Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Nasihatname

> 1 <

Blade IV

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 8324 ileti
Yer: İstanbul
İş:
Kayıt: 22-05-2006 06:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #173880 15-03-2007 07:46 GMT-1 saat    
Nasihatname

Aynaya baktığınız zaman kendinizi görürsünüz. Siz o aynanın neresindesiniz? İçindemisiniz, dışındamısınız? Aynanın içinde deseniz yalan olur, içinde değilsiniz. Yok deseniz olmaz, bakınca görüyorsunuz. Görülen kendinizmisiniz, o görüntü nedir?, bir ipe taş bağlayın ve hızlıca çevirin, taş dönerken bir daire göreceksiniz. Bu nokta-i cevvale denilen daire varmıdır yokmudur. Var deseniz taş çevirilmeyince daire yok oluyor. Yok deseniz taş çevrilince daire görülüyor. Fakat aslında daire yok. Bu görülen daire nedir, nerededir?. İmam-ı Rabbani Hazretleri buyuruyor ki; bunların her ikisi de aslında olmayıp bizim hayalimizde oluşan vehimdir, görüntülerdir. İşte dünya da hakikatde bulunmayıp yok olacak bir görüntüdür. Dünya hayatı, hayaldir. Hakikat ise ahiret hayatıdır. Dünya hayatı, hakikat olan ahiret hayatının aynadaki görüntüsü gibidir. Nasıl, aynada ki görüntü bir müdded durur ve karşısında ki hakikat çekilince görüntü kaybolursa, taş çevrilmeyince daire görüntüsü kaybolursa, dünya da, bir gün kaybolacak görüntüdür. Yok olacak olan birşeye var denirmi... Vehmin arkasından koşan hayalperest dir. Hayalin ideali olmaz. İnsanın ideali, hayalhane olan bu dünya olmamalıdır.

Dünya muvakkattır, ahiret ise muhakkatır.... akıllı olan muvakkat ile değil, muhakkak ile ilgilenir....

En kıymetli ilim haddini bilmekdir. Bütün kavgalar dünyayı paylaşmağa çalışmakdan ve haddini bilmemekden meydana gelmektedir. İnsan cömert olursa, dünyaya koymet vermezse herkes onu sever ve onunla kimse kavga etmez. Hasis insanlar etrafına bir şey vermeyip, dünyayı hep kendilerine almağa uğraştıklarından huzursuzdurlar, sevimsizdirler ve insanlar onlarla devamlı mücadele ederler.

Yönünü dünyaya çeviren, insanlarla çarpışır... ahirete çeviren ise, insanlar onun gibi olmak için yarışır.

Müslümanlar çoğu zaman üçüncü, beşinci sınıf vatandaş gibi kabul edilmiştir. Hiç önemli değil. Allahü teâlâ nın aziz ettiğini kimse zelîl edemez, Allahü Teâlâ nın zelil ettiğini kimse aziz edemez.

En bahtiyar insan, en mutlu, huzurlu, rahat insan; dünyaya kıymet vermeyendir.

Her şey fani... Her gecenin bir sabahı, her sıkıntının bir ferahlığı vardır. Sabretmek, ferahlamanın anahtarıdır. Allahü teala, sabredenleri severim buyuruyor. Yaklaşmakta olan ramazan-ı şerif ayıda sabır ayır.

Bir tüccar, kâr ve zararını hesaplar, zarar ettiği işi yapmaz.. dünyada bile zarar olan bir iş yapılmazsa, dünyada bile kâr ve zarar düşünülürse, ebedi olan ahiret için kâr ve zarar nasıl düşünülmez.. akıllı insan ahiret kâr'ını düşünür.

Ne sattığımızı, ne aldığımızı iyi bilmemiz lazım. Ne ektiğimizi, ne biçtiğimizi iyi bilmemiz lazım. Dünya bir tarladır. Bu tarlaya tohum ekmeyen, ahiretde çok pişman olacaktır..Ya Rabbi, bizi dünyaya geri gönder diyeceklerdir.......

İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir. Kurtulmak isteyen, kurtulanlarla birlikte olması lazım.

Dünya aldatıcıdır. Bundan kurtulmak ibadetlerle olmaz. Kurtulanlarla beraber olmakla olur. Şeytanın kandırması çoğu zaman haramlarla olmayabilir,... İbadetlerle de olabilir. Mesela, kibirlendirir.

Sünneti sünnet bilmek, bidati bidat bilmek çok büyük nimettir.

Eshab-ı kiram çoğu yaşlı olduğu halde, Allahın dinini yaymak için, dilini, iklimini bilmedikleri yerlere dönmemek için gitmişler. Onların hanımları, evlatları ne sabırlı insanlarmış. Eyüb sultan hazretleri, 70 yaşında idi, yolda ölürsem en son gidilen noktaya kadar benide götürün dedi...

En zor iş, Allahın dininden birşey anlatmak, öğretmektir. Kim dinden bahsetmek, dine hizmet etmek isterse, sıkıntılara, iftiralara, dert ve belaya hazırlanmalıdır. Çünkü yolun sahibi çok sıkıntı çekmiş, Onun varisleri de çok sıkıntı çekmiş. Kim bu yola baş koydu, ona da dert-bela gelecektir. Eğer gelmiyorsa bir bozukluk vardır.

Peygamber efendimiz vefat etmeden evvel, Allahü tealadan üç şey istemiş ve kabul olmuş. Birincisi, ümmetim bozulursa, kıyamete kadar doğru bir cemaat bulunsun istemiş ve kabul olmuştur.....çok şanslıyız, Allahü teala bizleri bu bozulmamış ve kıyamete kadarda bozulmadan kalacak olan ehl-i sünnet içinde yaratmıştır,...bunun şükrünü iyi yapmalıyız..

Seyyid Abdulhakim Arvasi Hz.leri buyuruyorki...!

Bu zamanda, beş vakit namazını kılan, haramlardan sakınan umumi evliya sınıfına dahil olur. Bir de hususi evliyalık vardır. Bu, tasavvuf yolunda ilerleyenlere Rabbimizin ihsan ettiği derecelerdir.
Cumanız mübarek olsun Allaha emanet olun

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <