçilen
Seda : Ses
Sedef: Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu
Seden: (Sedan) sesin, seslenişin
Seher: Tan ağartısı, ortalığın aydınlandığı an
Selda: (Seldağ) Dağ seli, dağdan inen sel
Selen: Haber, havadis, kulakla duyulan, işitilen
Selin: Senin Sel'in, sana ait sel
Selma: Doğru ve iyi yolda, selamette olma
Selvi: Yaz-kış yeşil kalan ince uzun bir ağaç
Sema: Gökyüzü
Semahat: Cömertlik, el açıklığı
Semiha: Cömert gönüllü, eli bol
Semiramis: Asur kraliçesinin adı
Semra: Esmer
Senay: Ay gibisin anlamında
Seniha: Yüce, yüksek
Serap: Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması
Sertap (b): Ser +Tab / Pırıltılı baş, ışıltıların başı
Seren: Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç
Serin: Ilıkla soğuk arası
Serpil: Serpilmiş, gelişmiş
Sevda: Aşk, sevgi, tutku, tutkunluk
Sevgi: Aşk, sevme duygusu
Sevil: Sevgiye değer, sevilen
Sevim: Birine yakınlık duymak, sempati
Sevinç: Neşe, iç ferahlığı
Sevtap: Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan
Seval: Severek alınan
Seyhan: Kentten kente yolculuk
Seyyal: Akışkan, sıvı, yerinde duramayan
Sezen: Sezgisi güçlü olan
Sezer: Sezgisi güçlü olan
Sıcak: Sıcakkanlı, cana yakın
Sıdıka: Çok içten ve doğru kimse
Sıla: Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer
Sırma: Altın yaldızlı ya da yaldızsız ince gümüş tel
Sibel: Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı
Simge: Alamet, sembol, bir şeyi anlatan im, imge
Sinem: Benim tenim, benim vücudum, göğsüm
Solmaz: Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan
Sonay: Yılın son ayı
Songül: Son açan gül
Sonat: Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri
Sonnur: Son ışık
Su: Rengi, kokusu ve tadı olmayan, saydam, sıvı madde
Suat: Mutlu, mutlulukla ilgili
Sultan: Hükümdar ailesinden, anne, kız kardeş
Suna: Boylu poslu endamlı / Erkek ördek
Sunay: Aysun
Suzan: Adak ayı
Sühandan: Güzel konuşan
Süheyla: Güney yönünde görünen parlak yıldızlar



Şaban: Kameri yılın 8. ayı
Şadi: Sevinç, neşe, mutluluk
Şafak: Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
Şahap (b): Ateş, alev parçası
Şahin: Bir tür yırtıcı kuş
Şakir: Şükreden, nankörlük etmeyen
Şamil: Kapsayan, içine alan
Şecaattin: Yüreklilik, yiğitlik
Şefik: Şefkatli
Şemsi: Güneş'e ait, Güneş'le ilgili
Şener: Şen erkek
Şenol: Neşeli ol anlamında
Şentürk: Neşeli Türk
Şeref: Onur / Manen yüksek ve erdemli olmak
Şerif: Kutsal, mübarek
Şevket: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
Şevki: Şevk, keyif, istekle ilgili
Şinasi: Tanıyış, tanımakla ilgili
Şükrü: Şükretme, hoşnut olma

Taci: Taç ile ilgili
Tacettin: Taca ait
Tahir: Pak, temiz
Tahsin: Beğenilip alkışlanan, kale gibi sağlam
Talat: Yüz, surat, çehre
Talip: İstekli, isteyen, talep eden
Tamer: Tam erkek
Tan: Şafak vakti
Taner: Aydınlık erkek
Tanju: Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad
Tankut: Kutlu, aydınlık
Tansel: Aydınlığa ait, sabahla ilgili
Tarık: Sabah yıldızı
Tarkan: Eski Türk adı / Dağınık
Taşkın: Taşmış durumda olan, aşırı
Tayfun: Çok zorlu bir fırtına
Taylan: Uzun boylu
Tayyar: Uçan, uçucu
Tayyib (p): İyi, hoş, çok temiz
Tekin: Uğurlu
Temel: Kök, esas, dayanak
Teoman: Oğuz Han'ın babasının adı
Tevfik: Allah'ın yardımı, uygunlaştırma, başarı
Tezcan: Canı tez olan
Timuçin: Türk Moğol İmparatoru Cengiz Han'ın asıl adı
Timur: Demirin eski Türkçe'deki yazılışı
Toktamış: Bir yerde yerleşik oturan
Tolga: Bir tür savaş başlığı, kask
Tolunay: Dolunay
Toygar: Çayır kuşu
Tufan: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
Tuğrul: Güçlü bir masal kuşu
Tuna: Avrupa'da bir nehir
Tunç: Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
Tunca: Tunç gibi / Meriç Nehri'nin bir kolu
Tuncay: Tunç renkli ay
Tuncel: Tunç gibi el
Tuncer: Tunç gibi er
Turan: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
Turgay: Çayırkuşu / Toygar
Turgut: Oturulacak yer, belde
Turhan: Onurlu kişi
Tümay: Dolunay
Türkay: Ay gibi parlayan Türk
Türker: Türk erkeği
Turaç: Bir tür küçük av kuşu
Ufuk: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır
Uğur: İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
Uluç: Büyük Türk denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)
Ulvi: Yüce, yüksek
Umur: Görgü, tecrübe
Umut: Ummak, beklemek, ümit etmek
Utku: Zafer, üstünlük sağlama, yenme
Uzay: Sonsuz boşluk

Ümit: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek
Ünal: Ün almakla ilgili

Vahap: Çok bağışlayan, bol ihsan edici
Vahdet: Bir ve tek olma
Vahdi: Bir ve tek olmayla ilgili
Vahit (d): Tek, bir
Varol: Var olmakla ilgili / Yüceltme ünlemi
Vecdi: Coşkunlukla, vecd ile ilgili
Vecihi: Soylu, asil
Vedat: Dostluk, sevme, sevgi
Vefa: Sözde durma
Vehbi: Tanrı vergisi
Veli: Sahip, eren, ermiş
Volkan: Yanardağ
Vural: Vurup almakla ilgili
Yahya: Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber
Yakup (b): Bir peygamber adı
Yalçın: Sarp ve dik
Yalım: Alev, ateş uzantısı
Yalın: Sade, çıplak, katışıksız
Yaman: Güç etki ve beceriklilik sahibi
Yasin: Kuran-ı Kerim'de bir sûrenin adı
Yaşar: Yaşayan, yaşamakla ilgili
Yavuz: Yaman, pek sert
Yekta: Tek, eşsiz
Yetkin: Olgunlaşmış, kemale ermiş
Yıldıray: Ay'la ilgili / Yıldır yıldır parlamak
Yıldırım: Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
Yılmaz: Korkusuz, yılmayan
Yiğit: Güçlü, cesur
Yunus: Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü
Yurdakul: Yurdu için canını veren
Yusuf: Eklenecek, ilave edilecek
Yücel: Yücelmiş olan
Yüksel: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek

Zafer: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
Zahit (d): Dince yasak olan şeylerden sakınan
Zekai: Akılla, zekâ ile ilgili
Zekeriya: Erkek
Zeki: Akıllı olan
Zihni: Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
Zikri: Zikirle, ayinle ilgili, zikreden
Ziya: Aydınlık, ışık
Zülfü: Zülfikârla ilgili
Zülfikar/ Zülfükar: Hz. Ali'nin ünlü çatal ağızlı kılıcı




Şadiye: Sevinç, neşe, mutluluk
Şahika: Yüksek, yüce, dağın zirvesi
Şaziment: Allah'ın adamı, Allah'a ait olan, O'nun yolundan giden kişi
Şaziye: Özellikleri kimseye benzemeyen
Şebnem: Çiğ, gece nemi, jale
Şefika: Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan
Şehnaz: Doğu müziğinde bir makam / Çok nazlı
Şehrazat (d): 1001 gece masallarında bir masal kahramanı kadın
Şelale: Büyük çağlayan, akarsuyun yüksekten yere düştüğü bölümü
Şenay: Mutlu geçen ay
Şengül: İnsanın içini açan gül / Hep şen olup, hep gülmek
Şennur: Işık saçan, neşe saçan
Şermin: Utangaç
Şeyda: Çılgın, deli divane
Şeyma: Eski Türk adlarından
Şevval: Arap takviminin onuncu ayı
Şiir: Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi
Şölen: Eğlence, kutlama, şenlik
Şükran: İyilik bilme, minnettarlık
Şükriye: Görülen iyiliğe karşı şükretmek, hoşnut olmak
Şule: Alev, ateş alevi

Tansu: Şafak rengi vurmuş su
Tanyeli: Şafak vakti esen rüzgâr
Tayyibe : İyi, hoş, çok temiz
Tennur : Teni nurlu, aydınlık olan
Tezer : Çabuk ve erken
Tuba / Tuğba : Cennette var olduğuna inanılan ağaç
Turna: Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçmen kuş türü
Tutam: Parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan
Tutku: İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras
Tülay: İncelikle, düşünce ile ilgili
Tülin : Ayna
Türkan: Hakana saltanatta ortaklık eden eşi
Tünay / Tunay: Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık

Ulviye: Yüce, yüksek, gökle ilgili
Ülfet: Alışıklık, dostluk, yakınlık duymak
Ülker : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı
Ülkü : Ancak düşüncede var olan şey
Ümmiye : Okur yazar olmayan kadın
Ümran: Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık
Ünsel: Ünü sel gibi aşan
Ünseli: Ünü sellere benzeyen

Vahide: Tek, bir
Verda: Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)'den Verda, gül anlamında
Vesile : Yol, araç, bahane
Vicdan : Kişiyi davranışları hakkında yargıya iten güç
Vildan : Kullar, köleler / Yeni doğmuş çocuklar
Vuslat : Kavuşma, yetişme, ulaşma

Yakut: Alüminyum oksit yapısında, parlak kırmızı renkli, değerli taş
Yaprak: Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları
Yasemin : Yaprakları tek damarlı, beyaz kırmızı ya da sarı renkli çiçekleri olan bir bitki
Yağmur : Havadaki su buharının su damlaları halinde yere düşmesi
Yazgülü : Yaz ve Gül tamlaması
Yelda: Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi
Yeliz: Yel + İz, rüzgâr ve izi anlamında
Yeşim: Yeşil renkli değerli taş
Yeter : Kâfi, tamam, gereksinimi karşılayacak nitelikte olan
Yıldız: Güneş ve Ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri
Yonca: Birçok türü bulunan bitki
Yosun: Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü
Yurdagül: Yurduna güller saçan, güzellik getiren
Yurdanur : Yurduna nur getiren
Yüksel: Özellikle manevi anlamda yüce ol

Zahide: Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan
Zehra: Beyaz ve parlak yüzlü olan
Zekiye : Aklı, zekâsı olan, çabuk kavrayan
Zerrin : Nergis
Zeynep : Değerli taşlar, mücevher
Zeyno: Zeynep'in halk dilindeki söylenişi
Zişan: Şanlı, ünlü, çok tanınmış
Ziynet: Süs, süs eşyası
Zübeyde : Öz, cevher
Zühal: Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn)
Zühre: Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs)
Zülal: Berrak, saf, tatlı, soğuk su
Züleyha: Hz. Yusuf'un karısının adı
Zeliha : Züleyha'nın bir başka söyleniş biçimi
Zülfiye: Saçları çok güzel olan
Zümrüt: Yeşil renkli, değerli bir taş

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


crusted

grup tuttuğum takım
Teğmen Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 586 ileti
Yer: istanbul
İş: öğrenci
Kayıt: 11-03-2006 20:01

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#163052 02-02-2007 09:36 GMT-1 saat    
teşekkürler neo. şairlikle ve şiirle bir alakam yok ama adım:OZAN

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Blade IV

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 8324 ileti
Yer: İstanbul
İş:
Kayıt: 22-05-2006 06:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#163053 02-02-2007 09:38 GMT-1 saat    
:)

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Stella

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 4183 ileti
Yer: Meksika Sınırı
İş: Kaçak
Kayıt: 12-10-2006 11:36

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#163054 02-02-2007 09:40 GMT-1 saat    
saol neo abi

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <