Kırık Link Bildir! #163180 02-02-2007 12:22 GMT-1 saat
Efendimiz s.a.v. ashabına hitaben şöyle buyurdu:
- Meleklerin Allah huzurunda saf olduğu gibi saf saf olmaz mısınız?
Sahabiler sordu:
- Melekler Allah huzurunda nasıl saf olurlar? Rasulullah s.a.v. buyurdular:
- Melekler öndeki safları tamamlar ve saf teşkil ederken birbirlerine sıkı sıkıya yanaşırlar. Safları doğrultun, omuzlarınızı aynı hizada tutun. Saflardaki boşlukları kapatın, boşlukları doldurmak isteyen kardeşlerinizin ellerine yumuşaklıkla karşılık verin. Şeytana gedikler bırakmayın. Kim bir saftaki boşluğu kapatıp iki yanını birbirine eklerse, Allah da onu rahmetine ulaştırır. Kim de bir safı koparırsa Allah da onu rahmetinden koparır.
Rasulullah s.a.v. namazda safları, bir okçu yapacağı oku nasıl dümdüz ederse öyle dümdüz hale getirirdi. Bunu ta sahabiler anlayıp lâyıkıyla öğreninceye kadar yaptı, durdu.
Nihayet bir gün yine mihraba geçti. Tam tekbir alacağı zaman, göğsü saftan dışarıya çıkmış birisini gördü. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
- Ya saflarınızı düzeltin ya da Allah Tealâ'nın yüzlerinizi ayrı ayrı taraflara çevireceğini bilin!
Sahabilerden Berâ r.a., Efendimiz s.a.v. ile kıldıkları namazı şöyle anlatıyor:
Allah'ın Rasulü safı bir yandan bir yana kontrol eder, düzeltmek için göğüslerimizi ve omuzlarımızı eliyle dokunarak doğrulturlardı. Ve: "Eğri büğrü olmayın ki, kalbiniz de eğri büğrü olmasın. Upuzun dümdüz olun ki, kalbiniz de öyle olsun." derlerdi.
Rasulullah s.a.v. ancak saflar düzeldikten sonra tekbir alırdı ve şöyle derdi: "Namazda saflarınızı doğrultun. Zira saf doğrultmak namazın (ecrinin) tamam olmasının lüzumundandır."
Halife Hz. Ömer r.a. ile Hz. Ali r.a. da bu konuya pek ziyade dikkat eder, cemaate "Doğrulun!" diye emir verirlerdi.
Hatta Hz. Ali r.a. isim söyleyerek; "Filan, ileri geç, filan, geriye çekil!" diye tek tek kişilerle meşgul olurlardı.
Neden saf saf olacağız, namazlarımızı cemaatle kılacağız?
Çünkü Allah için saflarda bir oldukça gönüllerimiz birbirine değecek.
Namazlarda bir oldukça birlikte kanatlanacağız.