Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Namuslu Hekimlerden Korkunç İtaraflar

> 1 <

heykimsinsen

grup tuttuğum takım
Teğmen Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 375 ileti
Yer: Pişmaniye Diyar
İş: Muhasip
Kayıt: 31-05-2006 11:04

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #171381 03-03-2007 15:03 GMT-1 saat    
Namuslu Hekimlerden Korkunç İtiraflar !

SSK ve Devlet Hastanelerinin yükünü azaltmak ve halkın özel hastane
olanaklarından yararlanmasını sağlamak bahanesiyle yaptığı, özel
hastanelerden hizmet satın almasını sağlayan düzenleme insan hayatını tehdit eder boyutlara
ulaşmış durumda.

İşte Tüyler Ürperten İtiraflar
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na bağlı hastalar, özel hastanelerde en
kalitesiz malzemelerle ameliyat ediliyor.
Özellikle kalp ameliyatlarında kalitesiz kataterler, iplikler, stentler,
balonlar kullanılıyor. Özel hastanelerin hemen hemen hepsi katater, idrar
sondası gibi tek kullanımlık malzemeleri, aynı kan grubundaki birkaç hastada
tekrar tekrar kullanıyor. Böylece az ve ucuz malzemeyle çok sayıda hasta
ameliyat edilerek 'sürümden' kazanılıyor.
Bir paket programından özel hastane %10 civarında kâr elde ediyorsa,
malzemeleri tekrar tekrar kullanarak ya da kalitesiz malzeme kullanarak
kâr oranını % 35-40'lara çıkarabiliyor.
Ameliyathanelerin durumu içler acısı. İstanbul'daki yaklaşık 26 kalp-damar
cerrahisi merkezinin en az 20'sinin ruhsatı uluslararası standartlara
uymadıkları için iptal edilmeli.

Devletin sağlığa ayırdığı % 5'lik bütçenin % 80'i ilaca gidiyor. Ancak
Türkiye'de ilaçla ilgili bir tasarrufa gitmek imkânsız. Çünkü bir anda
karşınızda ciddi devleri bulursunuz. Ayrıca pek çok hekim yazdığı her reçeteden ilaç
şirketi tarafından prim aldığı için, bu sistemi yıkmak zor. Daha uygun
fiyatlı muadili olmasına rağmen ilaç şirketinden para alan doktor pahalı ilaçları
hastaya aldırıyor.
Özel hastanelerde doktorun hastayı kurtarmak için elinden geleni yapması,
hasta cebinden ek para ödemediği sürece imkânsız.
.....her şeye göz yumuluyor.
Denetim yapılmıyor; 'göstermelik' yapılan
denetimlerde ise sadece cihazlara, odalara, tuvaletlere bakılıyor.
"İnsanlar Ölsün ki Daha Çok Kazanalım." Diyen Doktorlar
Artık bütün vatandaşlar özel hastanelerden yararlanabiliyor! Özellikle de
yıllardır SSK ve Devlet Hastanesi kuyruklarında sürünen vatandaşlar, artık
en lüks özel hastanelerde ameliyat bile olabiliyorlar! Bu olanak, sosyal
güvencesi olan vatandaşı mutlu ediyor. Ama hiçbiri, hastanelerde kendileri
için en kalitesiz malzemelerin kullanıldığını bilmiyor.
Bunu bilen, özel hastanelerde bu uygulamalara tanık olan ve hatta
kalitesiz malzemelerle ameliyat yapıp 'vicdan azabı' çeken bazı hekimler,
korkuyor. Hem ameliyat ettikleri hastaların ölmesinden hem de bu gerçeği kamuoyuyla
paylaşmaktan. Çünkü işlerini kaybedebilirler, bir daha asla hiçbir yerde
iş bulamazlar.
Dahası yargılanıp mahkum edilebilirler. Yani bir yanda 'Hipokrat yemini'ne
uygun çalışmak isteyen doktorlar öte yanda daha iyi yaşamak için "Hastalar
ölsün ki daha çok kazanalım." diyen doktorlar. Daha çok kazanma duygusunun hekim
dünyasında ağırlık kazanmış olduğunu belirtiyor namuslu olanları. Durumdan
çok rahatsızlar. Bu nedenle isimlerini vermeden anlatıyorlar. Bunların kısmen
bilindiğini söylüyorlar ve kamuoyunun bütün yapılanları bilmesini
istiyorlar.
İsimlerini vermeyen hekimlerin itirafları arasında en korkuncu ise bir
kere kullanıldıktan sonra kesinlikle çöpe atılması gereken tıbbi
malzemelerin, 'tasarruf' olsun diye aynı kan grubuna sahip hastalarda tekrar tekrar kullanılıyor
olması. Peki, SSK, Emekli Sandığı ya da Bağ-Kur hastaları neden en
kaliteli yerde bile en 'kalitesiz' sağlık hizmetini alıyorlar?
Cevap çok korkunç ........Adının açıklanmasını istemeyen bir hekim şu
bilgiyi veriyor: "15 bin YTL'lik bir kalp ameliyatına, hükümet 5-6 bin YTL
ödüyor. Maliyeti yaklaşık 15 bin YTL olan bir kalp ameliyatının 5-6 bin YTL'ye mal
edebilmesi için 5 milyonluk iplik yerine 1 milyonluk iplik kullanılıyor.
2.000 dolarlık ilaç kaplı stent yerine, damarda sağa sola kayarak kısa sürede
kalp krizine yol açabilen 170 dolarlık stentle hasta ameliyat ediliyor.
Ödeme gücü olan ise devletin verdiği paket fiyatın üzerine 5-10 bin YTL eklenip en
kaliteli malzemelerle ameliyat ediliyor."
Ama SSK, Emekli Sandığı ya da Bağ-Kur'dan gelen hastaların çoğu bu bedeli
ödeyemiyor. ........çok düşük fiyatlara yaptığı paket anlaşmalar ise
özellikle tek kullanımlık malzemelerin artık kullanılmaz hale gelene kadar tekrar
tekrar kullanılmasına yol açıyor. Peki, bunu yapan özel hastanelerin oranı
ne kadar yüksek? "Bunu hepsi yapıyor, ama biz yüzde 90'ı diyelim bari." diyor yine
adının saklı kalmasını isteyen bir cerrah.
Bazı yetkililerden aldığımız bilgilere göre, hastanelerimizdeki tek sorun
kullanılan malzemelerin kalitesizliği değil. Ameliyathanelerin durumu da
içler acısı. Bir kalp-damar cerrahının ağzından çıkan şu sözler insanı şok
ediyor: "İstanbul'da kalp-damar cerrahisinin yapıldığı yaklaşık 26 merkez
var. Ancak bu merkezler ABD'de ya da Avrupa'da olsalardı, en az 20'sinin ruhsatı
iptal edilirdi. Çünkü hiçbiri ameliyathane şartlarına uygun çalışmıyor."
Paket programdaki bir hastanın 'kaybedilmesi', hastane açısından daha
kârlı olduğu için, hastanın yaşayıp yaşamaması da çok önemsenmiyor. Bir
insanın ölmesi "eks olmak" olarak adlandırılıp sıradan bir şeymiş gibi karşılanıyor.
Devlet ve SSK Hastaneleri'nde çalışan doktorlar, bütün bu ölümcül
gerçekleri bildikleri halde, daha çok kazanmak için, hastaları kendilerinin de çalıştıkları özel
hastanelere yönlendiriyorlar. Ölen her hasta bu doktorlara daha çok kazandırmış
oluyor. Çünkü bir hasta erken ölürse hastane doktorları; tıbbi malzeme,
ilaç, yoğun bakım gibi masraflara girmeden ve tedavi süreciyle yorulmadan
paket fiyatını cebe indirmiş oluyor.

Not : Bu ileti Türkiye'de 2 milyon internet kullanıcısına gönderilmiştir
ancak yetmez! Sağlık sektöründeki bu inanılmaz sömürüye, para hırsıyla
insanları ölüme götüren doktorlara dur deyin ! Namuslu hekimlerimizin bu
itiraflarını herkese ulaştırın !


-- Ahmet Güllü -Elektronik Mühendisi
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
İsmet İnönü Bulv. Liman Girişi No:5
33100 -- MERSİN

Tel :0-324-237 19 00 / 122
Fax :0-324-233 49 28
Cep:0-505-258 33 46
Alıntıdır

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <