Kırık Link Bildir! #19147 27-04-2006 19:38 GMT-1 saat
Doğu’da, eğitim yuvalarının çok yaygın olmadığı bir şehirde ailenin 8. çocuğu olarak dünyaya gelmişti Hüseyin. Babasını, ağabeylerini ve diğer akrabalarını gördükçe kendi hayatının da bu şekilde olacağını düşünerek sıkıntısı artıyordu. Ailesi ve akrabaları çok iyi insanlardı; fakat eğitimsiz olmaları hayatlarını çok zorlaştırıyordu. Okuma-yazma bilmemeleri iş imkanlarını çok sınırlıyordu. Bunun yanı sıra teklif edilen veya zorla yaptırılan yasa dışı işler ise bir noktadan sonra hayatlarına mal olabiliyordu. Cahillik gerçekten kahreden, kötü bir vasıftı. Hüseyin, ilkokulu köyünde bitirmiş, günlerini babasının yanında tarlada geçirirken, genç ve idealist bir öğretmen de köy köy dolaşıp okula gitmeyen talebelere fırsat sunma derdine düşmüştü. Hüseyin’in de çok başarılı olduğunu duyan Bahadır öğretmen, onun okula devam etmesi için babasını ikna etti. Bahadır öğretmen, ilçede vatansever gönüllülerin açtığı okula Hüseyin’i burslu olarak kaydettirir. O gün Hüseyin, ikinci defa doğmuştu âdeta. Çünkü eğitim imkanı olmayan arkadaşlarının genelde yanlış yollarda olduğunu hatırladıkça kendisine sunulan bu fırsatı çok iyi değerlendireceğine dair söz veriyordu kendi kendine. Bahadır öğretmen, bu zeki öğrencisinden fazlasıyla verim alıyordu. Hüseyin, bölgesel ve genel birçok yarışmada derece alıyor ve okulunu temsil etmek için yurtdışı organizasyonlardan davet alıyordu.
Hüseyin yıllar içinde hem kaliteli bir eğitim almış hem de vatana hizmetin eğitim olduğunu iliklerine kadar hissetmişti. Liseyi bitiren Hüseyin, İstanbul’da bir üniversitenin tarih öğretmenliği bölümünü kazanmış ve üniversiteyi de başarıyla bitirmişti. Diplomasını aldığı gün Rabb’ine şükürler ederek şöyle dua ediyordu Hüseyin: “Allah’ım, Bahadır öğretmeni bizim tarlaya kadar gönderip benim okumama vesile kıldığın için sana sonsuz şükürler olsun. O olmasaydı belki de terörün ya da yanlış yolların birinde olacaktım. Ya Rabbi, benim de Bahadır öğretmen gibi hayat kurtaran, rızan doğrultusunda yaşayan bir öğretmen olmamı nasip eyle...” Hüseyin öğretmen, şimdi Anadolu’da yıllar önce kendisine fırsat sunan Bahadır öğretmen gibi yeni Hüseyin’ler bulmak için uğraşıyor.