Çizgi Roman Nedir?
Çizgi Roman ne resim, ne de yazıdır. Resmin ya da yazının, bütünleyici olarak kullanılan diğer bir faktörle ilişkisi sonucunda ulaştığı sentezdir. Yani Çizgi Roman, birbirinden farklı iki temel unsurun (metinle resmin) kaynaşmasıyla oluşan bir anlatım biçimi, bir kurgu sanatıdır.
Çizgi Roman Nedir
Çizim:
Çizim, en basit tanımıyla çeşitli objelerin kağıt üzerine aktarımıdır. Bu aktarma belirli bir mantık ve amaç gözetilerek yapılır. Ancak çizimin çeşitli alanlardaki kullanımı farklı olduğundan, biz burada Çizgi Roman ile olan ilişkisini ele alacağız.
1- Çizim, ya da çizgi, Çizgi Roman'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Çizimin yer almadığı bir Çizgi Roman düşünülemez. Ama bu, çizimin Çizgi Roman'a bağımlı olduğu anlamına gelmez. Çünkü çizimin yadsınamayacak bir özelliği vardır ki, o da özerk oluşudur. Yani, bir Çizgi Roman yazısız olabilir, anlatmak istediğini sırf çizgilerle okuyucuya aktarabilir. Buradaki temel nokta kurgudur. Kurguya bağlı olarak Çizgi Roman, farklı anlamlar yüklenebilir. Aynı konuyu işlediği halde, kurgusu farklı Çizgi Roman'lar değişik anlamlar yüklenirler.
2- Çizgi Roman çizimlerinde kareleme tekniği kullanılır. Yani, bir sayfada anlatılmak istenen şey, okuyucuya en cazip gelecek şekilde bölümlere ayrılır ve her bölüm bir kareye aktarılır. Her bir karenin boyutları ve şekli değişik olabileceği gibi, kareler arası bağlantılar da çizerin tercihlerine göre farklı olabilir. Kurgunun asıl önemi de zaten buradan kaynaklanmaktadır.
Kurgu:
Kurgu, birbirinden farklı ve bağımsız birçok parçanın tek ve belirli bir bütüne ulaşmak üzere birbirine bağlanması olayıdır. Buna göre, Çizgi Roman'ın özü resimlerde değil, resimler arasındaki ilişkide aranmalıdır. Buradaki resimden kasıt, Çizgi Roman karelerini oluşturan (ya da bütünleyen) çizimlerdir. Bu çizimler, kurguya bağlı olarak, içerdikleri mesajı çizim tarzlarına ters düşmeyecek şekilde okuyucuya yansıtırlar. Bu çizim tarzlarını belirleyen etkense senaryo, yani yazımdır.
Yazım:
Bir Çizgi Roman yazarının amacı, başka herhangi bir daldaki yaratıcılarla aynıdır: Bir karakter yaratmak! Çoğu kişi hikayenin her şeyden önemli olduğunu zanneder. Oysa ki, hikaye ya da olay örgüsünün önemi, karakterin oluşumu için kullanılan bir aracınkinden öteye gitmez. Bir karakteri yaratan, onun içinde bulunduğu şartlardır. Şartlar ne derece olumlu ya da olumsuz olursa, karakter de o derece olumlu ya da olumsuz olacaktır.
Bir yazar, hikayeyi yazmaya karar verdiği zaman, ilk önce kahramanının kişiliği üzerinde durur. Onun rahatça hareket etmesine olanak tanıyan bir çevre yaratır ve ancak bundan sonra olay örgüsünü işlemeye başlar. Fakat bu olaylar zinciri kahramanın kişiliğine uygun olmak zorundadır. Yoksa hikayenin gelişimi esnasında kahramanın kişiliği değişime uğrayıp olay örgüsüne uyum sağlayacaktır. Burada asıl sorun, bu değişimin yazarın istediği yönde olup olmayacağıdır.
Çizgi Roman Nedir?
Çizgi Roman ne resim, ne de yazıdır. Resmin ya da yazının, bütünleyici olarak kullanılan diğer bir faktörle ilişkisi sonucunda ulaştığı sentezdir. Yani Çizgi Roman, birbirinden farklı iki temel unsurun (metinle resmin) kaynaşmasıyla oluşan bir anlatım biçimi, bir kurgu sanatıdır. Çizgi Roman içindeki yazı ve çizimin birbirine oranı, yapılacak kurguya ve anlatılmak istenen olaya bağlı olarak sürekli bir şekilde değişime uğrar.
İlk Çizgi Romanlar, önceden varolan bir metnin, özellikle de tasvire ihtiyaç gösteren kısımlarının resimlerle betimlenmesi, yorum ve diyaloglarınınsa aynen aktarılmasıyla oluşturuldu. Öte yandan, zaman içinde bir tür resim-metin işbirliği oluşmuş bulunduğundan, günümüzde çizgi ve yazı Çizgi Roman'ın temelini oluşturan yegane iki parçası durumuna gelmiş bulunmaktadır.
Bu konuda Emre Kongar'ın sözlerine kulak verecek olursak, bir yönüyle romanın yozlaşması olan Çizgi Roman, diğer bir yönüyle de çağdaş sanat-edebiyat türleri arasında kendine özgün ve ciddi bir yer edinmiştir.
Çizgi Roman bir sanattır ve özünde taşıdığı çarpıcı ayrımların, karşıtlıkların öne çıkardığı yalın bir ironiye sahiptir. Kısacası Çizgi Roman yaratıcıdır ve sayılı sanatların sekizincisidir!
Çizgi Roman Ne Değildir?
1- Çizgi Roman'ın en temel öğesi daha önce de belirtildiği gibi resimdir. Gelişimi ve yapısı büyük oranda çizime dayanır. Görevi bir hikayeyi tamamlamak ya da desteklemek değildir. Aksine Çizgi Roman, kendiliğinden bir hikaye anlatır. Ve bunu neredeyse sinematografik bir tarzda yapar.
Çizgi Roman bazılarının iddia ettiği gibi sinemanın kağıt üzerindeki karşılığı değildir. Çizgi Roman sinemadan çok daha önce oluşmaya başlamış, gelişim aşamasında sinemanın tekniklerinden yararlanmış, ancak kendine onunkinden çok daha farklı bir yol çizmiş bir sanat dalıdır.
Çizgi Roman, 7.Sanat Sinema'dan sonra (bazılarının savunduğu gibi 9.Sanat değil) 8.Sanat olarak kabul görmüştür. Çünkü kendine has anlatım tarzlarına sahip bağımsız bir sanat dalı olarak, gene kendine has farklı ve bağımsız bir evren yaratma imkanına sahiptir.
2- Günümüzde birçok kişi Çizgi Roman'ın kolay bir eğlence ve vakit geçirme yolu olduğunu, okuyucunun ruhsal gelişimini engellediğini, hayal gücünü kısıtladığını v.s. iddia etmektedir. Diğer bütün sanat dallarında olduğu gibi Çizgi Roman'ın da kendi içinde zararlı bazı ürünlere yer verdiğini, elbette ki kabul etmek gerekir. Ancak bundan dolayı bütün Çizgi Roman'ları zararlı olarak nitelendirmek hiç kuşkusuz ki yanlış bir tutumdur. Çünkü resim ne basittir, ne de ilk bakışta anlaşılmasını sağlayacak kadar kolay okunur. Bir Çizgi Roman'ı oluşturan her bir parça, içinde bir mesaj taşır. Her bir kare birbirinden bağımsız olarak bazı bilgiler içerir.
Böylece her okuyucu kendi tecrübe, düşünce, bakış açısı, hayal gücü ve o anki ruh haline dayanarak; okuduğu her Çizgi Roman'ın, konusu ve anlatım tarzından bağımsız olarak, (kullandığı resimler aracılığıyla) kendi bünyesinde içerdiği bu bilgileri algılamak ve değerlendirmek zorundadır.
Öyle Çizgi Roman'lar vardır ki; her bir kareyi, her bir resmi ayrı ayrı okumak zorunda kalan okuyucu (başlı başına bir boyut olan rengin de katılımıyla) bundan anlatılamayacak kadar büyük bir haz duyar. Bunu anlayabilmek için Guido Crepax'ın Valentina'sını okumak yeterlidir. Burada resimler yazının yerine konuşur, onun Çizgi Roman içindeki varlığını gereksiz hale getirir. Hiç kuşku yok ki bu Çizgi Roman'lar 8. Sanat'ın asıl gücünü ortaya koyar.
3- Bir önceki maddeyle bağlantılı olarak Çizgi Roman, tipografik bir uygarlığın ürünü olarak, bir bilginin dolaylı aktarımını sağlar. Bu bilginin (çizgiyle yazının bileşimi anlamında) optik olarak algılanışı ve bu bilgiyi aktaran nesne (dergi) ile algılayan kişi (okuyucu) arasında varolan okuma esnasındaki mesafe, okuyucuya okuduğu mesaja yönelik eleştirel bir bakış açısı kazandırır. Bu bilginin algılanışı, kendisinin seçtiği bir yer ve zamanda, gene kendisinin karar verdiği bir hızla, dışarıdan gelen yardıma ihtiyaç duymadan yavaşça, sakin bir ortamda gerçekleşir.
Bu durum okuyucuya, istediği bilgileri kendi hayal gücünü kullanarak, kendi kapasitesine göre algılayıp, kendi kriterlerine dayanarak değerlendirmesi olanağını verir. İkisi arasındaki ilişki sırf tüketime dayalı olmak zorunda değildir. Kendi bakış açısına göre her okuyucu-tüketici, okuduğu Çizgi Roman'ların kendisine ilettiği bilgileri kabul etme ya da reddetme hakkına sahiptir. Yani: Her okuyucu, sağduyusunun değişmesini, kişiliğinin boğulmasını ve ruhunun (özgür düşüncenin) boyun eğmesini sağlayabilecek bu tür bilgi aktarımlarına müdahale etme hakkına, imkânına ve gücüne sahiptir.
Daha gerçekçi (ve felsefî) bir şekilde anlatmak gerekirse: Elit bir tabakanın yönlendirdiği sanayileşmiş toplumlarda; sağduyulu bir varlık olan insanı, günlük uğraşılarında hapsolmuş kişiliksiz bir kuklaya dönüştürmek amacıyla, uygarlığın simgesi olan çeşitli objeler üretilir. Çizgi Roman da, (özellikle sanayileşmiş Amerikan toplumunun sanayileşmiş Çizgi Roman'ları) bu çabanın bir parçası olma yolunu tutmuştur (tıpkı sinema gibi). Ancak, bu çabaya katılıp katılmamak tamamıyla bize kalmış bir şeydir. Hangi Çizgi Roman'ları okuduğumuz ve hangi kriterlerle değerlendirdiğimiz de öyle!
Çizgi Roman Kültürü Nedir?
Özellikle sanat eserlerinde, esneklikten uzak tek yönlü düşünüş tarzının yarattığı, kaba çizgilerle grotesk bir yapıya verilen isimdir Çizgi Roman Kültürü... Daha çok popüler olan, anlaşılması ve izlenmesi kolay olduğundan kitlelere daha çabuk ulaşabilen çalışmalara, daha karmaşık bir sanat anlayışına sahip sanatçı ve eleştirmenlerin yakıştırmasıdır.
Diğer bir deyişle Çizgi Roman Kültürü, bir tür kültürsüzlük kültürüne verilen yaygın isimdir. Ancak bunun yanı sıra; 8. Sanat'ı ciddiye alarak onun ürünlerine, oluşum ve gelişimine, tarihçesine ilişkin bir bilgi dağarcığı oluşturmuş kimselerin, bu yüklerinin yoğunluk ve derecesini belirtmek amacıyla da kullanılır.
Dolayısıyla, bir yandan kültürsüzlüğe karşı bir kültür savaşı veren; diğer yandansa içine düştüğü ve yenmeye çalıştığı bu sosyo-politik hastalığı desteklemek ve yaymak üzere, elindeki bütün imkânları seferber eden çift standartlı bir toplumun çift standartlı bir terimidir Çizgi Roman Kültürü...